Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bin odalı sarayını, Erdoğan'ın "hayalim" dediği şehir hastanelerini yapan Rönesans Holding, AKP iktidarında zenginliğine zenginlik katmaya devam ediyor.
Dünyanın en büyük uluslararası müteahhitlik şirketleri arasında 38’inci sırada, Avrupa’da ise 10'uncu en büyük müteahhit olarak yer aldığını belirten, 6,4 milyar dolarlık büyüklüğe ulaştığını aktaran Holding, bir yandan AKP desteği, bir yandan da işçi düşmanlığıyla büyümeye devam ediyor.
ANKARA'DA İŞTEN ÇIKARMA
Ankara'da şirketin genel merkezinde çalışan ve kısa süre önce işten çıkarılan bir emekçi, Rönesans'ta neler yaşandığını soL'a anlattı.
İşe girdiği günden bu yana sürekli şekilde işten çıkarmaların gündeme geldiğini belirten N., Rönesans'ta bunun etkili bir taktik olarak kullanıldığını ifade ediyor.
Çalışanlar arasında işten çıkarma tehdidi ile birlikte sürekli bir dedikodu mekanizmasının işler hale getirildiğini, bunun bir tür "insan kaynakları stratejisi" olduğunu vurgulayan N., "Bu sürecin sonunda yaklaşık 100 kişi işten çıkarıldı. Hepsi farklı farklı alan ve deneyimlere sahip kişilerdi işten çıkarılanlar. Bazı kişilere 'Seni İstanbul'a şantiyeye gönderelim, burada senin kadroyu kapatıyoruz' gibi teklifler sunuldu. Bu teklifleri de kabul edilmeyeceği kesin olacak şekilde ve içerikte sundular. Yani seni işten çıkarıyoruz cümlesinin 'kibar' ifadesiydi" dedi.
"Benim için işten çıkarılmak şaşırtıcı olmadı" diyen N., "Şu an eleman azaltma maliyeti büyüdüğü için öncelikli olarak uzun yıllar çalışanlar değil daha yeni olanlar tercih ediliyor. Aldığım bilgilere göre, işten çıkarma gündemi bizden sonra da devam ediyor ve yeni çıkarmalar olabileceği konuşuluyor" dedi.
KÂRLARINI BÖYLE KATLIYORLAR
AKP iktidarında sürekli tartışma konusu olan sipariş ve adrese teslim ihaleler ve sonrasındaki büyük denetimsizlikten yararlanan firmalardan biri Rönesans. Hiçbir denetim mekanizmasının işlemediği, şirketlerin kendi kârlarını maksimum seviyeye çıkarmak için çabaladığı ihalelerde tek kriter Erdoğan'ın istediği "zamanda" projenin teslim edilmesi... Erdoğan'ın seçim dönemlerinde tamamlanmadan açtığı birçok proje hâlâ akıllardayken, devam eden şehir hastanesi projelerinde de farklı bir durum yok.
"Burada esas deşilmesi gereken başlıklardan biri denetim mekanizmasının hiç işlememesi" diyen N., "Belediye ve bakanlıklarla halledilmesi gereken işler oldukça kolay çözülüyor. Şirketin yapması gereken bir proje var ve bunun maliyeti örnek veriyorum 70 milyon olarak gösterilmiş. Ancak tam da bu süreçte malzemeler değiştirilerek bu iş 15 milyona mal ediliyor. Bunun bir onaydan geçmesi gerekiyor, belli ki birileri bu işi onaylamış. Yani daha az kaliteli bir malzemeyle kârını katlıyor Rönesans. Kontrol mekanizmasına ihtiyaç duymadıkları için daha az uzmanla iş yapabileceklerini de düşünüyorlar. Tüm mimari mühendislik disipliner başlıkların bir şekilde yolda halledilebilecek şeyler olduğu düşünülüyor. Bunun faturası da halka ödetiliyor " ifadelerini kullandı.
HER ŞEY ERDOĞAN İÇİN...
Hastanelerin bitmesi için planlanan tarihin 2020'nin sonları olduğunu belirten N., "Politik olarak 2019 yazı gelmeden buranın açılmasını bekliyorlar bizden. Bunu sürekli deklare ediyorlar. Bakanlar geliyor, şu tarihte açılacak değil mi diyorlar? Bu tarihte projenin tamamlanması ve açılması mümkün değil. En fazla küçük bir bölümü açarlar, tamamı faaliyete geçemez. Açmak için olmaması gereken bir hızda çalışıp hastaneyi tamamlanmadan faaliyete geçirecekler gibi görünüyorlar" dedi.
RAPORLUYKEN EŞYALARINI TOPLAYIP İŞTEN ÇIKARDILAR
Rönesans'ta son işten çıkarma dalgasında işini kaybeden bir diğer çalışan ise, haberi hasta yatağında aldı.
Sağlık sorunu nedeniyle raporlu olan Rönesans çalışanı, işyerinden eşyalarını topluyorlar bilgisi gelince işten çıkarıldığını öğreniyor.
"Ben işe geldiğimde eşyalarım toplanmıştı" diyen S., "İşten çıkarma gerekçesi olarak ise 'küçülmeye gidiyoruz' denildi. Bazı bölümlerde işten çıkarma öncesi haber verilmiş ancak benimki o kadar ani oldu ki, hastayken eşyalarımı bile toplayıp işlemleri yapmışlar" ifadelerini kullandı.