Yargıtay: Çocuklar annelerinin soyadını taşıyabilecek

Anayasa Mahkemesi, boşandıktan sonra velayeti kendisine geçen çocuğuna kendi soyadını verme talebi mahkeme tarafından reddedilen anneyi haklı bulmuş ve dosyayı yeniden yerel mahkemeye göndermişti. Üç yılın sonunda Yargıtay da iade dosyayı yeniden karara bağladı. Kararı, Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan sosyal medya hesabından “Tarihi kararımız” başlığıyla duyurdu.

Anayasa Mahkemesi, boşandıktan sonra velayeti kendisine geçen çocuğuna kendi soyadını verme talebi mahkeme tarafından reddedilen anneyi haklı bulmuş ve dosyayı yeniden yerel mahkemeye göndermişti. Üç yılın sonunda Yargıtay da iade dosyayı yeniden karara bağladı. Karara göre kocasından boşanmış bir kadın, velayeti kendisine verilmiş olan çocuğuna 'kendi soyadının verilmesini' Aile Mahkemesi'nden isteyebilecek. Yani artık çocuklar annelerinin soyadlarını taşıyabiyecekler.

Sözcü'den Şeyma Ulusoy ve Seda Önceler'in haberine göre Anayasa Mahkemesi, 2015 yılında verdiği kararla 2012 yılında Diyarbakır Adliyesinde gerçekleşen bir boşanma davasının ardından çocuğunun velayetini alan annenin soy isim mücadelesinde emsallik bir karara  imza atmış ve annenin çocuğuna soy ismini verememesini anayasaya aykırı bularak yerel mahkemeye göndermişti.

HUKUK DAİRESİ BAŞKANI KARAR İÇİN "TARİHİ KARARIMIZ" DEDİ

Üç yıllık hukuki sürecin ardından anne soyadı ile ilgili Yargıtay da son sözünü söyledi. 9 Nisan 2018 tarihli karar göre “Boşanmış kadın velayeti kendisine verilmiş olan çocuğuna kendi soyadının verilmesini, velayet hakkına dayanarak Aile Mahkemesi’nden isteyebilir.”

Tarihi kararı Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan sosyal medya hesabından “Tarihi kararımız” başlığıyla duyurdu.

"ÇOK YERİNDE BİR KARAR"

Yargıtay’ın kararını değerlendiren avukat Fatih Altun "Ben bir avukat olarak Anayasa Mahkemesinin bu konuda kesinlikle çok yerinde bir karar verdiğini düşünüyorum. Edirne’de Çocuk Hakları Derneği üyeliği yaptığım için çocuklarla da çok fazla içli dışlıyım ve onların psikolojilerini anlayabiliyorum. Çocuklar anneleriyle özdeşleşiyor. Örneğin; okulda ya da farklı bir kurumda anne ve çocuğun farklı soyadlara sahip olması çocuklarda bir travma yaratabilir. Anne bir veli olarak imzaya geldiğinde ya da okulda es kaza bu durum duyulduğunda çocuk arkadaşlarına bu durumu açıklamak zorunda kalmaktan çekinebilir. Eğer durumu idrak edecek yaşta değilse benim ve annemin soyadı neden farklı diye düşünebilir. Ayrıca velayet gerçekten çok ağır bir sorumluluktur. Çocukların tüm derdini anneleri çekiyor ve eğer durum soy devam ettirme durumuysa bu da kadının hakkıdır. Zaten kişi 18 yaşına geldiğinde eğer dilerse mahkeme kararıyla istediği soy ismini alma hakkına sahip.” dedi.

DAVANIN TARİHÇESİ

Eşinden, Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinin kararıyla boşanarak çocuğunun velayetini alan Özdemir, Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesine başvurarak, velayeti kendisinde bulunan çocuğuna boşandığı eşinin soyadı yerine kendi soyadı olan “Özdemir”in verilmesini talep etti. Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesi önce 16 Nisan 2012’de aldığı kararla Özdemir’in yaptığı 24 Şubat 2012 tarihli başvuruyu kabul edilebilir buldu.

Mahkeme kararına gerekçe olarak 21 Haziran 1934’ten beri yürürlükte olan 2525 sayılı Soyadı Kanunu’nun 4. maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “Evliliğin feshi veya boşanma hallerinde çocuk anasına tevdi edilmiş olsa bile babasının seçtiği veya seçeceği soyadını alır” ifadesinin AYM’nin 8 Aralık 2011 tarihli kararıyla feshedildiği gösterildi.

Ancak temyize götürülen bu karar Yargıtay 18. Hukuk Dairesinin 6 Haziran 2012 tarihli kararıyla bozuldu. Gerekçeli kararda, bozma gerekçesi olarak 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 321. maddesi gösterildi.

Söz konusu maddede “Doğru nesepli çocuğun; babanın (ailenin) soyadını taşıyacağı, boşanma ve ölüm üzerine velayetin annede olmasının soyadında herhangi bir değişikliğe neden olmayacağı, babanın soyadı ve çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı, usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek bir kararla değişmedikçe çocuğun soyadının da değişmeyeceği” ifadesi yer alıyor.