KPSS'nin iptal edilmesi sonrası 150 bin kamu emekçisi işten mi atılacak?

2010 KPSS'nin "Genel Yetenek ve Genel Kültür" kısmının iptal edilmesine ilişkin konuşan Başbakan Binali Yıldırım'ın 86 bin kamu emekçisinin işten çıkarılabileceğine ilişkin açıklamaları tepki çekmişti. Yıldırım'ın işten çıkarılma açıklamasına karşın sınava giren kamu emekçilerinin tamamının işten çıkarılması "hukuki" olarak mümkün değil.

Ali Ufuk Arikan

Ankara 1. İdare Mahkemesi'nin usûlsüzlük iddiaları nedeniyle 2010 KPSS'nin "Genel Yetenek ve Genel Kültür" kısmını iptal etmesi sonrası 2010 sınav sonuçlarıyla göreve başlayan kamu emekçilerinin durumuna ilişkin tartışmalar sürüyor. 2010 KPSS sonrası 150 bin kişinin ataması yapılırken, Başbakan Binali Yıldırım, bu sayının 86 bin olduğunu ve bu isimlerin yeni bir düzenleme yapılmazsa işten çıkarılabileceğini söyledi. Konuya ilişkin görüşlerini aldığımız Sayıştay eski Denetçisi ve Devlet Denetleme Kurulu eski üyesi Kadir Sev, böyle bir işten çıkarmanın mümkün olmadığını, işten çıkarmanın ancak suçu ispatlanan kişiler için yapılabileceğine dikkat çekti.

'86 BİN KİŞİYİ İŞTEN ÇIKARMAK MÜMKÜN DEĞİL'

Binali Yıldırım'ın 86 bin kamu emekçisinin bir düzenleme yapılmazsa işten çıkarılabileceğine ilişkin açıklaması binlerce kamu emekçisinin tepkisini çekti. O dönem AKP'lilerce "temiz" olduğu iddia edilen ve savunulan sınavda bir kısım Cemaatçilerin memur olmasının önü açılırken, binlerce kamu emekçisi ise sınavı başarıyla tamamlayarak çeşitli devlet kurumlarında göreve başlamıştı.

Binali Yıldırım'ın açıklamalarını soL'a değerlendiren Sayıştay eski Denetçisi ve Devlet Denetleme Kurulu eski üyesi Kadir Sev, Binali Yıldırım'ın söylediği gibi 86 bin kamu emekçisinin işten çıkarılmasının mümkün olmadığını dile getirdi. "Bu usulsüzlükten yararlandığını kanıtlayamadığınız kişileri işten çıkaramazsınız. Cezada şahsilik ilkesi var, bu ilke bir kenara atılamaz" diyen Sev, AKP'nin OHAL'e dayanarak böyle toplu bir işten çıkarma yapıp yapamayacağına ilişkin sorumuza ise "Bunu OHAL'e, KHK'ya dayandıramazsınız. 6 yıl önceye dönüp işten çıkarma kararı verebilmek için her türlü kuşkudan arındırılmış bir sonuca varmak gerekiyor. Eş, dost, akraba aynı puanları almış, aynı yanlışları yapmış gibi sonuçlara varmak lazım. Bunun da yine her türlü kuşkudan arındırılıp yapılması gerekiyor" yanıtını verdi.

Sev, sınav sonrası çeşitli kurumlarda işe başlayan 150 bin kişinin işten çıkarılmasının büyük tazminatların da önünü açacağını belirtirken, "150 bin kişinin sınav sorularını önceden almış olması mantık dışı. Böylesi büyük bir hırsızlık yapıldığı anda ortaya çıkabilecek bir şey. Böylesi bir işten çıkarma yapılırsa binlerce kişi AİHM üzerinden ciddi tazminatlar kazanabilir" diye konuştu.

 

YILLARCA NEDEN GÖZ YUMULDU?

Sınav sorularının çalındığı iddialarına o dönem sert sözlerle karşı çıkan ve sınavın "temiz" olduğunu ileri süren AKP, Cemaat'i o dönem korumuş, sınavı da aklamaya çalışmıştı. 2012 yılında yaşanan kopya iddialarına da benzer şekilde karşı çıkan Erdoğan, "KPSS son derece başarılı, temiz, sorunsuz şekilde gerçekleştirilmiştir. Bu sınava gölge düşürmek isteyenlerin oyunu anında deşifre edilmiştir" demişti.

Benzer şekilde 2009 YGS'deki şifre skandalına karşı da AKP büyük bir savunmaya geçmiş, sınavı aklamaya çalışmıştı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası yıllarca savunulan sınavlara ilişkin AKP kurmaylarından bu kez "sorular 14 yıldır çalınıyor" açıklamaları gelmeye başladı. Konuyla ilgili en net açıklama Milli Savunma Bakanı Fikri Işık'tan gelmiş, 2000-2014 arasında askeri lise giriş sınavlarının sorularının çalındığını söylemişti. Işık'ın bu sözleri AKP iktidarında yapılan diğer sınavlara ilişkin  soru işaretlerinin artmasına neden oldu.

YILDIRIM NELER SÖYLEMİŞTİ?

Dün bir televizyon kanalının canlı yayınında konuya ilişkin konuşan Başbakan Binali Yıldırım, "Burada bir yargı kararı var, yargı kararı da o mağdurlar tarafından açılan dava, 'buradaki sorular çalındı' diye. Neyse mahkemeler işte bu kadar sürmüştü, 2010, geldik 2016'ya, bunlar memuriyete girmiş toplam 86 bin kişi. Bunlar şimdi iptal olunca, bunun anlamı nedir, 86 bin kişi çıkarılacak demektir, başka bir tedbir olmasa çıkarılacak. Yani 'Mahkeme karar vermiş ama aradan şu kadar sene geçti biz bir şey yapamayız' deme şansımız yok. Ya bir yasa düzenleyeceğiz bu mahkeme kararını etkisiz hale getireceğiz ya da mahkeme kararını uygulayacağız, 86 bin kişinin iş akdini feshedeceğiz" dedi.

Sınavların incelenmesinin daha doğru olacağını da belirten Yıldırım, "Ben Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımıza da bunu söyledim, şunu yapmak daha doğru, bunların sınavlarını incelemek lazım, yani bu kadarın tamamı mı acaba soruları aldı, yoksa bunların içinde FETÖ terör örgütünün hedef kitle olarak gördüğü belirli bir grup mu? Onlar belli olur. O geriye yönelik sınav sonuçlarına bakılır, orada bu işin failleri kimse onlar ortaya çıkarılır, diğerleri bu işten muaf tutulur" ifadelerini kullandı.