Ahmet Ümit'ten 'AKP' yanıtı: Hepimiz aynı gemideyiz, doğru icraatlar desteklenmeli

Yazar Ahmet Ümit, seçimlerin ardından Sabah gazetesine yaptığı açıklamada, doğru icraatların desteklenmesi gerektiğini söylerken, 'Bu ülke ne sadece iktidarın, ne de muhalefetin. Hepimiz aynı gemideyiz. Eğer sen geminin altını delmeye çalışırsan hepimiz batarız. Türkiye yoksa, biz yokuz' dedi.

AKP'ye yakınlığıyla bilinen Sabah gazetesine açıklamalarda bulunan Ahmet Ümit, ilginç ifadeler kullandı.

Ümit, "Bu ülke ne sadece iktidarın, ne de muhalefetin. Zamanı geldiğinde iktidar ve muhalefet yer değiştirir ama ülke kalır. Türkiye yoksa biz de yokuz. Hepimiz aynı gemideyiz. Eğer sen geminin altını delmeye çalışırsan, hepimiz batarız. Ne iktidar kalır, ne de muhalefet. Sadece iktidarı eleştirmekle muhalefet yapılmaz. Muhalefet, nesnel bir bakış açısıyla yapılmalı. İktidarın eksik bulunan uygulamalarına karşı eleştiri yapılmalı ama doğru yaptığı icraatler de desteklenmeli" dedi.

Ümit'in açıklamalarından bir bölümü şöyle:

'Yeter ki iktidara gelmesinler, isterse ülke batsın' mantığıyla hareket eden debir kesim var. Bu bakış açısını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Asla doğru bulmuyorum. Bu ülke ne sadece iktidarın, ne de muhalefetin. Zamanı geldiğinde iktidar ve muhalefet yer değiştirir ama ülke kalır. Türkiye yoksa biz de yokuz. Hepimiz aynı gemideyiz. Eğer sen geminin altını delmeye çalışırsan, hepimiz batarız. Ne iktidar kalır, ne de muhalefet. Sadece iktidarı eleştirmekle muhalefet yapılmaz. Muhalefet, nesnel bir bakış açısıyla yapılmalı. İktidarın eksik bulunan uygulamalarına karşı eleştiri yapılmalı ama doğru yaptığı icraatler de desteklenmeli. Ama iktidar da muhalefeti dinlemeli, diyalog yollarını açık tutmalı. Siyasette diyaloğun çok önemli olduğuna inanıyorum. Eğer birbirimizin istek, talep ve eleştirilerini dinlersek, birçok sorunumuzu çözeriz. Önyargılarımızdan ve ideolojik aidiyetimizden arınarak birbirimizi dinlemeliyiz, anlamalıyız. Siyasete futbol gibi bakılmamalı. Futbolda bile diğer takımlara ihtiyacınız var. Siyasette de ne kadar farklı görüş olursa, o kadar renkli bir ülke oluruz. Roma İmparatorluğu, Osmanlı İmparatorluğu neden bu kadar güçlüydü? Çünkü çok renkli bir toplumsal yapıları vardı. Tüm kültürel kimlikler, Osmanlı'nın çatısı altında özgürce yaşıyordu. Osmanlı'nın bu yanını sürdürmemiz, daha güçlü bir ülke olmamız için gerekli. Köklerimizden gelen bu çok renkli yapıyı, kültürel çoğulculuğumuzu devam ettirmeliyiz.

Batı özgürlük veya insan hakları gibi değerlerin savunuculuğunu yapıyormuş gibi görünüyor ama asıl mesele başka...
Öyle tabii. Eğer demokrasiye veya özgürlüğe çok önem verselerdi, Mısır'da darbeci Sisi'yi desteklemezlerdi. Bütün devletler gibi onlar da kendi güç alanlarını korumak istiyorlar. Önemli olan emperyalist ülkelere karşı ilkeli ve dik durmaktır ama bunun için ülkedeki bütün renkler, bütün sesler, bütün eğilimler özgür olmalı. Bir ülkeyi güçlü kılan temel unsur özgürlüktür. Vatandaşlarının özgürce sahip çıktıkları bir ülke, her zaman ayakta kalır. Yani Türkiye olarak birlik ve beraberlik içinde olursak, emperyalist güçler bize hiçbir şekilde zarar veremez. Bunun için de ön yargılarımızdan arınarak birbirimizi kucaklamalıyız. Ülkece yekpare olursak ne okyanus ötesinden, ne çölün gerisinden gelip Türkiye'yi bölmeye güçleri yetmez.