40 yıl önce aramızdan ayrıldı, emperyalizme karşı mücadelesi sürüyor

1960'lardaki emperyalizm karşıtı gençlik eylemlerinin ön saflarında yer alan gençlik önderi Harun Karadeniz, tam 40 yıl önce bugün aramızdan ayrıldı. Harun Karadeniz'i, Refik Durbaş ve Şükran Kurdakul'un onun için yazdığı şiirlerle anıyoruz.

Haber Merkezi

1942'de Giresun'da doğan, 1975'te tutuklu olduğu sırada yakalandığı hastalık nedeniyle yaşamını yitiren anti-emperyalist gençlik önderi Harun Karadeniz'i ölümünün 40. yılında anıyoruz.

ANTİ-EMPERYALİST KAMPANYALARIN ÖNCÜLERİNDEN

Harun Karadeniz 1962’de İTÜ İnşaat Fakültesine girdi. Öğrencilik yıllarında Öğrenci Derneği başkanlığı ve İTÜ Öğrenci Birliği başkanlığı yaptı. Birçok anti-emperyalist eylemin en ön saflarında, boykotlarda, okul işgallerinde kitlelere öncülük eden isimlerden biriydi.

Dönemin en büyük öğrenci yürüyüşü olan "Özel okullar devletleştirmelidir" yürüyüşünde yer aldı ve kampanyasında etkin rol oynadı. Eğitim sistemindeki reformları gerçekleştirmek için yapılan üniversite işgallerinden biri olan, "İlkokullardan Üniversiteye Dek Eğitim ve Devrim" sloganıyla yapılan "İTÜ işgali"nde öncü oldu.

ALTINCI FİLO EYLEMLERİNDE ÖNEMLİ ROL OYNADI

Amerikan Altıncı Filo'sunun Dolmabahçe önlerinde denize döküldüğü eylemlerde etkin rol oynadı ve yakın arkadaşı Vedat Demircioğlu'nu kaybetti.

Diğer öğrenci hareketi liderlerinden farklı olarak, Gençlik hareketlerinin sınıf hareketinden bağımsız olamayacağını söylüyor ve öğrenci eylemlerini emekçilerle buluşturmak için yoğun çaba sarf ediyordu. Ekonomik bağımsızlık olmadan ülkenin sömürgelikten kurtulmuş olmayacağı anlayışıyla "Onlar Ortak, Biz Pazar, İşte Size Ortak Pazar" kampanyasını yürüttü. İşçi grevlerini destekledi.

12 Mart Darbesi (1971) sonrası TKP ve Dev-Genç davalarından yargılandı. Dev-Genç davasından tutukluyken hapishanede ciddi bir hastalığa yakalandı, tedavisine izin verilmedi. 15 Ağustos 1975’de öldü.

ADLİ MÜŞAVİRİN İTİRAFI: ÖLSÜN İSTİYORUZ

Harun'un bu günleri yazıya şu satırlarla geçirdi:

"İstanbul'a geldikten sonra öğreniyorum ki, ben içerideyken karım İstanbul Sıkıyönetim Adli Müşaviri Turgut Akan'a çıkmış ve: "Kocamı hangi suçla tutuyorsunuz? Sağlığı iyi değil, hayati tehlike söz konusu. Sağlık kurulları ve klinik raporları bu durumu belirtiyor" demiş. Adli Müşavir'in cevabı ise benim Ankara öykümün içyüzünü açıklamaya yeter de artar bile: "Ölsün istiyoruz" demiş Adli Müşavir. "O eline silah almadı eğer eline silah alsaydı işini bitirmek çok kolaydı. O bizim için eline silah alanlardan daha tehlikeli ve onun için de ölsün istiyoruz." Bu sözler 1972 yılı sonbaharında söylendi. Şu an yıl 1975 ve aylardan şubat. Benim sağ kolum kesildi ve fakat ölmedim..."

Harun Karadeniz geride şu yapıtları bıraktı: Yaşamımdan Acı Dilimler, Eğitim Üretim içindir, Kapitalsiz Kapitalistler Yerimizi Bilelim, Türküler Yalan Söylüyor, Özel Yüksekokullar ve Ardındaki Oyun, Olaylı Yıllar ve Gençlik.

 

REFİK DURBAŞ’IN ŞİİRİ

ölüm ilgilendirmiyor artık seni, cinayet ilgilendirmiyor

bir dağ yamacında, pınarlar kadar berrak bir şafakta

köylüler geçiyor zap suyu'ndan ve tanıyor seni

ölüm geçiyor atardamarlarından ve tanıyor seni

kuşların, ağaçların ve toprağın sesini dinliyorsun

ölüm ilgilendirmiyor artık seni, işkence ilgilendirmiyor

 

ışıklar içinde yüzün

yüreğinde tarifsiz bir telaş

sabah, vardiyasız bir dokuma tezgahında

öğle, bir yürüyüştesin pankartlar afişlerle dalga dalga

akşam, nöbetini tutuyorsun bir grev çadırında onurun

rüzgar tanıyor seni, bulut tanıyor

elini uzatıyorsun bir dağ yamacında, bir kolun kesik

 

bir mermi daha sürüyorsun ve basıyorsun tetiğe

bir dağ yamacında, yüreğinde tarifsiz bir telaş

ölüm de tükenmiş ölümsüzlük de, kolun kesik değil ama...

 

ŞÜKRAN KURDAKUL’UN ŞİİRİ

 

Harun arkadaşın direncinde

46’dan, 51’den, 72’den

Fışkıran sevgi dalları gibiydi...

Özgürlüğü bilincinde büyüyen

Duyduk

Harun arkadaşın direncinde

Ölümün bile üstesinden geldi.

Kuştu

Gençlerimizin göğsünde ürperen,

Kilitlendikçe üreyen sevgi.

Kitaptı

Fabrikada, tarlada, mahpushanede

Okuduk

Harun arkadaşın direncinde

Ey adını beraberliğimizden alan öğreti,

Dalgalanır bunca ses evrende

46’dan 51’den 72’den

Koşup gelen ellerin güzelliği

Ölümsüzlüğü ölümünde yaratır gibi

Yürüdük

Harun arkadaşın direncinde.