Patronların yeni ilacı: Akşama babacığım unutma Ülker getir, FETÖ'süz olsun!

Yakın geçmişte Fethullah Gülen’i kanaat önderi, cemaat lideri diye selamlayan ne kadar patron varsa, bugün anti-FETÖ’cü mevzilerde yer kapma yarışında… 4.4 milyarlık servetiyle ülkenin en zengini Murat Ülker de, reklam pastasıyla beslediği medya kuruluşlarının temsilcilerini Londra’ya götürdü bugünlerde ve oradan “anti-FETÖ’cü mesajlar verdi… Patronların bugünlerde ilacı: Anti-FETÖ…

Ahmet Çınar

Yakın geçmişte Fethullah Gülen’i kanaat önderi, cemaat lideri diye selamlayan ne kadar patron varsa, bugün anti-FETÖ’cü mevzilerde yer kapma yarışında… 4.4 milyarlık servetiyle ülkenin en zengini Murat Ülker de, reklam pastasıyla beslediği medya kuruluşlarının temsilcilerini Londra’ya götürdü bugünlerde ve oradan “anti-FETÖ’cü mesajlar verdi… Patronların bugünlerde ilacı: Anti-FETÖ…

Forbes dergisinin 2015 verilerine göre Koç’ları, Şahenk’leri geride bırakarak dünyanın en zenginleri listesinin ön sıralarına adını yazdıran Ülker grubu, son günlerde yeni bir medya atağında…

Ülker, tüm büyük sermaye kuruluşları gibi, bütün iktidarlarla iyi geçinen, gereğinde cemaatlere sinyal yakan, ama her zaman dengeli, her zaman kontrollü, hem nalına hem mıhına vurarak yürüyen bir  grup…

Özallı yıllarda da, Demirelli ve Çillerli yıllarda iktidarla yakın ilişkiyi hep korumuş, kamuoyuna “munis, uyumlu, ılımlı, geçimli, kendi halinde” bir resim sunan bir grup Ülker grubu… Her sermaye grubunun kendince bir “başarı” hikayesi varsa, Ülker’in hikayesi de işte bu uyumluluk, geçimlilik ve ılımlılıkta saklı. İktidarlarla, egemenlerle, yönetenlerle iyi geçinmek, kavgacı bir görüntü vermemek…

Murat Ülker, Ülker grubunun kurucusu Sabri Ülker’in en küçük çocuğu… Ahmet Davutoğlu’nun liseden sınıf arkadaşı… Ayrıca Murat Ülker’in yeğeni Ahmet Özokur, Davutoğlu’nun kızı Sefure ile evlendi… Davutoğlu’yla böylece bir akrabalık bağı da kuruldu. Ancak bu evlilik 2015’te tek celsede sona erdi.

4.4 milyarlık servetiyle Türkiye’nin 1’inci, dünyanın 369’uncu zengin ismi Murat Ülker…

HER PATRON GİBİ, İŞÇİ SEVMEZ

Her patron gibi işçi sevmeyen bir özelliği var Ülker’in… Geçen yıl, patronun istediği sendikadan ayrıldıkları gün kapıya konulan Ülker işçileri 140 gün boyunca Topkapı fabrikası önünde direnmişlerdi. Sarı sendika Öz Gıda-İş’ten ayrılığp DİSK’e bağlı Gıda-İş’e geçen işçiler, Murat Ülker’in öfkesinden kurtulamamışlardı. Dört ay direnen işçiler, 140 gün sonra tüm haklarını geri aldıktan sonra grevi sona erdirmişlerdi.

Grev sırasında basına açıklamalar yapan işçilerin, “Bizler sağcı ve muhafazakarız ama bize solcular ve komünistler destek veriyor” sözleri epeyce konuşulmuş, medyanın gündemini oluşturmuştu.

MEDYANIN EN SIKI, EN BALLI REKLAMVERENİ

Ortalama bir gazete okuru ve televizyon izleyicisi bile bilir ki, Ülker markası medyaya en iyi, en sıkı, en sağlam reklam veren kuruluşlardan biri… Ülker markasının olmadığı reklam kuşağı neredeyse yok gibi… Ülker reklamı olmayan neredeyse bir gazeteye rastlamak mümkün değil… Dolayısıyla Ülker-iktidar ilişkileri kadar, masaya yatırılması gereken bir diğer konu da Ülker-medya ilişkileri… Medya kuruluşlarının en iyi reklam müşterilerinden biri Ülker…

ŞİMDİ MODA ANTİ-FETÖ’CÜLÜK!

PR çalışmalarını üst düzeyde tutan Ülker markasının sahibi Yıldız Holding’in web sayfasını açtığımızda bile, ilk karşımıza çıkan “15 Temmuz sivil demokrasi şehitlerinin kıymetli ailelerine” hitap eden bir yazı oluyor. Günün modası Fethullah Gülen cemaatine çakmak ve 15 Temmuz güzellemesi yapmak olduğu için, tüm sermaye grupları gibi Yıldız Holding de bu alanı boş bırakmıyor… 15 Temmuz’da hayatını kaybedenlerin birinci derece yakınlarını Yıldız Holding bünyesindeki şirketlerde istihdam edeceğini duyuruyor Murat Ülker.

ÜLKENİN EN ZENGİNİ OLMAK YETMEZ, HEDEF HEP DAHA ÇOK KÂR

Sermayenin, patronların en önemli özelliği de, kâr hırslarının sınırsız olması… Bunun için de dünya sermayesine eklemlenmek, uluslararası kapital ağın içinde yer almak gerekiyor… Kapitalist ekonominn tüm gereklerini yerine getiren Ülker de öyle yaptı ve geçtiğimiz yılllarda İngiliz bisküvi devi United Biscuits’i, ünlü çikolata markası Godiva’yı da satın aldı. Satın alınan bu küresel markalar “Pladis” çatısı altında toplandı. Merkez Londra… Murat Ülker, milyonlarca para döküp reklam verdiği gazetelerin, televizyonların temsilcilerini Londra’ya davet etti… Pladis’i yerinde görmek için… Gazeteciler Pladis’in nasıl yapılandığını, Harlesden bisküvi fabrikasını yerinde görüp, CEO’lardan bilgiler aldılar. “Gazetecilik” görünümlü PR çalışması…

Gazeteciler Murat Ülker’le sohbet ederlerken laf dönüp dolaşıp darbe girişimine, 15 Temmuz’a ve cemaate geliyor doğal olarak… Ülker bu fırsatı kaçırır mı! “FETÖ”den ne kadar uzak olduklarını şöyle kanıtlıyor: “50 bin çalışanımız arasında sadece 10 kişi gözaltına alınıp tutuklandı.”

“FETÖ”nün Ülker’e sızamadığını kanıtlamaya çalışıyor Ülker…

KAPİTALİST KURALLAR SIKI SIKIYA İŞLİYOR

Ve kapitalist kuralların daha sıkı işlemesi gerektiğini vurguluyor. Diyor ki: "İşe alım süreçleri dünyada geçerli kurallara göre yürürse, personelin işini koruyabilmesi, yükselebilmesi performansa göre olursa, şüpheli ssayısı da böyle düşük kalabiliyor. Yani sistemin iyi çalışması önemli." 

İŞÇİ SEVMEDİĞİ GİBİ KADIN DA SEVMİYOR!

Söyleşi sırasında Murat Ülker’in kadın çalışanlara dair sözleri hayli ilginç…

Kadın kotasına inanmadığını söyleyen Ülker, daha çok “kadın işçi” alacağını söylüyor ve “Yıldız Holding’e bağlı şirketlerde kadın çalışan oranı yüzde 40 düzeyinde. Üst düzey yönetimde bu oran yüzde 25’lere iniyor” diyor. Ülker, kadının “işçi” olanını daha çok seviyor, yönetici kadından pek hoşlanmıyor…

KADININ İŞÇİ OLANINI SEVİYOR, 'ERKEK FATMA' İSTEMİYOR! 

Ve zaten konuşmasında “Bizim erkek Fatma’lara ihtiyacımız yok. Yani, kadının iş hayatında erkek gibi davranması doğru değil” diyerek sınırı da çiziyor!