HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ile kimi HDP’li milletvekilleri ve belediye eş başkanlarına yönelik IŞİD tarafından planlanan suikast girişiminin detayları Ankara katliamına ait soruşturma dosyasından çıktı. Demirtaş’a Ağustos 2015’te Suriye’den giriş yapan bir timin saldırı hazırlığında olduğu açıklanmıştı. Ancak suikastın detaylarına ilişkin herhangi bir bilgi verilmemişti.
Evrensel'den Hayri Demir'in haberine göre, Ankara katliamıyla ilgili hazırlanan soruşturma dosyasındaki “gizli” belgeler, hedefte sadece Demirtaş’ın olmadığını, kimi DBP’li belediye eş başkanları ve milletvekillerinin de olduğunu ortaya çıkardı.
"DEMİRTAŞ HEDEF SEÇİLEBİLİR"
HDP’ye PYD’li kaynaklardan aktarılan bilgi çerçevesinde 5 Ağustos 2015’te Ankara Emniyet Müdürlüğü bilgilendirdi. Konuya dair çalışma yürüten İstihbarat Müdürlüğü, 10 Ağustos günü TEM Şube Müdürlüğü’ne bu konuda bir yazı gönderdi. Yazıda söz konusu suikast planına dair somut tespit yapılamadığı savunuldu. Ancak Demirtaş’ın konumu, son dönemlerde yapmış olduğu açıklamalar ve YPG ile IŞİD arasındaki çatışmalardan dolayı “hedef seçilebileceği” değerlendirilmesi yapıldı.
"HEDEF SADECE DEMİRTAŞ DEĞİLMİŞ"
Ancak yazıyla birlikte gönderilen bilgi notlarında, sadece Demirtaş’ın değil, aynı şekilde HDP Diyarbakır Milletvekili Nimetullah Erdoğmuş, Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkanı Gültan Kışanak, HDP Van eski Milletvekili Aysel Tuğluk’un da hedef alındığı ortaya çıktı. Bilgi notlarında, 7 Haziran seçimleri sonrasında Diyarbakır’da Hür Dava Partisi üyesi Aytaç Baran’ın öldürülmesine karşılık Hizbullah İlim Grubu’nun tabanının, anılan isimlerden birisinin öldürülmesi beklentisi içerisinde olduğu kaydedildi. Bu yönlü bilgilerin tespitine yer verilen bilgi notunda, başta Demirtaş olmak üzere üst düzey yönetici ve milletvekillerine yönelik “provokasyon” amaçlı saldırıların mevcut gerginlik ve çatışmaları daha da artırabileceği vurgulandı.
"HİZBULLAH İLİM GURUBU 7 HAZİRAN'DAN SONRA YENİDEN SİLAHLANDI"
Aynı bilgi notunda, Hizbullah İlim Grubu'nun 7 Haziran seçimlerinden sonra örgüt yapısında değişikliğe gittiği kaydedilerek, “legal” ve “illegal” faaliyetlerin birbirinden ayrıldığı kaydedildi. Yazının devamında örgütün illegal yapılanma içerisinde faaliyet yürüten örgüt mensuplarının “legal” alandan uzaklaşarak askeri yapılanma içerisinde faaliyetlerine devam ettiği ve söz konusu örgüt mensuplarına Türkiye dışındaki üst düzey yöneticileri tarafından askeri eğitim verilmesinin planlandığı kaydedildi.
