Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, referanduma ilişkin olarak, "Hayırcılar Kandil'dir, Hayırcılar İmralıdır, Hayırcılar yokluktur. Pensilvanya, DEAŞ, 'Hayır' diyorlar" ifadesini kullandı.
Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu kastederek, "Bu zatın miadı dolmuştur. Bak söylüyorum, 16 Nisan bu miadın dolduğu gündür. Bu çok kaldı orada ya. 7 seçim kaybetti, buna rağmen hala o koltukta oturuyor. Biliyorsunuz bunun adı 'Kasetli genel başkan'. Kasetle geldi, bu sefer bambaşka bir kasetle gidecek. Biliyorsunuz artık kaset yok, CD ile gidecek" diye konuştu.
Giresun'da toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
Hayırcılar Kandil'dir, Hayırcılar İmralıdır, Hayırcılar yokluktur. Pensilvanya, DEAŞ, "Hayır" diyorlar.
Okmeydanı'ndan 4 tane maskeli terörist kahvehaneleri basıyorlar, "Burada 'evet'çilere yer yok diyor. Sen kimsin ya, bunlar terörist. (İdam isteriz sesleri) 16 Nisan, idamla ilgili kararın da verileceği gün. 16 Nisan'dan sonra parlamentoya gelecek bu yasa teklifi. Sayın Bahçeli "Evet" diyor, sayın Yıldırım da "Evet" diyor. Kılıçdaroğlu da bir yerde sanki ağzından kaçırdı, "Evet" demediği takdirde yine millete gideriz, halk oylaması yaparız. Halk oylamasında siz ne diyorsunuz? (Evet sesleri) Parlamentodan geçip bana geldiğinde hiç şüpheniz olmasın ben bunu onaylarım.
'KASETLE GELDİ, CD'YLE GİDECEK'
Geçtiğimiz 14 yılda tesis ettiğimiz istikrar ortamı kimseyi aldatmasın. Gençler, siz birçok şeyi bilmiyorsunuz. Buralara öyle kolay gelmedik. Hep böyle olmayacağının son örneği işte 7 Haziran. Hiçbir parti gerekli çoğunluğu yakalayamadığı için tıkandık. Sonra bunlar azdı. Dedik ki "Böyle olmayacak, erken seçime gitmeliyiz". Milletim de hemen sandıkta tek başına iktidarın yolunu açtı. Daha o gün seçimlerin resmi sonuçları açıklanmadan cumhurbaşkanının meşruiyetini tartışmaya başladılar. "Bugün böyle bir derdimiz yok" diyorlar. Çünkü milletimiz bunlara derslerini verdi. Ama akıllanmıyorlar. Öyle yalanlar söylüyorlar ki insanın aklı almıyor. Biz bakıyorsunuz "Rakka'ya niye girmiyorsunuz?" diyor, beş dakika geçmeden "Suriye'de ne işimiz var?" diyor. Bir bakıyorsunuz Hollanda ile ilişkiler kesilmeli diyor, daha bu sözün yankısı dinmeden "Avrupa ile niye tartışıyorsunuz?" diyor. Her seferinde "Başarısız olursam bırakacağım" diyor. Her seferinde de bırakmıyor. Bu zatın miadı dolmuştur. Bak söylüyorum, 16 Nisan bu miadın dolduğu gündür.
Bu çok kaldı orada ya. 7 seçim kaybetti, buna rağmen hala o koltukta oturuyor. Biliyorsunuz bunun adı "Kasetli genel başkan". Kasetle geldi, bu sefer bambaşka bir kasetle gidecek. Biliyorsunuz artık kaset yok, CD ile gidecek.
'ŞİMDİKİ ÇOCUKLARIN HEPSİ CİNS'
Sabri.. İlahiyat mezunu. Bu Sabri nevi şahsına münhasır. 6 yaşında bilgisayara başlamış. Şimdiki çocukların hepsi zaten bir cins. Cep telefonlarını kapıyorlar elimizden, başlıyorlar kurcalamaya. Bilgisayar mühendisi değil ama, yazılımcıları solluyor. O derece iyi. O gece, Boğaz Köprüsü'nde tank geliyor, Sabri atıyor kendini altına. İkinci tank geliyor, Sabri onun altına da yatıyor. Şu anda bazı yerlerinde yaraları var ama arka arkaya ameliyatlar geçiriyor. Sabri şu anda benim dava arkadaşım,y oldaşım. Giresun böyle evlatlar yetiştiriyor. Onun için Sabriler bizim iftiharımızdır. Şimdi 15 Temmuz gecesi İstanbul'da iki Giresunlu kardeşim şehit oldu. Bu vesileyle şehitlerimiz için Allah'tan rahmet diliyorum. Ruhları için el Fatiha.
Bugüne kadar söylenenleri bırakın ve kararınızı ona göre verin. Türkiye geçmişteki gibi kaoslar, siyasi krizler, dövüşler ülkesi mi olsun? Yoksa beş yıda bir seçimlerin yapıldığı, herkesin kendi işine baktığı bir ülke mi olsun? Gençler, parlamentoya girmeye hazır mısınız? (Evet sesleri) Ben bu ülkenin gençlerine güveniyorum. Sizlere inanıyorum. SSK genel müdürüydü beyefendi, biz senin geçmişini biliriz. Sen sigorta hakkı kazanmayan çocuğu sigortalı yapan adamsın. Tablo işte bu kadar açık, bu kadar net. Herkesin kararını anlayışla karşılarız, ama bu kararın sonuçlarını da hatırlatmak zorundayız. Kimsenin şehit yakınlarını, ülke ve millet sevdalılarını üzecek bir sorumluluk üstleneceğini sanmayız. Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması için bu değişiklik şart. Bak, havalimanından kaçtı Kılıçdaroğlu. Ben 3.30'da indim havalimanına, duyuru da yapmıştım. Kaldığımız yerden bana bir teklif yapmışlardı. "Sayın Cumhurbaşkanım burada yakın adalar var, sizi götüreyim". Kendisine teşekkür ettim, dedim ki "O topraklarda esir olmaktansa kendi topraklarımda ölürüm". Ve helikopter pilotumuzla havaalanına, oradan da hemen süratle belli bir yere kadar söylemedik, belli bir yerden sonra İstanbul dedik. Çünkü İstanbul havalimanı dolmuştu. Biraz sonra gençler yanımıza geldi, dediler ki "Kılıçdaroğlu VIP salondan geçti". Şimdi de görüntüler ortaya çıkıyor, orada darbecilerle pazarlık yapıyor, pazarlık. Utanmadan, "Bir darbe olacaksa tankların önünde ben dururum" diyordu.