Ankara Emniyeti'nde sistematik işkence iddiası

Ankara Emniyeti’nde Adalet Bakanlığı eski çalışanı 46 kişiye yönelik olarak işkence yapıldığı iddia edildi. İnsan Hakları Derneği Genel Merkez Üyesi Nuray Çevirmen, Ankara özelinde işkence uygulamalarının sistematik hâle geldiğini söyledi.

Ankara Emniyet Müdürlüğü'nde yaşanan işkence iddialarına ilişkin birçok kurum, sendika dernek bir araya gelerek, "İşkence insanlık suçudur, işkenceyi durdurun, sorumlular yargılansın" çağrısında bulundu.

Mülkiyeliler Birliği’nde düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkez Üyesi Nuray Çevirmen, Ankara özelinde işkence uygulamalarının sistematik hâle geldiğini söyleyerek, 2019 yılının ilk 11 ayında 830 kişinin işkence ve kötü muameleye maruz bırakıldığını belirtti.

46 KİŞİYE YÖNELİK İŞKENCE İDDİASI

Evrensel'de yer alan habere göre, Ankara Emniyeti’nde eski Adalet Bakanlığı çalışanı olan 46 kişiye yönelik olarak fiziksel, psikolojik, cinsel şiddet ve işkence iddialarının gündeme geldiğini söyleyen Nuray Çevirmen şunları söyledi:

"Kişilerin Ankara Emniyetinde karanlık bir odaya götürüldükleri, burada çırılçıplak soyulup dövüldükleri ve cinsel tacizlere maruz kaldıkları iddia edilmektedir. Kamuoyunda geniş yankı bulmuş olan bu iddialara ilişkin İçişleri Bakanlığı ve diğer yetkili kurumlar tarafından bir açıklama getirilmemiştir” diye konuştu. Çevirmen 2019 yılının ilk 11 ayında gözaltında ve gözaltı dışındaki yerlerde işkence ve diğer kötü muameleye uğradığını iddia eden kişi sayısının 830 olduğunu söyleyerek, “Tüm bu işkence kötü muamele ile ilgili başvurular; cezasızlık politikası ile sonuçsuz bırakılmakta ve etkin bir soruşturma yürütülmemekte, sorumlular cezalandırılmamaktadır."

İşkence uygulamalarının derhal sonlandırılması gerektiğini söyleyen Çevirmen, “Türkiye imza attığı ve işkenceyi yasaklayan sözleşmelere mutlak surette uymalıdır ve işkenceyi önlemelidir. Muayeneler Türkiye’nin de taraf olduğu İstanbul Protokolüne uygun olarak yapılmalıdır. İşkencenin önlenmesinde etkili ve önemli bir araç olan ‘Ulusal Önleme Mekanizmasının işlevlerini yerine getirmek üzere yetkilendirilmiş olan Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na bu işkence iddialarına karşı görevini yerine getirmelidir” dedi.