İşte Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar'ın ifadesi

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ifadesi ortaya çıktı.

Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar, ifadesinde "Tuğgeneral Hakan Evrim, beni Gülen ile görüştürmek istedi." dedi.

Hulusi Akar, ifadesinde şunları söyledi:

Tümgeneral Mehmet Dişli 'Herkesi alacağız' dedi. Darbecilere ölüm kalım olmadan bitirin dedim ancak ikna edemedim. Mehmet Dişli, 'Komutanın operasyon başlıyor, herkesi alacağız. Taburlar, tugaylar yola çıktı, biraz sonra göreceksiniz" gibi şeyler söyledi.

'NE DİYORSUN ULAN SEN'

Ben ilk önce anlamlandıramadım, cümle içerisinde belki uçaklar demiş olabilir ancak bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceğim bir operasyon olduğunu anladım ve hiddetle, 'Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın' şeklinde bağırdım.

Arkam kapıya dönük olduğu için kapının açık olup olmadığını fark etmedim. İkinci başkanın nerede olduğunu, diğer komutanlarının nerede olduğunu sordum. Kendisi 'Heyecanlanmayın, rahat olun, gelecek gibi' laflarla karşılık verdi.

İKNA EDEMEDİM

'Benim seninle bir başkası ile böyle işlerin içerisinde olanlar ile hiçbir işim olamaz, sen benimle ne biçim konuşuyorsun, kim bunlar, siz kimsiniz' gibi soruları sürekli hiddetli sıralıyordum. Çok öfkelenmiştim.

Gittikleri yolun yanlış olduğunu, büyük bir bataklığa battıklarını, cezasını çekeceklerini, hiç olmazsa bir erkeklik gösterip başkalarını bu işe bulaştırmadan ve ölüm kalım olmadan bu işi sonlandırmalarını, hemen giriştikleri bu girişimi durdurmalarını söyledim. Fakat ikna edemedim.

GÜLEN'LE GÖRÜŞTÜRMEK İSTEYEN KİŞİ...

"Komutanım bu iş bitti ve herkes yola çıktı" dedi. Beni Fethullah Gülen ile Tuğgeneral Hakan Evrim görüştürmeye çalıştı.

'ERDOĞAN'IN KONUŞMASI MORALLERİNİ BOZDU'

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Atatürk Havalimanı'nda konuşması darbecilerin ümitlerini kırdı. 'Savaştan bile beter ettiniz gidip teslim oldun' dedim. Zaman ilerledikçe darbecilerin moralleri çöktü.

Akın Öztürk'e ısrarla 'Onları vazgeçir' diyordum. 'İnsanları kandırmayın' diye onlara çıkıştım, 'Tamam komutanım biz vazgeçiyoruz' dediler. Beni cumhurbaşkanı veya başbakan ile görüştüreceklerini söylediler. Teşebbüse son verdiler.

ELİMİ BİLE SÜRMEM DEDİM

Bana sözde bildiri metnini imzalamam ve okumamı istediklerinde elimi bile sürmedim. Hatta bana okuduklarında önemsiz ve alaycı bir şekilde dinledim. Hatta öyle ki bu olaylar bittikten sonra ben bu hainlerin oluşturduğu cuntaya verdikleri ismi Yurtseverler Birliği gibi aklımda kaldığı halde, Yurtta Sulh Konseyi olduğu ortadadır. Ruh halimdeki şiddetli kızgınlık ve hiddet hiç bitmedi. Anılan konseyin kimlerden oluştuğu konusunda bir şey söylemediler.

ÖRGÜT MENSUBU OLDUKLARINA İNANIYORUM

Bu darbe teşebbüsünü planlayan ve uygulamaya koyanların bu örgüt mensupları olduğuna inanıyorum. Bu çılgınlığa girişmelerinde, Ağustos şurasına ilişkin yaptığımız kapsamlı, ciddi ve titiz çalışmalarda bu örgütün büyük bir darbe yiyeceğini anlamalarının en önemli etken olduğunu düşünüyorum."

ODAMI BAŞKASINA HAZIRLADILAR

Olayların ardından karargaha 2. Başkanım Org. Yaşar Güler benden bir gün önce gelmişti. Bana anlattığı bir gariplik ki, makam incelemelerinde tespit etmiş olabilir. Odamın gayet toplu ve düzenli olduğu hususudur. Oysa ben çalışmakta iken şiddet kullanılarak ve zorla götürülmüştüm. Makam ve dinlenme odasında üzerilerinde kitap, kırtasiye malzemeler, çikolata, yiyecek, içecek, gazete kupürleri, hediyelik eşyalar nedeniyle normalde kalabalık görünmesine rağmen çok sade ve düzenli bulunmuş.

BAHÇELİ'NİN HEDİYE ETTİĞİ SİLAH KAYIP 

Ayrıca bazı eşyaların kaybolduğu, iki biblonun yerlerinin değiştirildiği anlaşılmıştır. Nitekim Sayın Devlet Bahçeli tarafından hediye edilen ve odamda hatıra maksatlı duran tabanca ve beni götürdüklerinde Emir Subayı odasında kaldığını düşündüğüm şahsi cep telefonum halen bulunamamıştır. Bu husus, bende makamın bir başkası için hazırlanmış olduğu kanaatini doğurmuştur. Makamımda rutin çalışmalar sırasında çekilmiş bir kısım fotoğrafları sunuyorum, dedi. 4 adet fotoğraf dosyaya eklenmek üzere alındı. Tüm bu yaşananlar, T.C. Devletinin ve özelde TSK'nin paralel yapı olarak da adlandırılan teröristler ile mücadele etme azim ve kararlığının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu darbe teşebbüsünü planlayanlar, uygulamaya koyanların bu örgüt mensupları olduğuna inanıyorum. Bu çılgınlığa girişmelerinde; Ağustos şurasına ilişkin yaptığımız kapsamlı, ciddi ve titiz çalışmalarda bu örgütün büyük bir darbe yiyeceğini anlamasının en önemli etken olduğunu düşünüyorum. Ayrıca 2. Başkanım ile beraber çevremizdeki personellerin bir kısmının bu örgüt ile bağlantılı oldukları hususunda şüphelerimiz gelişmişti, şurada çok ciddi adımlar atacaktık. Bunun dışında; bu terör örgütü ile ilgili yargıda devam eden soruşturma ve davalarda gelinen aşamalar Devletin tüm kuramlarının bu konuda aldığı mesafe de, gözü dönmüş bu hain teröristleri bu teşebbüse iten bir diğer sebeptir. Bu yapılanmanın içinde olan şahsıma, milletime, silah arkadaşlarıma, emniyet mensubu kardeşlerime, devletin kuramlarına, Türk tarihine, medeniyetimize bu derece zarar veren her bir kişiden ayrı ayrı şikayetçiyim.Türk Silahlı Kuvvetlerinin, şehitlerimizin ve gazilerimizin kanı ve teri pahasına büyük kahramanlık ve fedakarlıklarla kazandığı haklı itibarına bir günde karo bir leke süren bu hainlerin yaptıkları asla unutulmayacak ve inanıyorum ki hak ettikleri cezayı en ağır şekilde alacaklardır''