Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sağlık Bilimleri Üniversitesi Akademik Yıl Açılış programında, "Hastanelerde hizmet değil tam bir rezalet vardı. Oralara girdiğiniz zaman hasta çıkardınız. O izbe koridorlarda sabaha kadar bekleyip şansınız varsa muayene olurdunuz. Hastanelerde doktorun verdiği ilaçlarını bütününü bulmak mümkün değildi. İşte bu sağlık sisteminin tümünü değiştirdik" diyerek sağlıkta gelinen durumu överken, gerçekler oldukça farklı...
İLACA ULAŞILAMIYOR, HASTALAR GERİ ÇEVRİLİYOR
Özellikle döviz fiyatlarında yaşanan artışın ardından binlerce hastanın ilaca erişimi imkansız hale gelirken, bu ilaçların birçoğu devlet tarafından da sağlanmıyor.
İstanbul Tabip Odası, kanser hastalarının tedavisinde kullanılan sisplatin, metotreksat, vinblastin ve gemsitabin gibi en önemli ilaçlar uzun zamandır hem serbest eczanelerde, hem de birçok kamu ve özel hastane eczanelerinde bulunmadığını açıklamıştı.
Kanser hastaları tedavileri için oldukça önemli olan ilaçlara ulaşamazken, hastaneler hastaları ilaçlar temin edilemediği için geri çevirmeye başladı. Birçok hasta, hastane önlerindeki karaborsacı çantacılara mecbur bırakıldı.
Geçtiğimiz Nisan ayında Adana'da Balcalı Hastanesi'nde tedavi gören İlknur Oruç, aylarca kanser ilacı için onay bekledikten sonra yaşamını yitirmişti.
22 BİN LİRALIK FATURA
İlaca ulaşımdaki tartışmalar sürerken, CHP'li eski vekil Barış Yarkadaş, bir kanser hastasının ilaca ulaşmak için tam 22 bin lira ödediği faturayı paylaşırken, bu ilaçların devlet tarafından karşılanmadığını vurguladı.
Bu fatura, akciğer kanserine yakalanan bir yurttaşımızın Opdivo adlı ilaca cebinden ödediği 22 bin TL'nin belgesidir. Hastane bu ilacı reçeteye yazıyor ama devlet bu ilacın parasını karşılamıyor. İlacı alabilen şanslı kişi uygulama için de 1400 TL ekstradan para ödüyor. pic.twitter.com/Gq438MJM7Z
— Barış Yarkadaş (@barisyarkadas) 7 Kasım 2018