MHP’li Aliağa Belediyesi’nde 100 işçi daha işten çıkarıldı

İzmir'in Aliağa ilçesinde MHP'li belediye çok sayıda işçinin görev yerini yasaya aykırı şekilde değiştirirken, 21 işçiden sonra 100 kadrolu işçiyi daha işten çıkardı. DİSK'e bağlı Genel-İş 5 No'lu Şube, Aliağa Demokrasi Meydanı'nda bir basın açıklaması düzenledi.

MHP'li İzmir Aliağa Belediyesi'nde işçi kıyımı devam ediyor. 18 Mayıs tarihinde Aliağa Belediyesi bünyesinde çalışmakta olan 21 işçinin iş akdini sonlandıran belediye 11 Haziran tarihinde de kadrolu 100 işçinin iş akdini sonlandırdı.

21 emekçinin işine son verilmesinin ardından Aliağa Demokrasi Meydanı'nda oturma eylemi başlatan işçiler bugün bir basın açıklaması düzenledi.

DİSK'e bağlı Genel-İş 5 No'lu Şube tarafından Aliağa Demokrasi Meydanı'nda yapılan basın açıklamasında belediyenin diyaloğa kapalı, keyfi uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulanırken, Aliağa'daki herkese işçilerin mücadelesine destek verme çağrısı yapıldı.

BELEDİYE BAŞKANI 'İSTEDİĞİMİ İŞE ALMAM' DEMİŞTİ

Aliağa Belediye Başkanı MHP'li Serkan Acar, Belediye Meclisi'nde Haziran ayı oturumunda yaptığı konuşmada işten çıkarılan işçilerle ilgili olarak "'Belediye başkanı benim, istediğimi işe alırım, istediğimi de almam" demişti.

Genel-İş Sendikası 5 No'lu Şube'den yapılan açıklamada şöyle denildi:

Bugün sabah itibariyle Aliağa Belediyesi bünyesinde farklı işkollarında çalışan aralarında sendikamızın yönetici ve temsilcilerinin de bulunduğu 100 kadrolu işçi arkadaşımızın tek taraflı olarak iş akitleri ekonomik nedenler gerekçe gösterilerek feshedildi.

Bu kentin parklarını yaşanılabilir kılan, her caddesini büyük bir özenle kendi eviymiş gibi temizleyen, yollarını yapan, hizmet binalarında halkın sorunlarını dinleyip çözüm üreten 100 arkadaşımız adeta kullanım tarihi geçmiş bir meta gibi kapının önüne konmuştur. İnsan onuru ve haysiyetine yaraşmayan zamanlardan geçiyorduk, ama böylesine ilk kez tanık olmak kahrımızı ve öfkemizi daha da derinleştirdi.

Bizler bundan 1 ay önce işten atılan 22 çalışma arkadaşımızın işe dönüşleri için mücadele verirken, işveren her türlü toplu sözleşme ve sendikalı çalışma koşullarını ortadan kaldıran ve kölelik düzeni yaratmak amacına yönelik bir tutumla emekçi sınıfına saldırmayı tercih etmiştir.

Yönetime defalarca diyalog çağrısında bulunmamıza rağmen, yönetim bizim bu çabalarımıza kulaklarını tıkamıştır.

Emekliliği gelen arkadaşlarımızdan dilekçeler istenerek izinlerini kullanıp emekliliğe ayrılmaları konusunda baskılar yapıldığında, yönetime kıdem tazminatlarının ödenmesi durumunda arkadaşlarımızın emekliliğe hazır olduğu teklifini bile dinlemek istemediler.

Her zaman barış ve diyalog dilini korumaya özen gösterdik ancak bu süreçten sonra kimse bizden sessiz kalmamızı, bize reva görülen bu uygulamalara uysal koyun gibi boyun eğmemizi beklemesin.

Bu kavga ekmek kavgası, bu kavga hürriyet kavgası, bedeli ne olursa haklı ve meşru mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz.

'AMAÇ KURALSIZ, GÜVENCESİZ İŞÇİ ÇALIŞTIRMAK'

Kamuoyunda yaratılan kadrolu işçilerin maaşları konusunda bilgi kirliliği yaratıp, üyelerimizin maaş ve sosyal haklarını şişirip yalan bilgilerle kamuoyunu yanıltamazsınız.

Bizler sizleri tanıyoruz, buradaki asıl amaç sendikal hakların olmadığı, Toplu İş Sözleşmesiz, ucuz esnek, kuralsız, güvencesiz işçi çalıştırmaktır.

Bize gösterilen ekonomik gerekçelerin hiçbirinin inandırıcılığı yoktur. Seçim öncesinde on binlerce Aliağalı insanımızın Çanakkale gezilerinin bedeli biz emekçilere çıkartılmıştır. 30 milyon olan belediye borçlarının 235 milyona çıkarılmasının sorumlusu biz değiliz.

İşten çıkarılan arkadaşlarımızın bu mağduriyetinin vebalini kim üstlenecek? Halen daha farklı illerden nakil yolu ile memur alındığı, belediyenin farklı şirketlerine işçi alındığı bir ortamda ekonomik kriz bahanelerine bizi inandırmazsınız.

Bir belediye başkanının asli görevlerinden biri de belediyede çalışan bütün personelini kucaklamak, onların yaşam standartlarını ileri götürecek adımlar atmaktır. Geldiğimiz bu noktada bizi fakirleştirmek isteyen, çoluğumuzun çocuğumuzun, eşimizin  yüzüne bakamayacak duruma getirmek isteyen bir anlayışla karşı karşıyayız.

Şu iyi bilinsin ki bizi fakirleştirmek isteyenlere karşı mücadelemizi verip, sevdiklerimizin gözlerine onurla, gururla ve dirençle bakacağız.

'Aliağa Halkı bana yetkiyi verdi, istediğimi alırım, istediğimi atarım' ifadesini Aliağa kamuoyunun vicdanına bırakıyoruz, bu sözler ve uygulamalar bizlerin vicdanlarında onarılmayacak büyük yaralar açmıştır. Halk size bu yetkiyi işçileri aşlarından, ekmeklerinden edin diye vermedi.

Bütün bu yapılan işçi sınıfının 200 yıllık mücadelesi ile elde ettiği kazanımların bir çırpıda ortadan kaldırılmak istenmesidir. Bizler bu bilinçle işçi sınıfının geçmiş bütün mücadele deneyimlerini kılavuz edinerek haklarımız için bedeli ne olursa olsun direneceğiz.

Başta Aliağa gibi emek yoğun bir kent olmak üzere bütün sınıf dostlarımızı bize omuz vermeye bu mücadeleyi büyütmeye davet ediyoruz.

BİRLEŞE BİRLEŞEYE KAZANACAĞIZ

YAŞASIN ONURLU MÜCADELEMİZ