Sevdalınız komünisttir! Nâzım, Antalya’da anıldı

Komünist şair Nâzım Hikmet 118. doğum yıldönümünde Antalya'da Solcu Liseliler ve Türkiye Komünist Gençliği'nin ortak etkinliğinde anıldı.

soL - Antalya

Büyük şair, komünist ozan Nâzım Hikmet, 118. doğum yıldönümünde Antalya’da anıldı. Şiirler ve şarkılarla renklenen etkinliğe tiyatro sanatçısı Cansu Fırıncı konuşmacı olarak katıldı.

Karaalioğlu Parkı’ndaki eski nikah salonunda gerçekleşen anma etkinliğine Antalyalılar yoğun ilgi gösterdi. Salona sığmayan katılımcılar, koridor ve kapı aralıklarından etkinliği izlemeye çalıştı.

Solcu Liseliler ve Türkiye Komünist Gençliği’nin ortak etkinliğinin açılışında lise öğrencileri, Nâzım şiirleri okudu. 

Solcu Liseliler adına lise öğrencisi Nehir bir konuşma yaptı. "Bu düzenin kendilerine reva gördüğü koşullarda nefes almaya çalışan gençler, Netflix dizilerine, sigaraya, uyuşturucuya, sosyal medyaya bağımlı kılınıyor, kendine ve topluma yabancılaşıyor. Bazıları ise çözüm olarak yurtdışına çıkma planları yapıyor. Oysa asıl olan bu düzeni değiştirmek için mücadele etmek değil midir?" diyen Nehir konuşmasına şöyle devam etti:

"Evet, Nâzım’ın da dediği gibi 'Bu memleket bizim' ve bizler hiçbir yere gitmiyoruz.

Bizlere dayatılan dinselleştirilmiş eğitime karşı okul panolarımızı Nâzım şiirleriyle süslüyoruz.

Yobazlaştırılmış, içi boş eğitim müfredatına karşı Nâzım okuyoruz.

Bizleri cahil, umutsuz ve geleceksiz kılmak isteyenlere inat okuyarak, sorgulayarak, örgütlenerek karanlıkları aydınlıklara çevirmek için geliyoruz. Bizler bu düzene boyun eğmiyoruz."

Nehir, lise ve üniversiteli gençleri Nâzım’ın partisinin saflarına katılmaya çağırarak konuşmasını sonlandırdı.

Gençlerin sahnedeki coşku ve heyecanı uzun süre alkışlandı.

Daha sonra sahneye gelen tiyatro sanatçısı Cansu Fırıncı, Nâzım’ın "Seni Düşünüyorum, TKP’m Benim" adlı şiirini okuyarak başladığı konuşmasında Nâzım Hikmet’in kısa biyografisine değindi:

NÂZIM'IN ŞAİRLİĞİ İLE KOMÜNİSTLİĞİ BİRBİRİNDEN AYRILAMAZ'

“Nâzım Hikmet bildiğiniz gibi varlıklı ve nüfuzlu bir aileden geliyor. Paşa torunudur kendisi. Fakat bu refah içinde yaşama imkanını terk etti. Kurtuluş Savaşı’na katılmak üzere İstanbul’dan ayrıldığında halkın ne kadar yokluk içinde yaşadığına tanık oldu. Sadece emeği sömürüldüğü kadar değeri olan insanları gördü. Nâzım bu tablo karşısında çarpıldı. Evet, Kurtuluş Savaşı’nın bir neferiydi ama bu yetmiyordu ona.

Sovyetler Birliği’ne üniversite tahsili için gittiğinde, sömürüyü ortadan kaldıran insanca bölüşmenin bilimsel yolunu uygulamaya koyan sosyalist fikirlerle tanıştı. Ve tüm ömrünü bu uğurda mücadeleye adadı. Yalnız kendi memleketi için değil, tüm dünya halklarının kurtuluşu için savaştı, bedel ödedi, boyun eğmedi.”

Nâzım Hikmet’in en başta memleket olduğunu, eşitlik ve özgürlük mücadelesi anlamına geldiğini ifade eden Fırıncı konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Nâzım tepeden tırnağa sosyalizmdir. Yani insanın insanı sömürdüğü düzeni ortadan kaldırıp, insanca yaşanacak bir dünya için verilen mücadelenin sembol ismidir. Nâzım Hikmet şairdir, bu doğru. Ama o, bütün dünyada komünist şair olarak anılır. Nâzım’ın şairliği ile komünistliği birbirinden ayrılamaz.”

Konuşmasına emperyalizmin artık insanlığa vadedecek bir şeyi kalmadığını, kapitalizmin artık miadını doldurduğunu söyleyerek devam eden Fırıncı, sosyalizmin mümkün ve zorunlu olduğuna işaret etti ve salondaki Nâzım dostlarını bir an önce TKP gönüllüsü olmaya davet ederek konuşmasını sonlandırdı.

Daha sonra sahne alan Grup Memleket, Nâzım Hikmet’in şiirlerinden bestelenmiş şarkılar seslendirdi. Dinleyenlerin de eşlik ettiği şarkılar ayakta alkışlandı. Etkinlik sonunda çok sayıda kişi “TKP Gönüllüsü” olmak için form doldurdu.