TKP'den vize krizine ilişkin açıklama

Türkiye Komünist Partisi, ABD'yle Türkiye arasında yaşanan vize krizine ilişkin ''Erdoğan'ın ABD'yle mücadele ehliyeti yoktur'' başlıklı bir açıklama yayımladı.

Türkiye Komünist Partisi (TKP), ABD'yle Türkiye arasında yaşanan vize krizine ilişkin açıklama yaptı. 

Açıklamada, Erdoğan'ın ABD'yle mücadele ehliyetinin olmadığı vurgulanırken, ''AKP ülkemizi, emperyalist güçler ve Türkiye’nin büyük patronlarıyla el ele vererek, ekonomisi daha kırılgan, dış politikası tutarsız, saldırgan ve maceracı, iç politikası emekçiye sınırsız düşmanlık ve dincilikle kirletilmiş bir ülke haline getirdi'' ifadeleri kullanıldı. 

TKP'den yapılan açıklama şöyle:

Erdoğan'ın ABD'yle mücadele ehliyeti yoktur

''Erdoğan ve AKP 15 yıllık iktidarını Amerika Birleşik Devletleri ve Almanya’nın başını çektiği Avrupa Birliği ülkelerine borçludur. AKP ülkemizi, emperyalist güçler ve Türkiye’nin büyük patronlarıyla el ele vererek, ekonomisi daha kırılgan, dış politikası tutarsız, saldırgan ve maceracı, iç politikası emekçiye sınırsız düşmanlık ve dincilikle kirletilmiş bir ülke haline getirdi. 

Sonrasında, AKP iktidarının Türkiye’nin bölgesel olanaklarını abartması, ABD ve diğer bazı emperyalist ülkelerin beklentilerini karşılayamaması nedeniyle ortaya çıkan gerilimler, Erdoğan ile batılı ülkeler arasındaki ilişkileri bozacak noktaya kadar gelmiş ve sonunda ABD, kendisi için daha kullanışlı bir iktidar oluşması adına Türkiye’deki bir darbe girişiminin arkasında durmuştur.

Güçlü emperyalist ülkelerin başka ülkelerdeki siyasi aktörleri kullanıp sonra bir köşeye attığı sayısız örnek vardır. Erdoğan ise kullanılıp atılmamak için elindeki bütün kozları oynamakta, ABD ve Almanya’yı, Rusya’ya yanaşmakla tehdit etmektedir.

Gidişat, ABD ve Almanya’nın Erdoğan’ı kuşatmaya devam edeceğini; Erdoğan’ın ise milliyetçilik kartını daha fazla kullanarak yaklaşmakta olan ekonomik çöküşü otoriterliğin etrafında seferber olmuş bir toplumsal destek ile atlatmayı deneyeceğini göstermektedir.

Türkiye Komünist Partisi tam da bu noktada emekçi halkımıza şu çağrıyı yapmaktadır:

1. ABD ile Erdoğan arasında yaşanan gerilimde taraf olmak zorunda değiliz. Erdoğan ve ekibinin tersine, halkımızın çıkarları hiçbir zaman ABD emperyalizmiyle örtüşmez. NATO’ya, ABD üslerine, ABD ile yapılan ikili ve gizli anlaşmalara karşı sesimizi her zamankinden daha fazla yükseltmeliyiz. Küstah, kendini bilmez emperyalistlerin “özgürlük” ve “demokrasi” palavralarını yüzlerine çarpmalıyız. 

2. Bunu yaparken; halkımıza bağnazlığı ve dinciliği, sınırsız sömürüyü, işsizliği ve hayat pahalılığını, berbat bir eğitim sistemini ve hukukun kırıntısının dahi kalmadığı bir düzeni dayatan AKP iktidarına karşı mücadele de yoğunlaşmalıdır. AKP’nin kirli ellerini ABD karşıtlığı ile temizlemesine izin verilmemelidir.

3. ABD ve Almanya'yla ilişkilerde yaşanan gerilim sırasında uluslararası tekellerin denetimindeki Türkiye ekonomisinde yaşanacak sorunlar, iktidar tarafından olduğu gibi halkın sırtına yüklenecektir. Buna izin verilemez. Türkiye’nin gerçek sahibi olan emekçi insanlarımız, AKP sayesinde memleketi soyup soğana çevirip kârlarına kâr katan büyük patronların ve Osmanlı özentisiyle şatafata milyarlarca lira döken, israfı prestij sanan görgüsüz AKP iktidarının yakasına yapışmalıdır.

4. Türkiye bugünkü toplumsal düzenle bağımsız ve egemen bir ülke olamaz, kişilikli bir dış politika geliştiremez. Kendi kurtuluşunu bir büyük güçten diğer bir gücün kanatları altına girerek sağlamaya çalışan Erdoğan, ABD ile mücadele edemez. Erdoğan ve arkadaşlarının temsil ettiği düzen, uluslararası tekellerin düzenidir. Ekonomik ve siyasal açıdan ABD, Almanya, İsrail, İngiltere gibi ülkelerle  kurulan onursuz ilişkinin bitmesi için Türkiye’deki patron iktidarının yıkılması gerekir. 

5. Erdoğan’ın ABD ve Almanya ile mücadele ehliyeti yoktur. Emperyalizmle mücadele, emperyalist sistemden zarar görenlerin işidir. Emperyalizm sömürüdür, yağmadır, talandır. Türkiye’de sömürünün, yağmanın, talanın dik âlâsını savunanların milliyetçi gösterilerle insanları kandırmasına izin verilmemelidir.

6. Emperyalizm mutlaka yenilecektir. İnsanlık sömürü düzeninden kurtulacaktır. Gericilik, yobazlık alt edilecektir. Halk düşmanı diktatörlükler önünde sonunda yıkılacaktır. Yeter ki sanıldığından daha zayıf, daha çürük olan bu sömürü düzenine boyun eğmeyelim ve İNSANCA BİR DÜZEN için harekete geçelim. 

7. Türkiye Komünist Partisi, halkımızı gerçek kurtuluş için saflarına çağırmaktadır.''