İşte Man Adası'nı dünyada manşetlere taşıyan 3 olay

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları sonrası büyük ilgi çeken Man Adası, daha önce de dünyada manşetlere taşınmasına neden olan üç olaya sahne olmuştu.

The Guardian'da Juliette Garside imzasıyla 6 Kasım'da yayımlanan bir haberde, Man Adası'nın ve önemli isimlerle onları bir araya getiren Paradise belgelerinin sızdığı Aplleby adlı hukuk firmasının hikayeleri anlatıldı. Küçük adayla ilgili ilk hikaye, Yemenli Şehir Abdülhak Beşir'inki.

CNN Türk'ün aktardığı habere göre, Yemen'de Coca-Cola'nın dağıtım işini yürüttüğü için "Şeker Kralı" olarak anılan ve eski devlet başkanının da arkadaşı olan Şehir Abdülhak Beşir, 2007 Mayısında Paradise belgelerinin sızdırıldığı Appleby hukuk firmasının kullandığı Bermuda kayıtlı bir Falcon jeti 30 milyon dolara aldı.

Bir sonraki yıl Beşir'in oğlu Faruk Abdülhak, İngiliz polisi tarafından en çok arananlar listesine eklendi. Çünkü Abdülhak, 14 Mart 2008'de 23 yaşındaki Norveçli arkadaşı Martine Vik Magnussen'in cesedinin bulunmasından birkaç saat sonra Londra'dan ayrılmıştı. Şüpheliler listesinin başındaydı. Tarifeli bir uçakla Kahire'ye gittiği tespit edilen Abdülhak'ın buradan da babasının jetiyle Yemen'e gittiği sanılıyor. 

İşte o uçak iddiaya göre, Yemenli "Şeker Kralı"nın Aplleby'dan aldığı uçaktı ve bir anda bir cinayet soruşturması dosyasına girdi. 

Cinayetten dört ay sonra uçağın "VP-BAK" olan kaydı "M-STCO" olarak değiştirildi ve kaydı da Bermuda'dan Man Adası'na taşındı. Bu kayıt taşıma ve isim değişikliği işlemi gerçekleşirken, Martine Vik Magnussen cinayeti çoktan dünya çapında basının manşetlerine taşınmıştı. Man Adası'ndaki yetkililerin verdiği bilgiye göre, Besher'in uçağının kaydı 2012'de ABD'ye taşındı.

Cinayet soruşturmasından haberdar olan Appleby firmasının yetkilileri, Yemenli milyarderle iş yapmaya devam etti. Beşir'e Avrupa'ya gidip gelebileceği yeni bir jet tahsis ettiler. Beşir de yeni uçağı bu kez kendi adına değil sahibi olduğu firma adına kaydettirdi. 

PUTİN'İN ARKADAŞLARI...

Man Adası'nın geçtiği bir diğer olaydaysa Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in çocukluk arkadaşları olan Rus oligarklar Boris ve Arkady Rotenberg kardeşler yer alıyor.

Yemenli milyarder gibi Appleby firması ayrıca da Ernst & Young'ın aracılığıyla üç jet alan Rus oligarklar, 2014 Martı'nda Kırım'ın alınmasının ardından ABD'nin ambargo listesine eklendiler.

Paralarını çekmeleri için Arkady kardeşlere baskı yapan Man Adası'ndaki RBS bankası, hesaplarını dondurdu. 30 Temmuz 2014'te Arkady Rotenberg, AB'nin kara listesine eklendi.

ABD'nin ambargo kararının ardından, yasal olarak Avrupa'da uygulanmasının mümkün olmadığı gerekçesini öne süren Appleby firması, Arkady kardeşlerle iş ilişkisini sürdürme kararı aldı.

Arkady Rotenberg'in AB'nin kara listesine alınmasının ardından ise firma, uçakların satışı tamamlanana kadar Rus oligarklarla iş ilişkisini sürdürmeye karar verdi. Bunun nedeni de firmanın Paradise belgeleriyle sızan yazışmalarından birinde ortaya çıktı. Man Adası gümrüğü vergi indiriminin iadesini isteyebilir ve Appleby'ı da bununla mükellef kılabilirdi.

Rotenberg'lere satılan üç jetle ilgili söz konusu miktarın ise toplamda 13 milyon sterlin olduğu belirtiliyordu. Sonunda üç uçağın satışı da tamamlandı ve Appleby, Rus oligarklarla olan ilişkisine son verdi.

BİR HABER DE NİJERYA'DAN

Appleby ve Man Adası'nın birlikte anıldığı bir diğer isim de Nijerya Merkez Bankası Başkanı Godwin Emefiele. Godwin Emefiele Haziran 2014'te Nijerya Merkez Bankası Başkanı oldu. Appleby'ın listesindeki önemli isimlerden biri de oydu.

Paradise belgelerinin sızmasının ardından avukatı, Emefiele'nin Temmuz ayına kadar bir offshore şirketinin ortağı olduğunu ve yabancı bir bankada hesabının olduğunu doğruladı.

Nijerya Merkez Bankası Başkanı'nın ortağı olduğu şirket de Paradise belgelerine göre, Man Adası'nda "şüpheli" havacılık faaliyetlerinde bulunuyordu. Belgeler ortaya çıkınca, Emefiele bu faaliyetlerin şirketi idare edenlerin tasarrufunda olduğunu ve kendisinin bir sorumluluğu bulunmadığını savundu.

Nijerya Merkez Bankası Başkanı, ülkesinde açılan soruşturmada verdiği ifadede yüzde 49 hissesine sahip olduğu Bermuda kayıtlı "Oviation Asset Management" adlı şirketle devam eden bir ilişkisinin olmadığını ve Londra'daki UBS bankasında da hesabının bulunmadığını söyledi. Nijerya yasaları, kamu görevlilerinin yurt dışında hesap sahibi olmalarına izin vermiyordu.

Paradise belgelerine göre, Nijerya Merkez Bankası başkanının ortağı olduğu Oviation da Man Adası'na iki jet satmıştı: 2013'te 33 milyon dolara Gulfstream G450 ve 2015 Kasımında 50 milyon dolara satılan bir Gulfstream G550.

Oviation'un yüzde 51'lik hisseye sahip büyük ortağıysa, Nijerya'daki Zenith Bankası'nın kurucusu Jim Ovia'ydı. Emefiele, Merkez Bankası Başkanı oluncaya kadar Zenith'in bankasında CEO olarak çalışmıştı ve jet kiralama şirketine de Ovia ile birlikte çalışırken ortak olmuştu.

Emefiele'nin Merkez Bankası Başkanı olarak görevi, Zenith dahil Nijerya'daki bankacılık düzenlemeleriydi ve bankaların lisanlanslandırılmasıydı. Çıkar çatışmasından kaçınmak için de eski patronuyla olan tüm finansal bağlarını kesmişti.

Emefiele 2014 Mayısında Ovia'yla iş ilişkisine son verdiğini, hisselerini bankaya devrettiğini söyledi. Sonrasında da jet kiralama şirktetiyle ve banka hesaplarıyla bir ilişkisinin kalmadığını ileri sürdü. Avukatına göre Emefiele'nin hiçbir zaman kişisel bir offshore hesabı ya da ortağı olduğu şirketlerden bireysel finansal geliri olmamıştı.