Erdoğan: Bu iş kürekle olmaz yürekle olur

Referandum mitingleri kapsamında Çorum'da konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''Biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz ey Kemal'' ifadeleriyle CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na yüklendi.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na seslenerek, "FETÖ'nün gazetelerinde daha önce 'Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım' diyordu. 15 Temmuz gecesi senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam. Sen niye kaçıp gittin? Sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya? Niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur" dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun 'kontrollü darbe' iddiasına tepkisini sürdürerek, "15 Temmuz gecesi ölüme koşan 249 şehide karşı saygın olsun ya. Ha sen kaçtın kurtuldun, ama ey Kılıçdaroğlu, bak Tayyip Erdoğan tüm ailesiyle, tüm arkadaşlarıyla birlikte Yeşilköy Havalimanı'nda F-16'lar üzerimizden geçerken oturduk, operasyonu yönettik" diye konuştu.

Çorum'da toplu açılış töreninde konuşan Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

6 yıl aranın ardından bizi bağrına basan tüm vatandaşlarıma şükranlarımı sunuyorum. Şu topluluğu görünce memnuniyetim, mutluluğum çok daha fazla arttı. Bugün çorum başka, çok başka. Sözlerimin hemen başında geç kalmış bir teşekkürümü iletmek istiyorum. 2002'den beri olduğu, 10 Ağustos cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de bize sahip çıktı. Bu kardeşinizi cumhurbaşkanlığı makamına seçtiniz. Vefanızdan dolayı her birinize şükranlarımı sunuyorum. Rabbim kardeşliğimizi daim eylesin. Şu muhteşem atmosfer, 16 Nisan'da da Çorum'un net kararının "evet" olduğunu gösteriyor. Sizlerden bu pazar da yine rekor bir oy oranı bekliyorum. İnşallah Çorum'un bu sefer de dosta güven, düşmana korku salacak bir "evet" oranıyla tarih yazacağına inanıyorum. Öyle bir "Evet" deyin ki, tüm zalimlerin yürekleri titresin. 16 Nisan'da güçlü Türkiye için "Evet" diyor muyuz? (Evet sesleri)

'BİZ YARATILANI YARATANDAN ÖTÜRÜ SEVİYORUZ EY KEMAL'

Çorum'da ve tüm Türkiye'de artık sandığın rengi... (Evet sesleri) 16 Nisan, demokrasi şölenimiz şimdiden mübarek olsun. Kardeşlerim bu vesile ile bir müjdemizi de sizlerle paylaşmak istiyoruz. Doğalgaz olmayan ilçelerimize doğalgaz veriyoruz. Öncelikle hanım kardeşlerim bu işin huzurunu yaşayacaklar. Ah ah; rahmetli anam o kömürün çilesini çok çekmişti. Ve apartmanın beş kat altından bizler zaman zaman kömür çıkarsak bile, çoğu zaman çileyi onlar çekerdi. Sadece kömürü getirmekle kalmaz, bir de onların pisliğiyle uğraşırlardı. Şimdi, tüm evin doğalgazla ısıtıldığı odaların her biri mutlulukla dolacak. Elbette tarımın, sanayinin merkezi olan Çorum'a ne yapsak azdır. Çünkü sizler yıllarca ihmal edilmenize rağmen yılmadan, yüksünmeden çalıştınız. Şu çorak topraklara adeta hayat verdiniz. Kendi sermayenizle fabrikalar kurdunuz. Bugün bu fabrikalar sadece şehrimize ve ülkemize hizmet etmiyor. İsviçre'den Almanya'ya pek çok ülkeye ulaşıyor. Şehrimizi hak ettiği yere taşımak için bizler de gecemizi gündüzümüze katıyoruz. Çorum'un taleplerini çok iyi biliyoruz. Hiçbir ilimize üvey evlat muamelesi yapmadık, yapmıyoruz. İstanbul'da, Diyarbakır'a, İzmir'e yatırım yaparken Çorum'u, Amasya'yı ihmal etmiyoruz. Dili, bölgesi ne olursa olsun seksen milyonun tamamına aynı nazarla bakıyoruz. Bizde Türk-Kürt, Alevi-Sünni ayrımı yok. Bizde seksen milyon aynı. Biz yaratılanı yaratandan ötürü seviyoruz ey Kemal. Bizim farkımız bu. 

Şu anda Çorum'a 14 yılda 11 katrilyon liralık yatırım yaptık. 11 katrilyon. Eğitimde 1280 adet yeni derslik. 3 bin 72 kapasiteli yüksek öğretim yurdu yaptık. Çorum'a üniversiteyi kim kazandırdı? Biz kazandık. Sağlıkta alt yapıyı tamamen yeniledik. Şimdi sıra, yol arkadaşım, kardeşim, gönüldaşım, karşımda da şu anda resmini gördüğüm; 800 yataklı Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim Ve Araştırma Hastanesi'nde. Yapımı devam ediyor. Erol kardeşimiz başta olmak üzere bütün şehitlerimizin ruhuna gelin bir Fatiha okuyalım.

Gelelim hızlı trene. Kardeşlerim Samsun-Amasya-Çorum-Kırıkkale hızlı tren projemizin üç kesim halinde çalışmaları sürüyor. Hızlı tren hattının 2017 yılı sonunda proje çalışmaları tamamlanacak. Bakın proje çalışmaları diyorum. Uygulama sanmayın, başka yere çekmeyin. Su ve sulama alanında bölgeye tam 455 adet tesis yapılacak. Çorumlu çiftçi kardeşlerimize toplamda 1 katrilyonu aşkın tarımsal destek verdi. Çünkü biz şunu biliyoruz; yazın başı pişenin kışın aşı pişer. Emek olmadan, zahmet olmadan nimet olmaz. Milletin gönlüne girmeden, ona hizmet etmeden iktidarda kalınmaz. Garibin derdiyle dertlenirsen, yetimin başını okşarsan devlet adamı olursun. İnşallah sizler bizi desteklediğiniz sürece, biz de sizin için hizmetkar olmaya devam ettiğimiz sürece, ter dökmeye Allah için devam edeceğiz.

'15 TEMMUZ GECESİ NİYE KAÇIP GİTTİN?

Elbette Çorum, şehit ve gaziler diyarıdır. Çorum, vatan uğruna körpe fidanlarını feda etmiş bir ilimizdir. İstiklal Savaşımızda en fazla şehit veren ilçelerimizden olan Çorum'un tam 1510 istiklal madalyası bulunuyor. Milletimizin istiklal ve istikbali söz konusu olduğunda ilk safta yine onlar çarpışıyor. Çorum sadece son 2 yılda 20 şehit verdi. 15 Temmuz darbe girişiminin savuşturulmasında kanlarıyla yine destan yazdılar. 15 Temmuz gecesi FETÖ'cü hainlere sokakları, meydanları, kışlaları dar edenler yine bu toprakların çocuklarıydı. O gece 13 Çorumlu kardeşimiz darbecilerce kalleşçe şehit edildi. "Bu vatan bizim" diyerek öne atılan, dostum, kardeşim Erol Olçok bunlardan biridir. Babasıyla beraber daha 16 yaşında şehadete yürüyen Abdullah Tayyip işte bu yiğitlerden biridir. Geçenlerde baktım televizyon programında baktım Kılıçdaroğlu yine bir şeyler söylüyor. FETÖ'nün gazetelerinde daha önce "Türkiye'de darbe olursa tankın üzerine ilk ben çıkarım" diyordu. Bugün gazeteleri okudunuz mu, Sabah'ı, Takvim'i falan. A Haber'de falan oralarda gördünüz değil mi? Bütün görüntülerle falan, VIP'den nasıl kaçtığını gösteriyor. Ben de yaklaşık 3.5 gibi Yeşilköy'e iniyorum. Şimdi, o programda diyor ki NTV'de, çok enteresan. "Sayın Cumhurbaşkanı haber verseydi, ben kendilerini beklerdim" diyor. Ey Kılıçdaroğlu, ben tüm milletime çağrı yaptım. Meydanlara davet ettim. Benim milletim meydanlara döküldü. Senin geldiğin havalimanında da on binler vardı o akşam. Sen niye kaçıp gittin? Sen de orada vatandaşınla beraber olsaydın ya? Niye kaçtın gittin? Bu iş yürek ister, yürek. Bu iş kürekle olmaz, yürekle olur.

7 Ağustos'ta Yenikapı'ya ben kendisini davet ettim. Bize olumsuz cevap geldi. Fakat sonradan öyle sıkıştırdılar ki kendisini son gün "Evet" dedi. Cumartesi de öyle geldi. Yenikapı ruhu diyoruz ya hani. Sonradan açıklama yaptı "Yenikapı ruhunu paylaşmıyorum" diye. Ya senin dünyanda böyle bir ruh yok ki. Birlik, beraberlik ruhu yok ki. Darbeciler, hainler, sadece sizlerin kahraman evlatlarının kanlarına girmediler. Benim de yüreğimden, canımdan birer parça kopardılar. Akif ne diyor; bir hilal uğruna ya Rab, ne güneşler batıyor. Bir hilal uğruna vatan güneşlerimiz olan aziz şehitlerimize Rabbimden rahmet diliyorum.

İşte bakın şu anda Tendürek'te, Cudi'de, Gabar'da silahlı kuvvetlerimizin mensupları, polislerimiz hep beraber teröristlerin inlerine girdiler. Her geçen gün teröristler, kaçacak delik arıyorlar. Ama biz de ne yapıyoruz, kovalıyoruz. Sonuna kadar bunları kovalayacağız. Bu ülkenin refahı için ne gerekiyorsa yapacağız. (İdam isteriz sesleri) İşte söyledim, 16 Nisan bunun için dönüm noktası. Kılıçdaroğlu "Evet" derim dedi. sayın Bahçeli'nin kararı belli. Sayın Yıldırım'ın ne düşündüğünü ben biliyorum. Parlamentodan bana geldiğinde ben bunu onaylarım. Şehitlerimizin katillerini bizim affetme yetkimiz yok. Hiç endişe etmeyin, ana muhalefetin başındaki zat çıkmış, 15 Temmuz'a "Kontrollü darbe" diyor. Tabii bütün bu tepkiler karşısında da bu sefer geri adım atıyor. Ben bunu ilk defa söylemiyorum diyerek güya kendini savunuyor. Kardeşlerim, bunun yaptığı tabii ilk defa değil. Çıkıp seksen milyondan özür dilemek yerine maalesef suç bastırmaya çalışıyor. Delikanlıca hatasını kabullenmek varken, yeni hezeyanların, yeni yalanların peşine takılıyor. Ya sen nasıl bir adamsın, insanda biraz yüz olur. 15 Temmuz gecesi ölüme koşan 249 şehide karşı saygın olsun ya. Ha sen kaçtın kurtuldun, ama ey Kılıçdaroğlu, bak Tayyip Erdoğan tüm ailesiyle, tüm arkadaşlarıyla birlikte Yeşilköy Havalimanı'nda F-16'lar üzerimizden geçerken oturduk, operasyonu yönettik. CHP'nin misyonu FETÖ'ye borazanlık yapmak mıdır? CHP'nin misyonu 15 Temmuz'daki katilleri aklamak mıdır? Dürüst ol dürüst. Diyor ki "Cumhurbaşkanı, başbakan darbe operasyonunu örtmeye çalışıyor" diyor. Ey Kılıçdaroğlu, şu anda binlerce generaline, polisine varıncaya kadar. Üst düzey memurundan alt düzeyine kadar tüm bunları tutuklayıp cezaevine atan kim? Biz karakterli insanlarız. Bunlar freni patlamış kamyon gibi, nereye gittiklerini bilmiyorlar. Diyet borçlarını ödemek için bir gün FETÖ'cü oluyorlar, diğer gün  bölücü terör örgütüyle kanka oluyor.

Maalesef bunlar, milletten utanmıyor çekinmiyor. Ne söylersek söyleyelim idrakleri açılmıyor. Bir insanın özü neyse, zihninde, kalbinde ne varsa kelamına da o yansıyor. Bunların içinde millete düşmanlık var. Onun için birisi FETÖ'nün avukatlığını yaparken, diğeri de "Evet" diyenleri İzmir'de denize dökmekten bahsediyor. Değerli kardeşlerim, dün İzmir'deydik. Yüz binler meydandaydı. Bekledim ya denize dökerler diye. Ama gelen giden olmadı. Ya neyi denize döküyorsun haddini bil. Bunlar ne yazık ki terbiyeden muaf. Diğeri de İzmir milletvekili, insanımıza, polisimize ağzına alınmayacak laflarda bulunuyor. "İt" diyor. Bunu Hollandalı yapıyor, atını, itini, benim oradaki Hüseyin Kurt evladımızın üzerine sürüyor. Onu yaralıyor. Ama sen burada bunu nasıl yapıyorsun. Sen "Evet" diyenlere nasıl bir Yunan gözüyle bakıyorsun? Bunlar edep tarlasından hiç otlamamışlar.

Kardeşlerim kim bu "Hayır" diyenler. İstanbul'u zaten çoğunuz biliyorsunuz. Bu "Hayır" diyenler benim bacılarımı üniversitelere başörtülü olarak sokmayanlar. Bu "Hayır" diyenler, benim bacılarımın devlet dairelerinde başörtülü olarak çalışmalarına müsaade etmeyenler. Ben damdan düştüm. Kızlarım, evlatlarım bu çileyi çektiler. Bu "Hayır" diyenler imam hatip okullarını kapatanlar. Bunlar ayrımcılık yaptılar. İmam hatip okullarını bir yana koydular, diğer okulları bir yana koydular. Biz ise tüm okullara sahip çıktık. Dedik ki, "Herkes giyiminde kuşamında serbesttir. Kimseye cebir, zor kullanmadık". Ne oldu? Şimdi kardeş, kardeş dolaşıyorlar. "Evet" bu.  

Bu "Hayır" diyenler kim? Kandil "Hayır" diyor. Pensilvanya "Evet" diyor. Şimdi onlarla beraber aynı söyleşiyi paylaşanlar, aynı onlar gibidir. Değerli kardeşlerim bunlar 15 Temmuz Köprüsü'ne de "Hayır" dediler. Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü yaptık, ona da "Hayır" dediler. Geçenlerde bir "hayır" çadırına uğradım. Bana dedi ki "Çağdaş bir Türkiye için 'hayır' diyorum". Ben de kendisine dedim ki "Biz şu an çağ dışı bir Türkiye'de mi yaşıyoruz?". Orada bir gitti geldi falan. Tam bulunduğumuz noktadan da Yavuz Sultan Selim gözüküyor. "Bak dedim şu anda Yavuz Sultan Selim Köprüsü gözüküyor. Bu köprü dünyada bir ilk. Bu modern köprü hangi ülkenin? Türkiye'nin". Hemen oradan bir beyefendi geldi, bakın çok enteresan. "Niye adını Tayyip Erdoğan koymadın" dedi. Bak, Tayyip Erdoğan'ın ne kadar mütevazı olduğunu anla. Ama Yavuz Sultan Selim gibi, ki o Yavuz Sultan Selim biliyorsunuz "İki haremin hizmetkarıyım" dedi. Böyle bir sultanın adını oraya koymaktan daha güzel ne olabilir? Vay efendim, "Bu ayrımcılık" dedi. "Ya" dedim, "Bu köprünün üzerinden Aleviler geçmeyecek mi?". Sustu.