1980’li yıllarda İstanbul’a gelerek Topkapı Otogarı’nda çay ocağı işletmeciliğinden "güçlü sermaye" yolunda hızla ilerleyen Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün, AKP'li yıllardaki yükselişi tesadüf değil.

Öztürk'ün yolu, neredeyse bugün AKP'nin bahşettiği zenginlikten yararlanan her sermayedarın geçtiği yol gibi kirli ilişkiler, uyuşturucu ve çek-senet mafyalığı ve suç örgütü kurmaktan geçiyor. 

SUÇ ÖRGÜTÜ LİDERLİĞİNDEN İŞ ADAMLIĞINA 

Yıl 2009. Galip Öztürk, kamuoyunda "Keriz Silkeleme Operasyonu" olarak bilinen borsa manipülasyonu operasyonunda gözaltına alınmıştı. Borsada işlem yasağı konulan Öztürk’ün, bu tarihten sonra da borsada manipülasyona devam ettiği, kendisine ait şirketlerin halka arzında usulsüzlükler yaptığı defalarca kez gündeme gelmişti. 2010’da yapılan devam operasyonunda Öztürk yine ifade verenler listesindeydi.

Yıl 2011. Organize Şube ekipleri, 26 Şubat’ta Metro Holding’in patronu Galip Öztürk’e “hakkında çok sayıda şikâyet” olduğu iddiasıyla operasyon düzenledi. Operasyonda 6 kişi gözaltına alındı ve Öztürk’ün ruhsatlı silahına da el konuldu. Daha önce de mali polis ve narkotik tarafından gözaltına alınan Öztürk, 29 Şubat’ta tutuklanarak Metris Cezaevi’ne gönderildi. Savcı Muammer Akkaş’ın hazırladığı 427 sayfalık iddianame İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilince Öztürk, birçok kez hakim karşısına çıktı.

ERDOĞAN'A YARANMAK İÇİN İLK ADIM

Yıl yine 2011. Cezaevinden çıkan Öztürk, iktidara yaranma adımlarından ilkini attı. Cemaat’e bağlı olan Kimse Yok Mu? Derneği bir bağış gecesi düzenlemiş, söz konusu gecede bugün tutuklanan ya da “suçları bağışlanan” pek çok isim Cemaat’e ve Erdoğan’a yaranmak için bağış yarışına girmişti.

Türkiye’nin en büyük sermayelerinden bir olan Doğuş grubunun 750 bin lira bağışta bulunduğu gecede Galip Öztürk’ün ismi dikkat çekiyordu. Öztürk, bugün AKP’nin gözde müteahhitlerinden biri olan Ali Ağaoğlu’nu da geçerek 500 bin lira bağışta bulunmuştu.

Yıl 2012. Gazetelerde çıkan bir haberde, polisin “çaycı” adını verdiği operasyona ilişkin bilgiler verildi. Operasyonda bugün adı AKP’yle anılan Metro Turizm’in sahibi Galip Öztürk’ün de aralarında bulunduğu şirketin üst düzey yöneticileri gözaltına alındı. “Çaycı” operasyonunda tüm üst yöneticileri gözaltına alınan Metro Turizm'in sahibi 6 kişiyi öldürmeye azmettirmekle suçlandı.

O operasyon AKP’nin adamı olma yolundaki Galip Öztürk’ün medyada “işadamı”ndan ziyade “suçlu” olarak gözüktüğü tek operasyondu.

Zaten Öztürk’ün başına ondan sonra ne geldiyse ya "teröristlerden" ya da "FETÖ'cülerden" geldi!

‘MİT’E KAMYON VERİYORUZ’

Yıl 2014. Yandaş A Haber’de bir programa katılan Galip Öztürk, MİT'e otobüs ve kamyon verdiklerini söyledi. “Şirket olarak biz de MİT'e zaman zaman otobüs ve kargo şirketimiz aracılığla kamyonlar verebiliyoruz” diyen Öztürk, “Zaten gıdalar falan götürüyorlar. Bunun da karşılığında Adana'da şu anda sanıyorum o polisler yargılanıyor. Bizim kargo yerlerimizi ve yazahanelerimizi Adana'da basarak şu anda ben bunları yaşıyorum zaten" ifadelerini kullandı.

‘BÜYÜK OYUNU’ HİÇ KAÇIRMIYOR

Öztürk, Soma'daki maden faciası ile ilgili "sabotaj" yorumunda bulunmuş, attığı tweet nedeniyle tepkileri üstüne çekmişti. Öztürk Soma’ya ilişkin "Zamanlama manidar. İnşallah bunun altından sabotaj çıkmaz. Vallahi bunlardan her şey beklenir" diye yazmıştı.

Yine 2015 yılında Metro Turizm’e ait bir otobüsün karıştığı kazada 7 yolcu hayatını kaybetmişti. Kazaya ilişkin açıklama yapan Öztürk, olayı AKP-Cemaat kavgasına götürmekten çekinmemiş, cemaatçi yazar Emre Uslu’yla Twitter’dan kavga etmişti.

ERDOĞAN’A VERİLEN SÖZ

2015’te kaçak yaşadığı Gürcistan’dan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a mektup gönderen Öztürk, Cemaat'in yurtdışı eğitim faaliyetlerine karşılık olarak uygulamaya alacağı Maarif Vakfı Projesine destek olacağına dair söz vermişti.

Öztürk bunun ardından Batum’da açtığı koleji Erdoğan’a yakın Maarif Vakfı’na verdi. Daha sonra açıklama yapan Öztürk, Erdoğan’a verdiği sözü tuttuğunu belirterek “her ne kadar vatanımızdan ayrı düşmüş olsak da; her zaman devletimizin ve milletimizin yanında olmaya devam edeceğiz” dedi.

1 KASIM SEÇİMLERİNDE AKP’YE OY İSTEDİ

Öztürk, Facebook hesabından bir paylaşım yaparak çalışanlarından 1 Kasım seçimlerinde 'istikrara' oy vermelerini istedi.  Öztürk’ün "Ak günlerin ülkemizi terk etmemesi ümidiyle" diyerek tamamladığı o paylaşımı şöyle: "Ülkemiz 1 Kasım Pazar günü seçime gidiyor. Türkiye'nin istikrarına, Birliği'ne ve Al bayrağına sahip çıkmak her birimizin görevidir. Bu ulvî görevimizin temelinde oy kullanmak ve bir tercih yapmak yatar. Bizler ferasetimizi koruyarak tercihimizi Türkiye'nin istikrarı yönünde kullanmalıyız.”

SÜTTEN ÇIKMA AK KAŞIK: HER ŞEYİ CEMAAT YAPTI

Muğla-İstanbul arası taşımacılık yapan Metro Turizm'e ait yolcu otobüsünün muavini bir kadın yolcunun yanında mastürbasyon yaptı. Metro Turizm Yönetim Kurulu Başkanı Çiğdem Öztürk, olayı doğrularken, muavin hakkında hukuki işlem başlatacaklarını söyledi. Gözaltına alınan muavin önce serbest bırakıldı daha sonra cinsel saldırı suçundan tutuklandı.

Metro Turizm'e ait otobüste yaşanan cinsel saldırının ardından şirketin patronu Galip Öztürk olaya ilişkin açıklamada bulundu. Cinsel saldırının “paralel eliyle” gerçekleştiğini iddia eden Öztürk, Twitter’dan yaptığı açıklamada "Paralelci pislikler vatan haini olduğunuzu biliyoruz hizmetin selameti için mi Metro ile uğraşıyorsunuz vallahi sizden her şey beklenir" dedi.

BÜYÜK İSTANBUL OTOGARI’NIN İSMİNİ DEĞİŞTİRDİ

Bulduğu her fırsatta Erdoğan’a yaranmaya çalışan Öztürk, 15 Temmuz’daki darbe girişimini de fırsata çevirdi. Türkiye’ye dönmesine 3 ay kala açıklama yapan Metro Turizm sahibi Galip Öztürk, Metro Holding bünyesinde faaliyet sürdüren Avrasya Terminal İşletmeleri A.Ş’ye bağlı Büyük İstanbul Otogarı’nın isminin, ‘İstanbul 15 Temmuz Demokrasi Otogarı’ olarak değiştirildiğini açıkladı.

KAZA HABERLERİNDE İLK SIRADA

Metro Turizm, ülkenin ulaşım sektöründe en çok kazaya imza atan firması olarak tarihe ismini altın harflerle yazdırdı. Gerek bayram dönüşlerindeki kaza haberleri gerekse de defalarca görüntülenen trafik magandalığı, şirketin ismini kaza haberlerinde üst seviyeye taşıdı.

Kaza sayısı şeceresi tutulmayacak şekilde fazla olan Metro Turizm, yolculara uygulanan şiddetle de biliniyor. Sadece 2015’in Temmuz ayında gerçekleşen 2 ayrı dayak olayı var. İstanbul ve Ankara’da gerçekeleşen olaylarda otobüs personeli yolculara saldırmış, otogarlarda başlayan seyahat karakollarda son bulmuştu. Hatta bazı yolcular hastaneye bile kaldırılmıştı.

İŞÇİ DÜŞMALIĞINDA DA İLK SIRADA

Otobüste cinsel saldırının yaşandığı Metro Turizm'in sahibi Galip Öztürk'ün, yıllar önce işten attığı müdürüne kıdem tazminatı ödememek için kafasına silah dayayarak zorla senet imzalattığı ortaya çıkmıştı.

soL’un ortaya çıkardığı haberde, Öztürk'ü savcılığa şikayet eden mağdur müdür ve avukatı, savcının "Koskoca Galip Öztürk öyle şey yapar mı" yanıtıyla karşılaştığı öğrenilmişti.

Daha önce “MİT'e zaman zaman otobüs ve kargo şirketimiz aracılığla kamyonlar verebiliyoruz”  diyen Galip Öztürk’ün 2007 senesinde kurulan Metro Kargo isimli firması iflas etti. Türkiye genelinde 600’e yakın çalışanın 3-4 aydan beri ücretlerini alamadıkları belirtilirken, şirket çalışanları uzunca süre muhatap bulamadıklarını ifade etmişlerdi.

TÜRKİYE’YE GELDİĞİ GİBİ İLK İŞİ ERDOĞAN’A YARANMAK

Son olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Avrupa ülkelerini “mültecilerle” tehdit etmesinin ardından ortaya çıkan Öztürk, kesinleşmiş müebbet hapis cezasından kurtulmak için 2 buçuk yıl önce kaçtığı yurtdışından geçen Ekim ayının sonunda döndü.

Dönüşüyle “adaletin tecelli ettiğini” savunan Öztürk, kendi yargılamasına ilişkin “paralel yapı” ifadesini kullanmaktan çekinmedi.

Öztürk, dönüşünden kısa süre önce ise, Koza-İpek Grubu’nun mallarına talip olduğunu açıkladı. Koza İpek Holding'e Metro Holding'in talip olması sonrası hakkında "FETÖ" kapsamında yakalama kararı bulunan patron Akın İpek ile Metro Holding'in patronu Galip Öztürk Twitter'da birbirlerine girdi.

1996’da başlayan "iş" hayatınından AKP’lilerle ortaklığa kadar çok defa medyanın gündemine girmiş bu isimin AKP ve Erdoğan’la olan ilişkisinde sınır yok. Öztürk’ün defalarca kez çıkar amaçlı suç örgütü kurmak ve kasten adam öldürmek suçlarından yargılanmasına rağmen nasıl beraat ettiği ve 23 Ekim’de geri döndüğü Türkiye’de elini kolunu sallaya sallaya gezmesinin nedeni gayet tanıdık.