Demirtaş'tan 'demokrasi bloku' çağrısı: Öcalan ve PKK’yi dışlayan hiçbir arayışın ciddiyeti olmayacaktır

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, tutuklu bulunduğu cezaevinde kaleme aldığı mektupta, “Hayır Bloku olarak değil 'Demokrasi Bloku' olarak yola devam etmek daha uygun olacaktır" derken, "Bir defa Kürt sorununda ana aktörler olan Sayın Öcalan ve PKK’yi dışlamaya çalışan, bu realiteleri yok sayan hiçbir arayışın ciddiyeti ve samimiyeti olmayacaktır" ifadelerini…

Tutuklu HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, cezaevinden bir mektup kaleme aldı ve çağrıda bulundu.

"Özgürlükçü Demokrasi" gazetesinde yer alan mektupta Demirtaş, "Öncelikli olarak yapılması gereken, 'HAYIR' Bloku’nda yer alan bütün toplumsal-siyasal kesimlerin temsilcilerinin bir yuvarlak masa etrafında toplanarak, eşitler arası bir hukukla ilkeler üzerinde tartışma yürütmesidir. İlkeler üzerinde mutabakat sağlandıktan sonra da 'HAYIR'ı büyütmek için 'EVET' demiş toplumsal kesimlerle (partilerle değil) işbirliği, ittifak ve ortaklaşma imkanları için yol haritası çıkarılmalıdır" dedi.

“Hayır Bloku olarak değil 'Demokrasi Bloku' olarak yola devam etmek daha uygun olacaktır"  diyen Demirtaş, "Kürt sorununun çözümüne dair önerisi olmayan bir programa ne demokrasi programı denilebilir ne de kimse ciddiye alır. Öncelikli olarak Kürt sorununda demokratik-barışçıl çözümün hayata geçebileceği gerçekçi bir müzakere zemini-mekanizması oluşmalıdır. Hangi aktörün nasıl roller ve misyonlar üstlenebileceği bu mekanizmada somut olarak ortaya konulmalıdır. Yaşanan bütün diyalog ve müzakere deneyimlerimizden yola çıkarak bugünün koşullarına uygun, makul, gerçekleşebilir ve sonuç alıcı bir mekanizma ya da çözüm metodu geliştirilmesi gerekir" ifadelerini kullandı.

Demirtaş, mektubuna şu ifadelerle devam etti:

TBMM’nin ve siyasi partilerin, Sayın Öcalan’ın ve PKK’nin böylesi bir mekanizmaya en etkili, barışa ve çözüme odaklı bir şekilde nasıl dahil olabilecekleri somut bir metotla (mekanizmayla) önerilebilir. Bir defa Kürt sorununda ana aktörler olan Sayın Öcalan ve PKK’yi dışlamaya çalışan, bu realiteleri yok sayan hiçbir arayışın ciddiyeti ve samimiyeti olmayacaktır. Bu saatten sonra Öcalan-PKK çözüm sürecinde olsun mu olmasın mı tartışmasını yapmak bile deve kuşu politikasından başka bir şey değildir.

Bizim bu noktada artık hayalci, afaki, tasfiyeci önerileri ciddiye bile almayacağımızı herkes bilmelidir. Ancak bizim de HDP olarak bir öneri şeklinde de olsa taslak bir yol haritasına, mekanizma (metot) önerisine sahip olmamız lazım. Çözümü zor, hatta imkansız gibi görünen meselelerde toplumun güven duyacağı bir metot ortaya koymak esas meselenin tartışılması kadar önemlidir. Hatta işin esasına giden yolda mekanizma (metot-yol haritası) ilk etapta esastan da önemlidir.