İki akademisyen hukuksuz şekilde görevden alındı, yerine ilahiyatçı atandı

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde iki akademisyenin görevine son verildi; Hukuk Felsefesi dersleri için ilahiyat profesörü görevlendirildi. Hukuksuz bir süreç yaşandığını dile getiren akademisyenler, diğer akademisyenlerin de tehdit edilip korkutulduğunu söyledi.

soL - Haber Merkezi

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesinde yedi yıldır ders veren iki akademisyen haberleri olmadan yürütülen bir disiplin soruşturması gerekçe gösterilerek görevden alındı. Hukuk Felsefesi dersine ise ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım görevlendirildi.

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde şubat ayında gerçekleşen yönetim değişikliğinin ardından akademisyen alımı ve görevlendirmeleri gerçekleşti. Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Ana Bilim Dalında çalışan Ar. Gör. Dr. Melike Belkıs Aydın ile Ceza ve Ceza Muhakemesi Ana Bilim Dalında çalışan Öğr. Gör. Dr. Barış Işık, bilgileri dışında yürütülen bir soruşturma ile görevden alındı.

Akademisyenlerin işlerine, anabilim dalı başkanlarının olumlu görüşlerine rağmen, bölüm başkanı ve dekan vekilinin olumsuz görüşü ile son verildi. Görevin uzatılmamasına gerekçe gösterilen husus ise Rektörlük tarafından açılan idari soruşturmalar. Ancak Aydın ve Işık’ın bu soruşturmalardan haberi dahi yok. Kendilerine soruşturmalara ilişkin hiçbir tebligatın yapılmadığı belirten akademisyenler, "Ortada ne alınmış bir savunma ne de verilmiş herhangi bir ceza var" diyerek karara tepki gösterdi.

‘FAKÜLTEDE HUKUKÇU MU KALMADI?’

Bütün bunlar yaşanırken Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nin ‘Hukuk Felsefesi' dersleri için ESOGÜ İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Yıldırım'ın görevlendirilmesi de tartışma konusu oldu. Yıldırım’ın özgeçmişinde “1978-1992 yılları arasında Hafız Abdurrahman Gürses Hoca’dan kıraat dersi okudu ve icâzet aldı. 11 yıl imam-hatiplik, 9 yıl hizmet içi eğitim merkezi öğretmenliği olmak üzere toplam 20 yıl Diyânet İşleri Başkanlığı bünyesinde görev yaptı” deniliyor. Hukuk Felsefesi ve Sosyolojisi Anabilim Dalı’ndaki tek akademisyen olan Melike Belkıs Aydın yerine derse girmek üzere bir ilahiyatçının görevlendirilmesi, “hukuk fakültelerinde hukukçu mu kalmadı?” dedirtti.

'DİĞER AKADEMİSYENLERİ DE TEHDİT EDİYORLAR'

soL'a konuşan Öğr. Gör. Dr. Barış Işık 2012 konuyla ilgili olarak, ''Başta bir hukukçu olarak çok üzgünüm. Yaşanan hukuksuz, can sıkıcı bir süreç. Dekan bize açıktan, 'Ben size hukuken değil fiilen söylüyorum' demişti. Bu da fiilen yürütülen bir süreç. Bir muhattap bulamadık. Rektörle görüşmek istedik, görüşemedik. Yıllardır yaptığımız meslekten ve öğrencilerimizden hukuki gerekçe gösterilmeden ayrı düştük. Bize gerekçe olarak idari soruşturmalar gösteriliyor. Karşımızda sıkıntılı bir yönetim var. Geride kalan arkadaşlar tedirginler. 'Şunu yollayacağız, bunu yollayacağız' diye konuşuyorlar. Geride kalanların atılmasıyla ile ilgili dedikodular dönüyor. Hukuki yollardan hakkımızı arayacağız'' dedi. 

MECLİS GÜNDEMİNE TAŞINDI

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde son bir yıldır baskıların arttığını, yöneticilerin değiştiğini, alanlarında uzman akademisyenlerin görevlerine son verildiğini belirten CHP’li Utku Çakırözer, fakültede yaşananları Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a sordu.

SAVUNMASIZ SORUŞTURMA OLUR MU?

Yıllardır fakültede ders veren hocaların sözleşmelerinin yenilenmemesine tepki gösteren CHP’li Utku Çakırözer, “Uzun süredir hem fakültede hem de üniversitenin diğer fakültelerinde ders veren Belkıs Aydın ve Barış Işık’ın sözleşmeleri yenilenmedi. İki akademisyen hakkında Rektörlük tarafından yürütülen soruşturmalar olduğu iddia ediliyor. Ama kendilerinden herhangi bir savunma istenmemiş. Bu iki akademisyenin haberleri dahi olmayan gizli soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevlerine son verilmesinin adı yargısız infazdır ve asla kabul edilemez” dedi.

HANİ AKADEMİSYEN FAZLASI VARDI?

Çakırözer, “Hem Belkıs Aydın hem de Barış Işık yıllardır üniversitede ders veriyor. İkisi de başarılı çalışmalara imza atmış hocalar. Şimdi yeni dönemin başlamasından 1 hafta sonra kendilerine sözleşmelerinin yenilenmediği iletiliyor. Hem de ‘akademisyen fazlası var, kamu yararı yok’  denilerek. Akademisyen fazlası olduğu gerekçesiyle işine son verilen Barış Hoca kendisine tebligat iletildiği sırada bir başka fakültede görevlendirildiği dersi veriyor. O zaman nasıl akademisyen fazlası var, bu nasıl kamu yararını korumak?” dedi.

ÖSYM ‘AKADEMİSYEN YOK’ DERKEN

ÖSYM verilerine göre 78 üniversiteye bağlı 273 bölümde profesör, doçent veya doktor öğretim üyesi olmadığını da hatırlatan Çakırözer, “Bir yandan üniversitelerde hoca yok diyorsunuz, öte yandan Belkıs Hoca, Barış Hoca gibi yetişmiş akademisyenleri uydurma gerekçelerle sevdikleri, yıllardır emek verdikleri okullarından uzaklaştırıyorsunuz. Bu hocaların yeri fakülteleridir, öğrencilerin yanıdır” dedi.

 

KAMU YARARI NEREDE?

Anadolu Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde yaşananları Meclis gündemine taşıyan Çakırözer, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yanıtlaması talebiyle şu soruları yöneltti:

  • Hukuk Fakültesi’ndeki iki akademisyenin görevlerine son verilmesinin gerekçesi nedir? Haberleri dahi olmayan soruşturmalar gerekçe gösterilerek görevlerine son verildiği doğru mudur? Doğru ise, haklarında açılan soruşturmadan ne sonuç alınmıştır?
  • Yıllardır Hukuk Fakültesi ve diğer fakültelerde onlarca derse girmekle görevlendirilen Barış Işık’a, görevine son verilirken “Bölümde hoca fazla, bu yüzden görevinin devamında kamu yararı yoktur” denildiği doğru mudur? Barış Işık’ın bu gerekçeyle üniversiteden çıkarılmasındaki kamu yararı nedir?
  • Hukuk Fakültesi Hukuk Felsefesi anabilim dalında tek hoca olan Melike Belkıs Aydın’ın görevine son verilirken yerine ders verecek hoca bulunamadığı için üniversite dışından, bir ilahiyat fakültesinden akademisyen getirildiği doğru mudur? Fakültede ders verecek akademisyen yoksa, bu iki akademisyenin görevine neden son verilmiştir?