TKP’nin ülkenin birçok ilinde gerçekleştirdiği “Halkın Seçeneği Güçleniyor” başlıklı toplantılar devam ediyor.
“Halkın Seçeneği Güçleniyor” buluşmalarının Üsküdar toplantısı Aktürk Düğün Salonu’nda, Aydemir Güler’in konuşmacı olarak katılımıyla gerçekleşti.
TKP Üsküdar İlçe Örgütü adına etkinliğin açılış konuşmasını Banu Yıldırım yaptı.
“97 yıl önce partimizin kurucuları Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katli, bizim için yalnızca bir takvim yaprağı ve nostaljik bir anma etkinliğinin konusu olamazdı. Mustafa Suphi ve yoldaşlarının anılması, Türkiye’de sosyalizm mücadelesinin bu topraklarda kök salmasının bir vesilesi olarak görülmelidir” diyen Yıldırım, TKP'nin gerçekleştirdiği etkinlikler ve açtığı parti binalarıyla, komünistlerin bu topraklardan ümidini kesmediğini hatırlattı.
Üsküdar’daki birçok kamu binasının istismarcı Ensar Vakfı gibi gerici vakıflara tahsis edildiğini ifade eden Yıldırım, "Halkın ortak değerleri tüm Türkiye’de olduğu gibi Üsküdar’da da gericilik ve sermaye birlikteliğinde saldırı altındadır. Ama biz ne Üsküdar'da ne de Türkiye'de karanlıktan ibaret bir tablo görmüyoruz. Etkinlik için yaptığımız çalışmalarda Üsküdar’ın aydınlık insanlarıyla temas ettik. Burada o dostlarımızın olduğunu biliyoruz. Bizim bakmamız gereken ve bize güç katan da budur” dedi.
TÜRKİYE NASIL YÖNETİLİYOR?
TKP Merkez Komitesi'nin Mustafa Suphi ve yoldaşları için yazdığı mektubun okunduğu video gösteriminin ardından sözü alan Aydemir Güler, “Dün akşamki haberlerde Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde Suriye için ateşkes kararı aldıklarını okuduk. Türkiye’yi yönetenler bu kararı canı gönülden destekledikleri bildirdiler. Ama karar kendilerini bağlamıyordu. Şam’ın doğusundaki bir kentte geçerli olabilirdi ama Afrin’de olamazdı. Peki son şeker fabrikalarının satılması gündemdeyken, birileri ‘Şeker hastalığı çok yaygın Türkiye’de, şimdi azalacak’ dedi. Türkiye böyle yönetilebilir mi? Sıkışınca bir meczubu çıkartıyorlar ve asansör hikayeleri anlatıyorlar. Çare hemen hadım etmekle geliyor. Bu kafayı kim nasıl hadım edecek?” şeklinde konuştu.
Türkiye’de nasıl muhalefet yapıldığı hakkında konuşan Güler, “Geçtiğimiz yılın Haziran ayında CHP tarafından ‘Adalet Yürüyüşü’ yapıldı. Galiba sadece TKP bu yürüyüşe mesafeli davrandı. Biz ‘Adalete bütün ülkenin ihtiyacı var ama o yürüyüşten çıkmaz. Adalet isteyenlere saygımız sonsuz ama oradan çıkmayacak inanmıyoruz’ dedik. Neler söylendi bizim için, ne eleştirilere maruz kaldık. Ne oldu? Aradan aylarla hesap edilecek zaman geçti ve CHP’de Adalet Yürüyüşü’ne kimsenin sahip çıkmadığını parti kongresinde gördük” dedi.
‘İKTİDAR VE MUHALEFET HALKLA DALGA GEÇİYOR’
CHP’nin kongresinde muhalefetin temsilcisinin birkaç sene önce Mustafa Kemal’in anması dolasıyla camide mevlüt okuttuğunu hatırlatan Güler, ”Türkiye’nin yakın tarihinde Mustafa Kemal’in laisizmin bayrağı olduğunu kimse inkar edemez. 10 Kasım’larda camiye mi gireceğiz? Türkiye’de muhalefet böyle yapılmak istemiyor. Şimdiki dönemde CHP’de siyaset kadın figürler üzerinden yapılıyor. Evet, kadınların büyük baskı altında olduğunu biliyoruz. İyi de ya o kadın aynı zamanda Kemal Dervişçiyse ne olacak? Ya o kadın barıştan yanaysa ama savaştan yana olan Kılıçdaroğlu’nun desteği ile ‘sol muhalefet’ yapıyorsa. Buradan kadın olduğunu için sol muhalefet çıkar mı? Türkiye nasıl yönetiliyorsa, Türkiye’de düzen için muhalefette öyle ‘muhalefet’ ediyor. Türkiye’yi yönetenler Türkiye halkıyla dalga geçiyorlar, Muhalefet yapanlar Türkiye halkıyla bir daha dalga geçiyorlar” dedi.
'TÜRKİYE HALKININ TKP'NİN SESİNE İHTİYACI VAR'
Güler “Herkes elini vicdanına koysun. TKP haksız mı? TKP, ‘Adalet yürüyüşünden pek de bir şey çıkacağa benzemiyor’ diyerek dostlarını, Türkiye halkını uyarırken haksız mıydı? TKP, ‘Başka ülkelerin içişlerine müdahale edilerek ilerleme sağlanamaz’ dediğinde haksız mıydı? TKP özelleştirmelere karşı çıktığında haksız mıydı? Şimdi bu kadar haklı çıkmışken haklılığımızla övünmek için değil, bugünkü kabusu değiştirmek için bu sesin örgütlenmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu ses örgütlenmezse bu kabus bitmez. TKP’nin derdi haklı çıktığını başkalarının gözüne sokmak değil, Türkiye halkının TKP'nin sesine ihtiyacı var. O yüzden hatırlatıyoruz; o yüzden tartışıyoruz” dedi
Elbistan’daki şeker fabrikasının özelleştirilmesi gündemine, İzmir’deki ulaşım zammına ve İstanbul üçüncü havalimanında yaşam ve çalışma koşullarına karşı verilen mücadeleleri anlatan Güler, TKP güçlendikçe işçilerin de cesaret kazanacağını vurguladı.
Güler’in konuşmasının ardından etkinlik yeni üyelere TKP rozeti takılmasıyla son erdi.
