İstanbul Erkek Lisesi'ndeki protestonun perde arkası: Gerici örgütler okulda faaliyet yürütüyor

İstanbul Erkek Lisesi'nde (İEL) müdür protestosuyla başlayan ve dğer liselere sıçrayan mücadele ruhunun arkasında, AKP'nin uygulamalarına karşı olan öfke yer alıyor. İEL mezunlarından Ahmet Emir, okulda gerici örgütlerin faaliyet yürütmeye başladığını kaydediyor.

Haber Merkezi

İstanbul Erkek Lisesi’nin (İEL) mezuniyet töreninde öğrencilerin müdür Hikmet Konar konuşurken sırtını dönerek gerçekleştirdikleri protesto ve ardından yayımladıkları bildiri birçok başka liseyi de aynı doğrultuda harekete geçirdi. 

Art arda bildiri yayınlayan liselerin ortak noktası, hükümetin “proje okulları” kapsamında doğrudan bakanlık tarafından müdür atadığı, öğretmenlerini rotasyon ile başka okullara sürdüğü ve her türlü kısıtlamanın getirildiği liseler olması.

Bu liselerden biri olan İstanbul Erkek Lisesi’nden mezun ve burada yaşanan protestoların arka planını kendi Twitter hesabından bizlerle paylaşan Ahmet Emir ile bir röportaj gerçekleştirdik. 

“Proje Okulları”yla başlayan süreci özetleyebilir misin? Yani İstanbul Erkek Lisesi’ndeki atmosfer nasıl ve ne yönde değişti?
Proje okullarının bir iki seneden daha fazla geçmişi olduğunu sanıyorum. Rotasyon diye bir şey çıkarıp, müdür yardımcılarını o şekilde göndermişlerdi. Nabi Avcı, ilk geldiğinde çıkarmıştı, yanlış hatırlamıyorsam. Kendisinin ilk icraatlarından biriydi…

Okula ilk girdiğimde okulumuzun geleneğine uygun, bizleri destekleyen hocalarımız, müdür yardımcılarımız vardı. Benim geldiğim seneyle birlikte okulun müdürü değişti. Yerine Sakin Öner getirildi. Sonrasında biri dışında bütün müdür yardımcılarımız da değiştirildi. Onlar da okulun geleneklerini bilen, okulun sosyal etkinliklerinin öneminin farkında müdür yardımcılarıydı. Bunlar okuldan uzaklaştırıldı ve yerine okulun kültürüne, geleneklerine hâkim olmayan müdür yardımcıları getirildi. Bu müdür yardımcıları işleri yokuşa sürmeye, etkinlikleri engellemeye ve izin vermemeye çalıştılar. Oysaki İstanbul Erkek Lisesi, ABİTUR diploması, Alman eğitim sistemi ve üniversite başarısı dışında sahip olduğu sosyal etkinliklerle de çok değerli bir okul.

Ülkenin dört bir yanından önemli düşünürler, müzisyenler okula gelir, konferanslar verir, konserler düzenler ve aynı zamanda, okulun son iki haftasında  Sportfest ve Kültür Haftası kapsamında farklı yarışmalar düzenlenir. Ancak şimdiki okul müdürü bu etkinliklerin hazırlık aşamasından itibaren engel olmaya başladı. 

Bunların hazırlanması gerekiyor öğrenciler tarafından, bir sene boyunca bunlara emek veriliyor.

Sonrasında okul bir buçuk sene kadar müdürsüz –müdür vekiliyle- idare edildi. Daha sonra müdür olarak Hikmet Konar geldi.

‘EMRAH SERBES OLMAZ, SİCİLİ TEMİZ BİRİNİ DAVET EDİN’

Hikmet Konar nasıl bir müdür? İlk icraatı ne oldu?
Her sene yaptığımız bir Coğrafya gezimiz var. Coğrafya öğretmenlerimiz tarafından düzenleniyor. Genelde Güney’de veya Ege’de belirli coğrafi oluşumlara, antik şehirlere gezi yapılıyordu. İlk olarak bu iptal edildi

İlk sene bunun dışında bir şey yaşanmadı. Daha sonra mesela okula Küçük İskender’in davet edilmesi, cinsel yönelimleri gerekçe gösterilerek reddedildi. Öğrencilerin ısrarlarıyla etkinlik gerçekleştirilebildi. Emrah Serbes’in davet edilmek istenmesi aynı şekilde reddedilmiş, “sicili temiz olan birini davet edin” denilerek. Sonuç olarak Emrah Serbes söyleşisi yapılamadı.

Sonrasında yine Kültür Haftası etkinlikleri kapsamında hem Hikmet Konar hem de Fatih İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’nün engelleri oldu. Senenin başında öğrenciler İlçe Milli Eğitim’den izin almaya çalıştıklarında zumba atölyesi, tiyatro ve konserlerin yapılamayacağı söylenmiş. Genel olarak Kültür Haftası’nın birçok etkinliğini iptal etmeye çalıştılar. Öğrenciler karşı çıkınca “konserleri iptal edin, geri kalanını yapabilirsiniz’ denilmiş. 

Öğrenciler idareyle sıkıntı yaşamamak için oto sansür uygulayarak Kültür Haftası’na hazırlandılar. Senenin sonuna geldiğimizde Kültür Haftası yapılabildi ama bazı eksiklerle… Müzik etkinlikleri ise “sesten dolayı tarihi yarım adaya zarar verirsiniz” gerekçesiyle okul içinde yapılamadı. İlçe Milli Eğitim’den izin çıkmadığı için okulun dışında, mezunların sağladığı imkanlarla yapılabildi.

'İLİM YAYMA CEMİYETİ OKULU GEZİP İÇERİĞİNİ BİLMEDİĞİMİZ BİR RAPOR TUTTU'

Bunun dışında Anadolu Gençlik Derneği,  okula gelip stant açtı, broşürler dağıttı. İlim Yayma Cemiyeti, okula geldi. Okulun kütüphanesini ve yatakhanesini gezip içeriğini bilmediğimiz bir rapor tuttu. İçeriğini hala merak ediyoruz, müdür tarafından da bir açıklama yapılmadı bizlere.

Bu arada geçtiğimiz sene aynı zamanda okulda Nurettin Topçu Günleri düzenlendi. Bildiğim kadarıyla buna 40 bin liralık bir kaynak ayrıldı. Müdürün tek telefonuyla bulabilmiş olduğu bir kaynaktı bu. Öğrencilerin girmesi yasaktı bu etkinliğe. Dışarıdan insanlar geldi, İstanbul Erkek Lisesi’nde, herhangi bir lisede, bu şekilde bir etkinlik düzenlenmesinin sebebini açıkçası öğrenciler çok fazla anlayamadı.

Bir de Fatih İlçe Milli Eğitim okuldaki konserleri yasaklarken aynı zamanda Bosna’yla bir öğrenci değişimi ve konser organizasyonu yapıldı. İlk olarak okulun öğrencileri Bosna’ya gidip orada bir konser verdi, sonrasında Bosnalı öğrenciler buraya gelip burada bir konser verdiler.  Burada yapılan konser Milli Türk Talebe Birliği binasında düzenlendi.  Konser öncesinde özellikle kız öğrenciler uyarıldı, “kısa etek giymeyin, başımız yanmasın, Milli Eğitim’den de gelecekler var.” denilerek. Giyilecek pantolonların da kumaş ve bol olması gerektiği belirtildi.

Okul idaresinde nasıl bir dönüşüm oldu? Uzaklaştırılan öğretmenler var bildiğimiz kadarıyla. Yurt idaresinde, tutulan rapor sonrasında yeni bir yönetmelik getirildi mi?
Bu rapor yakın zamanda tutuldu. O yüzden onun sonuçlarını henüz görmedik.  Önümüzdeki sene ortaya çıkabilir. Gönderilen hocalarımız oldu. Seyit Hoca, tarih hocamız okuldan gönderildi.  Bunun sebebinin dine hakaret olduğu söylendi.  Ben senelerce Seyit Hoca’nın dersine girdim, ne bir öğrenciye ne bir dine, bir görüşe hakaret ettiğini gördüm. Derste farklı görüşlerden öğrenciler kendi görüşlerini söyleyebilirlerdi ve bunun için asla kimseye kızmazdı. Öğrencilerin her zaman sevgi ve saygı duyduğu bir öğretmendi.

Seyit Hoca için tepkimizi gösterdik, protestolar düzenledik ama maalesef bir sonuç alamadık. Zaten “proje okul” olduğumuz için veya rotasyon sebebiyle diğer hocalarımız da “ne zaman gönderiliriz” endişesi taşıyorlar. Bahsettiğim hocalar okulun emektar hocaları ve gerçekten çok iyi ve özel hocalar. Alanında çok önemli hocalar.

Peki sizce proje okullarla yapılmak istenen nedir? Son yıllarda getirilen kısıtlamaların ardında nasıl bir amaç yatıyor? Okulda, öğrenciler arasında bununla ilgili bir görüş var mı?
Bazı fikirlerin empoze edilmeye çalışılması ve birtakım etkinliklerin yasaklanması olarak yorumladık. Zaten yaptığımız eylemi de bu yasaklara tepkimizi göstermek için yaptık.  Kişisel bir problemimiz yok müdürle.  Diyalogla bunların çözülebileceğini umuyoruz.

Bir atmosfer değişikliği, diyalog problemi ve  çeşitli baskı ve kısıtlamalardan  bahsediyorsunuz. Gösterilen tepkilerin de bu baskı ve kısıtlamalara karşı özgürlük talebinin dile getirilmesi olduğunu görebiliyoruz. Peki sizce lisenizde artmakta olan kısıtlamanın ülkedeki siyasi atmosferle bir ilişkisi var mıdır?
Tabii ki paralel gelişiyor olabilir. Öğrenciler herhangi bir siyasi görüşe karşı yapmadı protestoyu. Hepsinin ortak dileği okulun etkinliklerinin, geleneklerinin sürdürülebilmesiydi. Zaten sürece yayılarak örgütlenmiş bir eylem değildi, tam tersine, anlık gelişen bir protesto oldu. Mezunlar olarak bizim yönlendirdiğimiz gibi asılsız iddialar var, ancak hiç alakası yok. 

Son dönemde öğrenciler siyasi görüşlerini ifade etmekten korkuyorlar mı?
İEL, tüm öğrencilerin kendi görüşlerini konuşabildiği, tartışabildiği bir okul, ben de İEL’de farklı görüşlerden çok fazla arkadaşımla tartışarak kendi görüşlerimi geliştirdim. Tüm siyasi görüşler özgürce ifade edilebilmeli. Ancak sadece bir görüşün ifade edilebiliyor olmasına karşıyız. Ya bütün siyasi görüşlere özgürlük tanıyacaksınız ya da siyaset yaptırmayacaksınız. Belli bir görüşün idare tarafından empoze edilmesine, dayatılmasına karşıyız.

Son olarak eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?
Amacımız sorunları çözebilmek, etkinliklerin gerçekleştirilebilmesi… Köklü bir geçmişin parçası olan hocalarımızın yerlerinde kalması ve öğretimlerine devam edebilmesi…