CHP’nin iki yıl önce İstanbul milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından Ankara’dan İstanbul’a düzenlediği “Adalet Yürüyüşü” sırasında Düzde’deki konaklama alanına gübre döken üç kişiden biri olan İlhami Çelik kaldığı cezaevinden gönderdiği mektupla özür diledi.
“Zorla bir siyasi partinin faaliyetini engellemek” suçundan 3 yıl 9 ay hapis cezası alan Çelik'in mektubunun CHP’ye ulaşmasının ardından Kılıçdaroğlu’nun Çelik'i ziyaret etmesi için İstanbul Milletvekili Yüksel Mansur Kılınç'ı görevlendirdiği belirtildi.
Kılınç, Düzce T-Tipi Cezaevi’ne giderek Çelik ile görüşmesi hakkında yazılı açıklama yaptı.
ATV VE A HABER'DEKİ HABERLERDEN ETKİLENMİŞ
Kılıç “2 Haziran 2019 Pazar günü yapılan ve yaklaşık 30 dakika süren görüşmede İlhami Çelik, hangi kışkırtmalardan etkilenerek eylemi gerçekleştirdiklerini tüm ayrıntılarıyla anlatmıştır. Pişman olduğunu belirten İlhami Çelik eylemi ATV ve A Haber’de Adalet Yürüyüşünü ve Genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu’nu hedef alan kışkırtıcı haberlerden etkilenerek gerçekleştirdiğini, pişman olduğunu, özür dilediğini ifade etti” dedi.
Kılınç şunları kaydetti: “Gerçekleştirdiği eylem nedeniyle çevresindeki CHP’lilerden utandığını, onun için de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu tarafından affedilmesinin her şeyden önemli olduğunu ifade etmiştir. Kendisine genel başkanımızın selamını getirdiğimi, görüşmenin içeriğini genel başkanımıza arz edeceğimi bildirdim. Ayrıca kendisi el yazısı ile düşüncelerini not kağıdına dökerek şöyle yazmıştır: ‘Sayın Başkanım, Ben o utanç verici eylemi size partinize yapmadım. Ama gene de sizden çok özür diliyor ve bayramınızı kutluyorum.’”
KILIÇDAROĞLU: POLİSİN GİŞELERDE YOLU KESECEĞİ DUYUMUNU ALDIK
Öte yandan bugün katıldığı ortak canlı yayında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu “Adalet Yürüyüşü” sırasında Ankara’dan Kocaeli’ne geldiklerinde polisin gişelerde yolu keseceği duyumunu aldıklarını ancak böyle bir engellemenin olmadığını söyledi.
Kılıçdaroğlu, Çelik’in özür mektubuyla ilgili de “‘Sosyal medyada. maalesef iktidarın borazanlığını yapan TV kanallarında bu yürüyüşü DHKP-C'nin yürüyüşü diye duyunca bu işi yaptık' diyor. Sonuçta ben bayramda milletvekillerimi gönderdim gidin bayramını kutlayın diye. Ben de kendisine bir mektup göndereceğim. Ben kimseye kin ve öfke taşımam onun da beni protesto etme hakı var. Biz sonuçta insanız, düşüncelerimizi beğenmeyebilirler ama insanı tahrik edici düşüncelerden, söylemlerden kaçınmak lazım. Bu vatandaşımız da özür dileyerek kabahatini kabul ediyor.” dedi.