Cumhuriyet gazetesine yönelik suçlamalar belli oldu

Hakimliğe sevk edilen, aralarında gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 11 gazeteci hakkındaki suçlamalar belli oldu.

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları hakkında, "PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir oldukları" iddiasına ilişkin soruşturma kapsamında hakimliğe sevk edilen, aralarında gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu'nun da bulunduğu 11 gazeteci hakkındaki suçlamalar belli oldu.

Manipülasyonun tanımına yer verilen sevk yazısında, medya aracılığıyla manipülasyon yapıldığı iddia edilerek, ''Medyanın görevi bilgi ve haber aktarmaktır. Manipülasyonla gerçeği perdeleyip terör örgütlerinin amacına uygun hareket etmek, iç kargaşa çıkartmak ve ülkeyi yönetilemez hale getirmek gazetecilik değildir'' ifadelerine yer verildi. Yazıda "Darbeye teşebbüs etmenin, devletin güvenliğine ilişkin, siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme ve açıklamanın basın özgürlüğü olmadığı, bizzat basın özgürlüğü adı altında psikolojik operasyon olduğu" iddia edildi.

''Tüm bu çerçevede Cumhuriyet gazetesinin son 3 yıldır yaptığı manipülasyonla gerçeği perdeleyip, terör örgütleri FETÖ/PDY ve PKK/KCK'nın amacına uygun hareket ederek, iç kargaşa çıkartmaya ve ülkeyi yönetilemez hale getirmeye yönelik haberlere imza attığı'' iddia edilen sevk yazısında, dosyada delil olarak bulunan haberlerin gazetede yayımlandığı, Zaman gazetesi ile aynı başlıkları manşet attıklarına işaret edildi.

Cumhuriyet Vakfına ilişkin bilirkişi raporuna da yer verilen yazıda 18 Şubat 2014'te yeterli sayıya ulaşmadan yapılan toplantıda alınan kararla oluşturulan yönetim kurulu üyelerinin seçilmemiş sayıldığı, bu nedenle de vakfın fiil ehliyetini kaybettiği değerlendirilerek, vakfın fiil ehliyetini kazanabilmesi için vakıf senedine göre yeniden toplantı yapılması ve yönetim organının oluşturulması gerektiği aktarıldı.

Sevk yazısında bilirkişi raporuna dayanılarak, "Cumhuriyet Vakfının yönetim kurulunun ele geçirilmeye çalışıldığı" da iddia edildi.

Dosyadaki deliller birlikte değerlendirildiğinde, gazetecilerin "PKK ve FETÖ'nün hiyerarşik yapılanmalarına dahil olmadıkları" ancak "son 3 yıllık süreçte darbe girişiminde bulunan FETÖ ve etnik kökene dayalı devlet kurmayı amaçlayan PKK'nın amaçları doğrultusunda yardım ettikleri ve bu örgütlerin propagandasını yaptıkları" öne sürüldü.

ABANT TOPLANTILARI

Sevk yazısında, gazetenin genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ile yazar Aydın Engin'in, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı'nın, Abant toplantılarına katıldığı belirtildi.

Aydın Engin ve Hikmet Çetinkaya'nın, Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı Başkanı Erkan Tufan Aytav ile görüştükleri, görüşme sonrasında ''Fuat Avni''nin yazdıklarını manşetlere taşıdıkları belirtilen sevk yazısında, "Çetinkaya ve Engin'in köşe yazılarında silahlı terör örgütlerini övücü ve destekleyici ifadelere yer verdikleri" iddia edildi.

Çetinkaya'nın Zaman gazetesine verdiği röportajda, ''40 yıldır izliyorum, Gülen hareketi terör örgütü değildir. Gülen cemaatine yapılan operasyon baskıcılığın, daha açıkcası faşizmin göstergesidir'' şeklinde beyanlarda bulunduğu bildirilen sevk yazısında, aynı soruşturma kapsamında haklarında yakalama kararı bulunan Can Dündar ile Akın Atalay'ın yurt dışında firari olmaları, bu nedenle şüphelilerin de kaçma ihtimali bulunduğu için tutuklanmaları yönünde karar verilmesi talep edildi.

Şüpheliler Murat Sabuncu, Güray Tekin Öz, Ahmet Kadri Gürsel, Hacı Musa Kart, Mustafa Kemal Güngör, Turhan Günay, Hakan Karasinir, Önder Çelik ve Bülent Utku'nun, ''örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına faaliyette bulunmak'' suçundan tutuklanmaları talep edilen sevk yazısında, şüpheliler Engin ve Çetinkaya'nın ise yaşları ve sağlık durumları göz önüne alınarak adli kontrol talebiyle serbest bırakılmaları istendi.