Babacan: Mevcut düzene zarar veririz korkusuyla hareket ettik

Ali Babacan AKP’den istifasıyla ilgili yaptığı açıklamada ‘Bir süre mevcut düzene zarar veririz korkusuyla hareket ettik. Bunun vebalinden korktuk’ dedi. Babacan yeni kuracağı partinin ‘teşkilatlanma’ çalışmalarının gelecek yıl başlayacağını söyledi.

Eski Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, AKP’den istifasının ardından kuracağı belirtilen partiyle ilgili ilk kez açıklamalarda bulundu.

Habertürk’te Fatih Altaylı'nın Teke Tek programına konuk olan Babacan AKP’den istifasını Erdoğan’ın istemediğini kendisinin de “bir süre mevcut düzene zarar veririz korkusuyla hareket ettiğini” söyledi. Babacan “Bunun vebalinden korktuk” dedi. Babacan “Vicdani terazi öyle bir değişti ki hiçbir şey yapmazsak bunun vebali ağır bastı” diye ekledi.

Yeni kuracağı partinin kadrolarının ağırlıklı olarak AKP’li isimlerden oluşmayacağını söyleyen Babacan “Türkiye'de 82 milyonluk nüfusun siyasi eğilimleri neyse bunun özeti bir kadro oluşturmaya çalışıyoruz” dedi.

Kuracağı partinin isim ve logosu üzerinde çalışmaların sürdüğünü söyleyen Babacan tüzel kişiliğinin yıl sonunda, teşkilatlanmasının da 2020 yılı içinde gerçekleşeceğini kaydetti.

Abdullah Gül’ün aktif siyaseti bıraktığını söyleyen Babacan “Bize dışarıdan bilgi ve tecrübesiyle destek veriyor” dedi.

AKP’den ayrılıp yeni parti kurma hazırlığında olan eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun kendilerine beraber çalışma teklifinde bulunduğunu söyleyen Babacan “Ben birleşmeyi zor görüyorum. Gerçekçi görmüyorum” dedi.

'İŞLER FARKLI BİR DÜZENE DOĞRU GİDEBİLİR'

Babacan, “Son dönemde NATO içinde bir ayrışma var. ABD, NATO’ya farklı bakıyor. Avrupa kendi düzenini kurmak istiyor. İngiltere bir Brexit sürecinde. AB’nin kuzeyi ve güneyi birbirinden uzaklaşıyor. İşler farklı bir düzene gidebilir bu nedenle Türkiye’nin kendi iç istikrarı çok önemli. Çıkarlar için Türkiye’nin herkesle konuşabilmesi gerekir” diye konuştu.

Türkiye’nin hangi ülkelerle ittifak halinde olması gerektiği sorusuna Babacan'ın yanıtı “Hangi ülkelerde insan birey olarak daha değerliyle bizim o ülkelerle daha iyi ilişkiler kurmamız lazım. Ancak Türkiye, demokrasinin olmadığı ülkelerle de iyi ilişkileri olabilir” oldu.

Kendisine "finans çevrelerinin adamı" dendiğinin hatırlatılması üzerine Babacan "Ben Hazineden Sorumlu Devlet Bakanıydım ve AB ile ilişkilerden sorumluydum. Bu süreç içerisinde Avrupalı kuruluşlarla yakın çalıştık. Avrupa Birliği üyeliği hedefimiz vardı. Dünya finans çevreleriyle ilişkili olmamızdan doğal bir şey yok. Bunlar tamamen boş iddialar” yanıtını verdi.