Türkiye'nin Rusya'ya gönderdiği mektubun hikayesi ortaya çıktı: Üç kritik isim...

Türkiye'nin Rusya'ya ait savaş uçağını düşürmesi sonrası başlayan kriz Erdoğan'ın mektubuyla büyük ölçüde son bulmuştu. Mektubun ve görüşmelerin aracılığını yapan isimlerin Cavit Çağlar, Hulusi Akar ve Nursultan Nazarbayev olduğu ortaya çıktı.

Haber Merkezi

Türkiye-Rusya arasındaki krizin sona ermesi sürecinde Erdoğan'ın aracılığını yapan isimlerin Cavit Çağlar, Hulusi Akar ve Nazarbayev olduğu öğrenildi. Cumhurbaşkanlığı tarafından doğrulandığı belirtilen bu sürece ilişkin Hürriyet yazarı Murat Yetkin bir köşe yazısı kaleme aldı.

Yetkin'in yazısının bir bölümü şöyle:

- Orgeneral Akar, işadamı Cavit Çağlar’ın Rusya’nın özerk Dağıstan Cumhuriyeti’nde yatırımları olduğundan söz etti. Çağlar, bölgenin Cumhurbaşkanı Ramazan Abdulatipov ile Süleyman Demirel hükümetinde Devlet Bakanı olduğu 1990’lardan tanışıyordu. Abdülatipov o dönem Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin’in yardımcılarındandı. Akar ise Çağlar’ın bakanlığı sırasında Genelkurmay Başkanı olan İsmail Hakkı Karadayı’nın başyaveriydi.

- Akar, Erdoğan ve Cumhurbaşkanının Dış ve Güvenlik İşleri Genel Sekreter Yardımcısı İbrahim Kalın’a, Çağlar’ın Abdulatipov aracılığıyla Putin’e bir kanal açtığını bu kanalın değerlendirilebileceğini anlattı. Erdoğan, Akar’ın verdiği güvence ile operasyona yeşil ışık yaktı. 30 Nisan’da İstanbul Tarabya’daki Huber Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nde Erdoğan, Akar ve Çağların katılımıyla bir toplantı yapıldı. Putin, Erdoğan’dan sözlü değil, yazılı bir beyan bekliyordu. Putin’in dış ve güvenlik konularındaki başdanışmanı ve özel temsilcisi Yuri Uşakov, bu konuda yetkili irtibat kişisi idi. Erdoğan, Akar’ın da verdiği bilgilerle yeşil ışık yaktı, operasyon başladı. Türkiye adına yetkili irtibat görevlisi de Büyükelçi Kalın olacaktı.

- Bu gelişmeyle birlikte Kalın mektup taslağını kaleme almaya başladı. Bu işte Rusça’ya vakıf iki tercüman ona yardımcı oluyordu. Ayrıca Çağlar’ın Rusya işlerinde yardımcı olan tercümanı da devredeydi. Mektubun yazılması İngilizce üzerinden değil, Türkçe-Rusça üzerinden yapılacaktı. Bu aşamadan sonra temaslar Kalın, Çağlar, Abdulatipov ve Uşakov arasında yürütülecekti; Kremlin’le en üst düzeyde irtibat kurulmuştu.

- Çağlar’ın iş seyahatleri görüntüsüyle yürüttüğü mekik diplomasisi Mayıs’ın üçüncü haftasında hızlandı. Mektup Ankara ve Moskova arasında gidip geliyor, kelimelerin üzeri çizilip yerine yenileri yazılıyor, virgüllerin yeri değiştiriliyor, anlamlar değişiyordu.

-23 Haziran’da Erdoğan tam Güney Doğu’dan gelen aşiret reislerine iftar vermek üzereyken Kazak büyükelçi Tüymebayev yine “Acil” koduyla aradı Kalın’ı. Nazarbayev, Şangay İşbirliği Örgütü toplantıları için Özbekistan’ın başkenti Taşkent’e gitmişti. Orada Putin ile konuşmuştu. Mektup biraz yumuşatılabilirdi. 

- Erdoğan Genelkurmay Başkanı Akar’ı Beştepe’ye çağırdı. Akar gece 23.00’ü gece Külliye’ye gitti. O arada Kalın, Rusça tercümanları ve Kazakistan büyükelçiliği elemanları mektupta son rötuşları yaptılar. Özür ve tazminat çıktı. Rusça “izvinite” denecekti. Rusça sözlüklerde karşılığı “Mazur görün, kusura bakmayın, af edersiniz” demekti, “Özür dilerim” demek değildi. Tazminat yerine ise öldürülen pilotların ailesine yardım etme sözü verilecekti. Erdoğan mektubu bu haliyle Akar’ın da önünde imzaladı.

***

-Kalın ve Çağlar hemen Zirvenin yapıldığı kongre merkezine gittiler. Nazarbayev girişte onları bekliyordu. Hemen üst kattaki toplantı salonuna girdiler. Nazarbayev mektubun Rusçasını istedi, dikkatle okudu, “Olmuş bu” dedi. Rus Devlet Başkanı Putin’in de yan odada olduğunu o zaman öğrendiler. Nazarbayev’in haber vermesi üzerine Putin’in danışmanı Uşakov yanlarına geldi. Nazarbayev Uşakov’a “Bence uygun” dedikten sonra Türk heyetine “Benim işim bitti, hayırlı olsun” dedi ve ayrıldı.

- Uşakov mektubu Putin’e sunmak üzere yana geçerken Türk heyeti de büyükelçiliğe gidip beklemeye karar verdi; ortalarda görünüp dikkat çekmek istemiyorlardı. Ancak daha binadan ayrılmadan Uşakov, Kalın’ı aradı. “Başkanımız olumlu karşıladı” dedi, “Türklerin pozisyonuna daha yakın gibi, ama kabul.”

Darbe girişiminden hemen sonra Erdoğan’ı ilk arayanlardan birisi NATO üyesi bir müttefik devletin başkanı değil Putin oldu. Ankara’ya ilk geçmiş olsun ziyaretinde bulunan ise Nazarbayev idi.

Yazının tamamı