AKP-Cemaat davlarından olan "Devrimci Karargah" davası da diğer tüm AKP-Cemaat davaları gibi çöktü ancak hâlâ cezaevlerinde bu davadan tutuklu isimler bulunuyor. Bu isimlerden biri olan Zafer Kaygın, 15 Temmuz sonrasında da devam eden hukuksuzluğa tepki gösterirken, konuya ilişkin bir mektup kalema aldı.
Ergenekon, Balyoz, Askeri Casusluk davalarında verilen tahliye kararlarına dikkat çeken Kaygın, "Gülen Cemaati üyesi hakim, savcı ve polislerin kontrolünde ve denetiminde, onlar 'iş başındayken' ve bu davalarla aynı zamanda açılan, ülkemizdeki ilerici-devrimci insanlara ve onların yasal-demokratik alanda faaliyet yürüten örgütlenmelerine gözdağı vermek maksadıyla vaktiyle bir cadı avına dönüştürüldüğü apacık olan, bir başka davadan, Devrimci Karargah davasından neredeyse hiç bahsedilmemesini neyle ve nasıl açıklamak gerekmektedir?" diye sordu.
'SON TEZGAH...'
Devrimci Karargah davasını soruşturan, yürüten ve sonlandıran polis, hakim ve savcıların da hemen hepsinin tutuklandığına vurgu yapan Kaygın, şu ifadeleri kullandı:
AKP-Cemaat ittifakı ile tezgahlanan (Devrimci Karargah davasının gizli tanığının adı, davanın sanıklarıyla alay edercesine, yalan da olsa sanıklar hakkında hiçbir şey söyleyemeyen, yahut söylemeyen, fakat bu davayı Ergenekon davasıyla birleştirilmesi yönünde yönlendirmeye çalışan ve siyasi tahliller yapmaktan geri durmayan gayri ciddi 'Son tezgah' kod adlı bir provakatördü!) Devrimci Karargah davasından haksız yere mahkumiyet kararı verilen insanlar olarak; sayımızın azalması, arkamızda güçlü bir kamuoyu bulunmaması, dahası ''göreve'' degil ama muhalifliğe ve solculuğa devam edeceğimizden belki de gündem dışı kaldık! Siyasi anlayışımızla şiddet ve silahlı mücadele gibi alanlarda taban-tabana zıt olan bir örgütün davasından ceza almamız yetmiyormuş gibi; bir de eski işkenceci bir emniyet müdürü ile anılmak ve deyim yeindeyse onun gölgesinde kalmaksa bu hukuksuzluğun cabası oldu!
Kaygın mektubunu "Devrimci Karargah davasından haksız bir biçimde, somut hiçbir gerekçe ve delile dayanmadan ben ve arkadaşlarım hakkında verilen mahkumiyet kararları bir an önce Anyasa Mahkemesi tarafından iptal edilmeli ve bu davanın tüm mağdurlarına da hakları ivedilikle iade edilmelidir" dedi.
'BİR AN ÖNCE SON BULMALI'
Zafer Kaygın'ın kardeşi Barış Kaygın soL'a yaptığı açıklamada, hukuksuzluğun tüm yönleriyle ortaya çıkmış olmasına karşın tahliye kararı verilmemesine tepki gösterdi. Kaygın, kurgu olduğu açık olan tutuklamanın bir an önce son bulmasını talep ederken, AYM'ye yaptıkları başvurunun ise sessizlikle geçiştirilmeye devam ettiğini dile getirdi.
