Şule Çet davasının ikinci duruşması yapıldı: Adliye önünde #ŞuleÇetİçinAdalet talebi

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet'in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davaya bugün devam ediliyor. Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde Şule Çet için adalet talebi dile getirildi.

soL - Haber Merkezi

Şule Çet için adalet arayışı sürerken, davanın ikinci duruşması bugün Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesinde görülüyor.  

Üniversite öğrencisi 22 yaşındaki Şule Çet'in geçen yıl Ankara’da bir plazanın 20. katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirmesinin ardından başlayan ve katil zanlıları Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın yargılandığı davaya bugün Ankara Adliyesinde devam ediliyor.

Duruşma öncesi Ankara Adliyesi önünde toplanan çeşitli siyasi parti, dernek, vakıf, platform temsilcileri, Şule Çet için adalet taleplerini yeniden dile getirdiler.

 

KOMÜNİST KADINLAR VE TKG: BU DÜZEN YIKILACAK HAYALLERİMİZ ÖZGÜR KALACAK

Komünist Kadınlar ve Türkiye Komünist Gençliği adına yapılan basın açıklamasını Ekin Şen okudu. Açıklamada şunları kaydedildi: 

Bugün burada yine “Şule Çet için Adalet” istemimizi haykırmak için bulunuyoruz. 

O’nun cinayeti arkasında bulunan şiddeti, sömürüyü, eşitsizliği gözler önüne sermek için ve katillerinin gerekli cezaları almasının takipçisi olacağımızı her defasında hatırlatmak için bu davanın takipçisi olmaya devam edeceğiz. 

Şule Çet’in katil zanlısı patronlarını tutuklamak yerine onları defalarca salan; Şule Çet’in üniversite okuyabilmek için çalışmak zorunda olmasını değil, babasının Şule Çet’e para gönderip göndermediğini sorgulayan hukuk sisteminin adaletini bu defa biz sorgulamak için buradayız. 

Kadın, çocuk, genç tüm insanlarının geleceğini garanti altına almak yerine, onları geleceksiz bırakan kapitalizmi sorgulamak için buradayız. 

Kadınların gece evlerinde olmamasını, alkol almasını tacizi, tecavüzü meşrulaştıran nedenler olarak önümüze getiren bu gerici düzeni sorgulamak için buradayız. 

Şule Çet’in katilleri cezalandırılana kadar da burada olmaya devam edeceğiz. Ama bununla da yetinmeyeceğiz. 

Kadınların eve hapsedilmeyeceği, ne şiddetin ne de eşitsizliğin söz konusu bile olmadığı bir ülke kuracağız! Bizim ülkemizde gençler okuyabilmek için çalışmak zorunda kalmayacak! Okullarımızda iktidarın, rektörün zoru, şiddeti değil, bilim ve yaratıcılık olacak! Bizim seçim sandıklarımızın güvenliğini yarının sahibi olan çocuklar alacak!  

İşte biz bu umudu her geçen gün daha da büyütüyoruz, örgütlüyoruz. Bize iyi, güzel herhangi bir şey vaat edemeyecek bu düzen yıkılacak, hayallerimiz özgür kalacak! 

Şule Çet’ler, Rabia Naz’lar yaşayacak!


DURUŞMADAN NOTLAR... 

10.45: Duruşma salonu açıldı. Ancak küçk salonun seçilmesi, Şule Çet ailesinin avukatları tarafından tepkiyle karşılandı 

10.52: Mahkeme Başkanı güvenlik zafiyeti gerekçesiyle bu salonun seçildiğini söyledi. Çok sayıda avukatın salona girememesi üzerine, beş avukat girsin önerisinde bulunuldu. Avukatlar bu duruma itiraz etti.  

11.00: Avukatlar, "Bize daha uygun bir ortam sağlanmadığı için biz burada ayakta durmaya razıyız. Biz bütün avukat arkadaşlarımızla durmak istiyoruz, ayakta bekleriz" dediler. Bunun üzerine avukatların "sığabildikleri kadar izleyici bölümüne sığmaları" istendi. 

11.10: Duruşma başladı. Şule Çet ailesinin avukatı, "Biz bunun hep hikaye olduğunu biliyoruz. Sanıklar bir hikaye anlattı; bunun gerçek olmadığını videolarla kanıtlayacağım. Olay günü çekilen görüntülerin CD'si dosyalarda yok" dedi. 

11.20: Çet ailesinin avukatı, karşı tarafın izlettiği görüntüler ile olay yeri görüntüleri arasındaki farkı mahkeme heyetine izletti. Avukat, "Sanıklar içki bardaklarını yıkadılar, bilgisayarın saatini değiştirdiler fakat baz istasyonlarından gelen sinyaller ve Şule’nin düştüğü yer sanıkların tüm planını bozmuştur. Şule’nin babası para göndermedi diye intihar etti deniliyor. Hangimiz babamız para göndermediği için intihar ediyoruz" dedi. 

11.30: Sanık Berk Akand, "Şule düştükten sonra Çağatay Aksu’nun içki bardaklarını yıkadığını savcılıkta da söyledim ama tutanağa geçmemiş" dedi. 

11.40: Sanık Çağatay Aksu'nun annesi tanık olarak dinlenirken, salonda gerginlik yaşandı. Jandarma, Şule Çet'in avukatlarına "Dışarıda size gösteririm" diyerek tehdit etti. 

11.50: Sanık Çağatay Aksu’nun annesi salona dönüp “Hep siz konuştunuz sosyal medyada, şimdi ben konuşacağım” diyerek sanığı savunmaya başladı. Çağatay Aksu bu arada Şule’nin ailesine dönerek “Kızına sahip çıksaydın” dedi, salondaki herkesin itirazıyla susturuldular.

12.05: Şule’nin arkadaşı tanık olarak dinlendi. Şule’nin hayat dolu biri olduğunu ve asla intihar edebileceğine inanmadığını anlattı. 

12.10: Şule’nin sosyal medya hesabında “Yolun sonu görünüyor” şarkısını paylaşması, sanık Çağatay Aksu tarafından "intihar eğilimi" olarak sunulmaya çalışıldı. Şule’nin arkadaşı “Bu şarkı Şule’nin en çok sevdiği şarkılardan biridir” dedi.

12.30: Sanık Çağatay Aksu’nun “Öldüreceğim kızla fotoğrafımı sosyal medyada neden paylaşayım, böyle bir manyaklığı kim yapar” demesi üzerine salondan “Sen yaptın işte" yanıtı yükseldi. 

12.45: Çet ailesinin avukatı, "Sanık avukatlarının sunduğu raporda adli tıp uzmanı olarak imzası olan Mehmet Nuri Aydın görevden ihraç edilmiştir. Biz aldığımız rapora güveniyoruz ve imzası olan uzmanları burada dinleteceğiz, peki sanık avukatları Nuri Aydın’ı getirebilecek mi?" dedi. 

12.50: Çet ailesinin avukatı, "Sanık avukatları Şule’nin tırnakları arasında bulunan iki erkeğe ait dna örneğini “tokalaşmayla da dna geçer” şeklinde savunuyor. Burda tokalaşma yok, tecavüz var ve bundan biz değil sanıklar utanacak" diye konuştu. 

13.05: Çet ailesinin biar başka avukatı, ”Olay yeri inceleme görüntülerine göre Şule’nin ayakkabı bağcıkları açık ve kendisinden önce atıldığı kesindir. Yine Şule’nin tek ayağında çorap vardır. Soruyorum şimdi, kim tek çorapla geziyor, kim intihar etmeden önce ayakkabılarını atar?” dedi. 

13.15: Sanık Çağatay Aksu, "Benim yerime bu sanık kısmında Şule’nin ailesi ve erkek arkadaşı oturmalıdır" dedi.

13.30: Savcı, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini talep etti.

13.45: Mahkeme, Şule Çet’in psikolojik durumuyla ilgili rapor alınmasına, olay yerine ilişkin görüntülerin dudak okumasında uzman bilirkişiye gönderilmesine, sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Duruşma 10 Temmuz saat 10.00'a ertelendi.

NE OLMUŞTU? 

29 Mayıs 2018: Gazi Üniversitesi Sanat Tasarım Fakültesi Tekstil Tasarımı bölümü 2. sınıf öğrencisi Şule Çet, 29 Mayıs 2018 tarihinde Ankara'da bir plazanın 20'nci katından düşerek şüpheli bir şekilde yaşamını yitirdi.

4 Haziran 2018: Şule’nin patronu Çağatay Aksu ve Berk Akand gözaltına alındı. Olay günü Şule Çet’in düşüşünden 18 dakika sonra aşağı inmeleri ve güvenliğe "Ne oldu trafo mu patladı?" diyerek haberleri yokmuş gibi davranmaya çalıştıkları bilinen zanlılar için tutuksuz yargılanma kararı verildi.

14 Temmuz 2018: Şüphelilerin gözaltına alınıp bırakılmasına isyan eden kadın dernekleri ağabey Şenol Çet’in de desteğiyle, sosyal medyada Şule Çet için Adalet kampanyası başlattı. Öldürüldüğü plaza önünde yapılan eylem ve kampanya sonucu sanıklar tutuklandı.

16 Temmuz 2018: Tutuklanan Çağatay Aksu ve Berk Akand’ın ifadeleri ortaya çıktı. Otopsi raporunda DNA'sı bulunan ve Şule Çet'in katil zanlısı olarak gösterilen Çağatay Aksu, savunmasında 'Suçsuzum' dedi. Cinsel saldırıyı reddeden Çağatay Aksu "Maktülle cinsel amaçlı değil, başka hiçbir şekilde yakınlaşmamız olmadı" diye ifade verdi. Çağatay Aksu daha önce verdiği ifadeyi tekrar ettiğini belirtti. 

'OLAYIN VAHİM OLDUĞUNU ANLADIM'

Şüphelilerden Berk Aksu ise olay anında odada olmadığı ifade ederek suçsuz olduğunu savundu. Berk Akand olaydan sonra sinir krizi geçirip genç kızla aynı odada bulunan Çağatay Aksu'ya vurduğunu öne sürdü.

Berk Akand, ifadesinde "Onlar içerideydi. Ben olay yerinde yoktum. Atladığını düştüğünü görmedim. Çağatay yanıma geldi. Kızın atlayıp gittiğini söyledi. Çağatay'ın elinin şiştiğini gördüm. Olayın vahim olduğunu anladım. Hemen aşağı indim. Güvenlik görevlisini gördüm. Buradan bir kız geçti mi diye sordum. Geçmedi deyince, sinir krizi geçirdim. Çağatay'a vurdum. Kızın atladığı yerde değildim. Cinsel amaçlı herhangi bir şekilde temasım olmadı" dedi.

30 Kasım 2018: Şule Çet’e yapılan otopsi raporu açıklandı. Açıklanan raporda, Şule’nin öldürüldüğü ya da intihar ettiği üzerine bir bulguya rastlanmadığı söylendi.

'CİNAYET DEMEYELİM HAKİM BEY'

17 Aralık 2018: Şule’nin ölümüyle ilgili soruşturma tamamlandı. Hazırlanan iddianamede şüpheliler Çağatay Aksu ve Berk Akand için ayrı ayrı ağırlaştırılmış ömür boyu ve 39 yıla kadar hapis cezası istendi. İddianamede, iki şüpheli, "cinayet", "ırza geçme" ve "hürriyeti tahdit" suçları ile itham edildi.

Şule Çet'in o gece ev arkadaşı Liia Trohin'e attığı mesajlar da iddianamede yer aldı. Savcılık, her iki şüphelinin de çelişkili ifadeler verdiğini, şüpheli Çağatay A.'nın, intihar ettiğini söylese de Çet'in, o gece arkadaşına gönderdiği mesajların zorla plazada tutulduğunu ortaya koyduğunu belirtti. Şule Çet'in arkadaşı Trahin'e gönderdiği mesajlarda, "Bu adam bana abayı yakmış, Allah'ım salmıyor", "Biliyordum böyle olacağını", "Keşke gelmeseydim" ifadelerini kullandığı belirtildi.

6 Şubat 2019'da gerçekleştirilen duruşmada Çağatay Aksu ile Berk Akand’ın avukatının, 2016’da Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’nde üniversitelilere döner bıçağıyla saldıran ülkücü faşist çete üyelerinden Paşa Büyükkayaer olduğu ortaya çıktı.

Sanık Çağatay Aksu, mahkemedeki savunmasında, "Bu suçlamayla burada olduğum için özür diliyorum. Hiçbir suçlamayı kabul etmiyorum. Bizim hiçbir şekilde cinsel ya da başka bir şeyle alakamız yok, cinayet yok. Bizim Şule'ye dokunmuşluğumuz yok. Ben hala şoktayım, burada bu kadar insan neye dayanarak dosyaya bakmadan mı üstümüze geliyor, onun da farkında değilim. Gösteriş amacında herkes. Bir şey bilmeden bizi suçlamaya devam ediyorlar" dedi. "Olaydan cinayet diye bahsetmeyelim" diyen sanığa hakimden "tamam" yanıtı geldi. Dava sonucunda her iki sanığın da tutukluluklarının devamına karar verildi.

Bugün görülen Şule Çet davasında Çağatay Aksu ve Berk Akand'ın 39 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması isteniyor.