Erdoğan: Dünya 1'den 196 kez büyüktür

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, "Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya 5'ten büyüktür, hele hele birden daha büyüktür" dedi.

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, AKP Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı'nda konuşuyor.

Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle;

Suriye ve Irak'ta durum giderek kontrol altına alınıyor. ABD ile hassasiyetlerimize saygı gösterilmesi şartıyla birlikte çalışmaktan memnuniyet duyarız. 

Türkiye olarak İslam İşbirliği Teşkilatı'nı (İİT) harekete geçirek Kudüs konusunda tavrımızı net bir şekilde ortaya koyduk. BM Güvenlik Konseyi, ABD'nin vetosu üzerine bu konuda bir karar alamadı. Biz dünya 5'ten büyüktür derken tam da bu durumu kastediyorduk. Buradan bir kez daha hatırlatıyoruz ki dünya 5'ten büyüktür. Hele hele 1'den hayli hayli büyüktür. 196 kez büyüktür. 

'TELEFONUN BAŞINA GEÇTİ, TEK TEK TEHDİT ETTİ'

Çekimser davranan veya katılmayanların da yeri büyük ihtimalle 128'in yanıdır. Bizim son ana kadar tespitimiz 160 ile 190 arası kabul oyunun çıkacağı istikametiydi. Ama Beyaz Saray telefonun başına geçti, oradan tek tek tehdit etti. İnsanoğlunun hele hele devletlerin demokratik iradeleri ne zamandan beri paralarla satın alınmaya başlandı. Demokrasi iradelerin satın alındığı bir anlayış, bir sistem, bir rejim değildir.

'TRUMP YANLIŞ ADIMDAN DÖNMELİ'

Böyle yaklaşanlar varsa onlar da dersini almaya mahkumdur. Şahsım ve milletim adına bu ülkelere özellikle şükranlarımı sunuyorum. Böylece Amerika'nın attığı adımın hukuksuzluğu, meşru görülmediği BM tarafından da ortaya konulmuştur. Temenni ederim ki, ABD düşünür, demek ki bu ülkeler hiçbir zaman Kudüs'e gelmeyecek, yanlış adımdan geri dönmekte fayda var kararı, Trump yönetiminin doğru iradesidir. Zulümle abad olunmaz. 

29 yaşında down sendromlu Muhammed dün buradaydı. Bakanlarımızı ziyaret ettiler. Muhammed bir başka. Nerede bir İsrail askeri saldırıya geçiyorsa Muhammed orada. Oraya gidiyor ama kurşun falan isabet etmiyor. Geldi, içeri girereken zaten tekbir getirdi. Bir tarafta iman, öbür tarafta imansız paslı yürek var. Muhammed bizim misafirimiz, ama bizden bir de vatandaşlık istiyor. Burayı çok seviyor, Türkleri çok seviyor. Vatandaşlık istiyor.