Cumhurbaşkanı Erdoğan: Batı'nın hayranlığını kazandık

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TRT'de konuştu. Erdoğan, "Bizden önce kasa tamtakırdı. Maaşlar ödenmiyordu. Böyle bir dönemde biz maaş ödeme sıkıntılarını aşmayı bırakın yatırımlara girdik. Bat'ının hayranlığını kazandık. Şu anda bize çirkin yaklaşımlarda olan Batı Türkiye sessiz bir devrim gerçekleştirdi dedi" şeklinde konuştu.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, TRT'de özel yayına konuk oldu.

Habertürk Erdoğan'ın açıklamalarından satır başlarını paylaştı.

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle: 

NEDEN YENİ BİR SİSTEME İHTİYAÇ DUYULDU?

"TRT ile böyle bir programı gerçekleştirmek anlamlı. Bizim için her gün Kadınlar Günü. Kadınlar Günü'nde ne yazık ki bir töreni, yapmak isterken Bursa'dan Ankara'ya gelen bir kazada 7 hanım kardeşimiz rahmetli oldu. Edebiyete intikal eden bu kardeşlerimize rahmet diliyorum."

"Başkanlık sistemi 14 yıllık geçmişte bize gerçekleri gösterdi, nerede sorun yaşıyoruz bunları öğrenme fısatımız oldu. Örneğin ilk seçimde bizler yüzde 34 oy almak suretiyle neredeyse anaysa başa başa değiştirme noktasına geldik. Buna rağmen birçok sıkıntı ile karşılaştık. Zaman oluyor içinizde fire verebiliyorsunuz. İkinci seçimde oranımız yükseldi ama milletvekilimiz düştü. Üçüncüde yüzde 50'ye dayandık. Anayasa değişikliği hedefimiz olmasına rağmen gerçekleştiremedik. Muhalefet şöyle bir yaklaşım içerisinde. Siz beyeza beyaz diyorsunuz muhalefet siyah diyecektir. Bunun yolu sadece parlamentoda bunu tartışmak değildi. Birkaç hafta sonra bakanlarımız hakkında gensoru gelir. Tıkanma meydana geliyor. Gensoru ile tıkanma meydana geliyor. Güvenoyu oylamasında benzer sıkıntılar yaşanıyor. Ülkede istikrarı tehdit ediyor mevcut sistem. Eğer biz bugün başarılı isek bunun arkasında yatan biz aynı ekolden gelen insanlar olarak gerek Sayın Gül ve benim başbakanlığım dönemi Sayın Davutoğlu, Sayın Binali döneminde sıkıntı yok. Sayın Sezer ile sıkıntı yaşadık. Örneğin aynı ekolden olmalarına rağmen bir anayasa kitapçığının fırlatılması. Bunun nelere mal olduğunu unutamayız. Mesela yine ben bazı atamalarda istediğim neticeye varamıyorum. Çok çok layık olan arkadaşlarımız reddedilmiştir. Örneğin Mehmet Şimşek. Mehmet Bey Avrupa'da gayet iyi yetişmiş biri olmasına rağmen hiçbir gerekçe sunulmadan, ben böyle istiyorum. Bu ülkenin istikrarına hizmet etmez. Bunları yaşadık."

'BATI'NIN HAYRANLIĞINI KAZANDIK'

"Bizim hıza ihtiyacımız var. Ekonomide diğer ülkelerle yarış içine girdik. Bizden önce kasa tamtakırdı. Maaşlar ödenmiyordu. Böyle bir dönemde biz maaş ödeme sıkıntılarını aşmayı bırakın yatırımlara girdik. Bat'ının hayranlığını kazandık. Şu anda bize çirkin yaklaşımlarda olan Batı Türkiye sessiz bir devrim gerçekleştirdi dedi. Bizim ekol ile büyük bir netice aldık. Bir örnek vereyim 79 senede 600 bin km bölünmüş yol yapılmış. 14 senede 18 bin km yol ilave ettik. Bu kadar açık ara bir atak var. 25 havalimanı varken 30 havalimanı ilave ettik. Bir tane THY varken şimdi 6-7 tane şirket var. Eğitimde 250 bin civarında derslik yapmış bir ülke var. Şu anda 81 vilayette 181 üniversite var. Sağlıkta ciddi bir reform yaptık. Dünyaya örnek hale getirdik. Dünyanın çeşitli yerlerinden hastalar geliyor. Devletçilik anlayışına teslim olmuş bir yapı vardı. Memurların işçilerin hastanesi ayrıydı. Mesela PTT'nin ayrı hastanesi vardı. SSK'nın da malum belli süreler muhalefetin başındaki zat vardı. Onun döneminde SSK hastanelerinin ne durumda olduğunu biliyorsunuz. Şimdi ise biz tüm bunları değiştirdik büyük ilçelerimiz hastanelre kavuştuk. Benim bir sevdam vardı. Biz şehir hastaneleri yapacağız. İki tanesini bitirdik. Biri Yozgat'ta biri Mersin'de. Muhteşem bir hastane. Hanım kardeşlerimiz lüksü görünce şok oldular nasıl dualar ettiler. Yıllarca niçin bunlar yapılmadı? İlk etapta 30 büyük şehirde bu hastanelerimizi kuracağız. Enerjide çok ciddi bir güce kavuştuk. Eskiden elektrik kesintilerinden geçilmezdi. Sayın Özel cep telefonunu getirdi ve süreç çok farklı bir aşamaya geldi. Türkiye'yi donatmaya devam edeceğiz. Bütün bunları istikrarlı bir şekilde sürdürmenin yolu sisteme bağlı bir şekilde getirmek gerekiyor. İnşallah 16 Nisan müjdesi ile yoluna oturacak."

'GÖVDESİNİ TANKLARIN ÖNÜNE KOYAN BİR NESİL VAR'

"Bize 15 Temmuz çok önemli bir şey öğretti. Kısa bir sürecin neticesi değil. Geçmişe doğru bakınca bu işin 40 yıllık bir mazisi var. O gece yapılan bu kalkışma karşısında bizim milletimizin duruşu olarak görüyoruz. Eğer bir inanç olmazsa siz zaten bir netice alamazsınız. Gövdesini tankların önüne koyan bir nesil var. Bakıyorsun iki paletin arasında Sabri kendini atıyor kurtarıyor. İkinci tank geliyor gene kendini atıyor. Şu inanca gözüpekliğe bak. Rabbim onu koruyor ve oradan çıkyıor. Bunun yanında paramparça olan hanım kardeşimiz var. 11 hanım kardeşimiz şehit oldu. 249 şehidimiz 36 gazimiz var. Bütün bu direniş. Bir şeye yönelmekti. Bu vatanı sizin gibi katillere teslim etmeyeceğiz. Farklı vesayet odaklarına bir cevaptı. Çok daha ilginci her şey belli oldu. Ak sütün içinde o ipliği ortaya koydu. O kararlılık devam ediyor. Artık on binler o meydanlarda. İnanıyorum ki 100 binler bizi bekliyor. 15 Temmuzun anayasal bir teminat altına getirilmesini istiyoruz. Kim hayır diyor Kandil'deki teröristler diyor. Diyorlar ki hayır deyin. Kim diyor FETÖ'cüler hayır diyor. Bunlar değil miydi 15 Temmuz darbe girişiminde bulunanlar. Benim vatanımı parçalamak isteyenler. Hesaplaşma günü 16 Temmuz nasıl demokrasiye sahip çıkarak koruduysa 16 Nisan'da demokratik hakkını kullancaktır."

ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİN DEVAMI GELECEK Mİ?

"Aslında hassas bir noktaya temas ettiniz. Yenikapı ruhu ne yazıkki devamlılık etmedi. Bizim bu anayasa yapılışı ile ilgili Sayın Başbakan'ın ziyaretleri olsun, daha sonraki çalışmalar olsun ne yazık ki tavanda bu iş sürmedi. Tavanda bu iş sürmeyince tabana hitap ettik. AK Parti'ye gönül vermiş MHP, CHP, HDP'ye Saadet Partisi'ne, BBP'ye gönül vermiş kardeşlerimize sesleniyorum. Gelin partilerin yapamadığını biz birlikte yapalım. Parlamentoda bu iki partinin omuz omuza vermesi ile bir adım atıldı. Bu yeterli değil. Şimdi iş asillere kaldı, o da millet. Milli irade zaten millettir. Burada biliyorsunuz anayasanın tümü değil cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili kısmı değişecek. Millete güveniyorum. Milletim bizi mahcup etmeyecek buna inanıyorum."

ERDOĞAN'DAN SONRA NE OLACAK?

"Ben zaten meydanlarda cevabı veriyorum. Diyelim ki bir veya iki tane yardımcım olacak. Eğer ben isem. Yurtdışına çıkınca o ikiden birini o vekili yönetecek. Onun için de hükümet ucu açık bıraktı. İki tane olabilir. Burayı sağlama almak için. Şahsım ile ilgili ise çok çok önemli. Değerler silsilesi içinde basit. Benim 16 Nisan'a kadar ömrümün olacağı garanti edilemez. Samimi olmamız gerekiyor. Biz kendimize bir sistem yapmıyoruz biz ülkemiz için bir sistem yapıyoruz. Bakın parlamenter demokrasi ile ülkemiz yönetilmedi mi? Biz bu süreçte koalisyonlar, darbeler görmedik mi? İstikrar var mıydı? Güven var mıydı? Sürekli olarak hükümetlerin değiştiği dönemler yaşadık. Sık sık hükümetlerin değişmesi istikrarsızlığın devamı oldu. 67 yılda 48 hükümet kuruldu. İngiltere'de 14, ABD'de 15 Başkan, Fransa 11, İtalya'da 41 hükümet kurulduğu için tek partili yönetime geçtiler. Bu iş böyle yürümez. Ne yapıp yapıp sistemi değiştirmemiz lazım. Bu iş 1920'de bitmiş. Artık sadece bir sistem değişikliği ile ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz. Fani olan değil, baki olan bir sistem kuruyoruz."

'ASKERİMİZ GİRİLMEMİŞ BÖLGELERE GİRİYOR'

"Güneydoğu'da bugüne kadar girilmemiş bölgelere askerimiz polisimiz giriyor. Bu inanıyorum ki yeni sistem ile biz terör ile mücadelede çok daha seri neticeler alacağız. Şuana kadar bölücü terör örgütlerini gören eşbaşkanlar var. Bizim arkamızda PKK, DHKPC var diyor. Bunlar sayılıyor ama öyle bir yapı var ki bu yapılara anında bir müdahale yapamıyoruz. Başkanlık sisteminde bunu kararını net alır yaparsınız. Bu işler gecikmeye tahammülü olan işler değil. Hükümetin kararlı adımları var. Şimdi işletilince bakın birçok şeyler taşlar yerine oturmaya başladı. Bu parlamento için de yerel yönetimler içinde başladı. Dokunulmazlıklar kaldırıldı. Dokunulmazlıklar kaldırılınca bir kısmı kaçtı ifade vermedi, bir kısmı yakalandı ve şuan içerde. Yerel yöneticilerde yolsuzluklar var. Devletin yerel yönetimlere verdiği parasal destek var. Ama bu yardımlar oraya hizmete gitmiyor, dağa gidiyor. Tüm miletime sesleniyorum bu paralar nerede harcandı? Bu paraların yarısı terör örgütlerine yarısı kendilerine verildi. Bütün bunlar devletin araç gereçleriyle açıldı. Maalesef Güneydoğu insanca yaşama hakkını kaybetti. Bir kısmı şehirlerini ter etti. Mesela Siirt'te çok Arap vardı boşaldı. Mardin'de Şanlıurfa'da boşaldı. Can korkusu ile terkettiler. Silah zoru ile oy alacaksınız. Bunlar demokratik bir süreç ile değil silah zoru ile alınmış oylardı. 16 Nisan ile bu iş barışla milletim iradesini ortaya koyacak."

'EKONOMİDE TÜRKİYE'NİN ZAAFI YOKTUR'

"Türkiye'deki koalisyonlar döneminde yüzde 4 onların iktidarları döneminde yüzde 5.5 büyüme kaydetti. Tek hükümet dönemini ele alırsak milli gelir iki kat artmış olacaktı. Ama bunu yakalayamadık. Enflasyona bakınca. Koalisyon dönemleri ciddi zayıf. Mesela bizim dönemlerimizde 2,5 kat daha fazla olmuştur. Faiz oranları koalisyon ile tek parti dönemi arasında 5 kata kadar fark var. Uluslararası yatırımlara gelince çok ciddi bir hedef yakaladık. Türkiye çok güvenli bir yer oldu. 25-30 tane havalimanın büyük bir kısmını çeşitlendirme ile yaptık. Biz geçmiş dönemdeki mantıkla olsaydı kendi kasamızdaki para ile yapamazdık. Yabancı sermaye öyle baktı ben buraya yaptığım yatırım ile kazanırım, kaybetmem dedi. Ben daha önce dedim teğet geçecek dedim. Teğet geçti. Yine diyorum ve şimdi bakın olumlu sinyaller geldi. İş adamlarına çağrı yaptım. Ben vasıflı elemandan bahsetmiyorum düz elemanlardan bahsediyorum yoğun bir şekilde artıyor. Mevsimsel dönem geliyor. Onların alımı ile birlikte süratle tek rakama ineceğiz diye düşünüyorum. Ekonomide Türkiye'nin zaafı yoktur."

'SAÇMALIKLARLA KARŞI KARŞIYA KALDIK'

"Burada 18 maddeyi iyi okumayan bazı siyasilerin yaklaşımlarını görüyorum. Çift başlılık ortadan kalkıyor. Karar merci tek oluyor. Sayın anamuhalefetin başının arka arkaya yaptığı gafı gördünüz. Maalesef saçmalıklarla karşı karşıya kaldık. Sayın Kılıçdaroğlu'nun gafını dinlettim dün. Gel şunu bir oku. Burada cumhurbaşkanlığı ile başbakanlık birleşiyor. Artık sadece bir cumhurbaşkanı var ve onun bir kabinesi var ve bu tamamen dışarıdan. Eğer içeriden olursa milletvekilliği düşüyor. Ben düşmemeli demiştim. Partiler yedek milletvekiliği olmalı dedim. Olmadı artık bu sistemle dışardan bir kabine oluyor. Sayın Kılıçdaroğlu başbakan yok cumhurbaşkanı var ve kabinesi var. Hüküm verme ve yürütme artık cumhurbaşkanında. Şunu çok konuşuyorlar parlamentonun yasa yapma yetkisi kalkıyor. Böyle bir şey yok. Tam aksine güçlendiriyor. Buna hiç dokunma diye bir şey yok. Aynı şekilde diyelim ki bir seçim kararı mı almak ister parlamentonun bu yetkisi gene var. Böyle bir karar alındığı zaman bu cumhurbaşkanı seçimi ile aynı günde yapılacaktır. Burada bir oran var. Cumhurbaşkanı bunu isterse gene ikisi aynı anda yapılacaktır. Ben burada özellikle 13.maddede bununla ilgili kısmı var. Burayla ilgili olarak oran itibariyle seçime gitme imkanı yakalıyor ve bu halde kismenin buna itraz etme hakkı yoktur."

DİRİLİŞ ERTUĞRUL

"Diriliş son dönemlerde bütün halkımızın hayranlıkla izlediği bir dizi ve yapılamaz diyenlere karşı aslında Diriliş önemli bir cevap olmuştur. Demek ki yaparız bu ekip bundan sonra çok daha farklı dizileri arka arkaya getirecektir. 13 yaşında torunum sadece yayınlandığı akşam değil tekrarını da izliyor. Bununla biz onlara özgüven aşılıyoruz. Körfez seyahatinde herkes şunu söylüyor. Çok güzel bir dizi. Bunları bizde alalım. Yeni bir adım daha atılıyor. Sultan Abdülhamit ile ilgili. Bunların ses getireceğine inanıyorum. Tarihimzden ilham alarak çok daha güzel şeyler yapacağımızı inanıyorum."

'16 NİSAN GENÇLİĞİN YAŞI OLACAK'

"20 Temmuz 1961 o zaman senato var. Biliyorsunuz kontenjan senatörleri 15 civarında, milletvekili sayısı 450, toplamda 615 kişiden oluşan bir parlamento var. Bugün nüfus çok daha büyük. Şuanda 600 rakamı temsilde adalette çok daha iyi bir konumda oturur. Yargının bağımsızlığını tarafsızlıkla birleştiriyoruz. Bağımsız olur ama tarafsız olamz. Bunu da getiriyoruz hem bağımsız hem tarafsız olacak. Buna rağmen çiğniyorsa diyecek bir şey yok. Bir diğer başlık bana göre en önemlisi o. 16 Nisan gençliğin yaşı olacak. 30'dan 25 indirdik, 25'ten 18'e indireceğiz. Gence ufuk vermek şart. Bu onun önünü açmakla olur. Bu gençlik inanıyorum ki dağlara taşınan gençlik olmayacak. Sosyal hayatın siyasal hayatın içerisinde aktif olacak. Cumhurbaşkanı 5+5 seçilebilir. Bu da halk kendisini seçerse olacak. Güvenoyu uygulaması kaldırılıyor. Az önce söyledim. Gensoru belası. Parlamento gensoru kaldırılıyor. Bu hükümete ben dur diyorsam gönderirim. Cumhurbaşkanı ile başbakan birleşiyor. Cumhurbaşkanı vatan ihanetten yargılanıyordu. Artık diğer konularda da yargılanması mümkün olacak. Cumhurbaşkanı bakanları ve yardımcısını atıyor. Mesela halen OHAL yetkisi Cumhurbaşkanına veriliyor. Askeri mahkemeler kaldırılıyor. HSYK üyelerinin sayısı 12 ye düşürülüyor. Cumhurbaşkanının hazırladığı bütçe meclisin onayı ile geçiyor. Başbakanlık bakanlar kurulu gibi ifadeler ayıklanıyor yerine uygun ifadeler ekleniyor. Halk oylamasına ilişkin hükümleri de içeriyor"

ALMANYA İLE YAŞANANLAR

"Bizim seçim aslına Almanya'da değil burada yapılıyor. Orada yaşayan vatandaşlarımız var. Onlar yıllar yılı ben ne zaman demokratik hakkımı kullanacağım diye bize bunu sorarlardı. Ben Ankara'dan başkentimizden tüm vatandaşlarımıza selamlarımı kullanacağım artık bu hakkınızı kullandınız. İlk kez değil milletvekiliği seçimlerinde de kullandınız ilk kez Bakanlarızı konuşturmadılar. Arkadaşlarımız çalışmalarını yürütyor. Hangi engelleri koyarlarsa koysunlar siz sandığa gidin oylarınızı kullanın kullnacağınız oylar Batı'da tüm ülkelere en güzel cevap olacaktır. Sizin iradenizi onların engellemeye vakti yoktur. Kıskanıyorlar. Onların bizimle gönül bağlarını biliyorlar. Biz nereye gitsek tıklım tıklım doldurdular. Bu nedenle engelliyorlar. Biz onlar Allah için sevdik. Türkiye Cumhyuriyeti bütün kardeşlerimiz hepsini gönülden sevdik. Onlardan tek ricam sandığa gidin iradenizi kullanın."

"Siyasi hayatta aktif olarak rol aldığım andan itibaren 1989 Beyoğlu yerel seçimlerinde Beyoğlu'nda Belediye Başkanı adayı olmuştum. Partimin MKY üyesiydim. Erbakan hocama Beyoğlu'ndan aday olmama nasıl bakarsınız demiştim. O da doğru olmaz demişti. Sonunda müsaade etti. Ama oradaki oy oranımız yüzde 3 civarındaydı. Çok farklı bir politika uygulamamız gerekiyor dedik. İlk defa kadınları sahaya sürüdük. Tüm hanım kardeşlerimi Beyoğlu'nun her yerinde aktif bir çalışma yaptılar. 75 öğrenci biz kamoyu araştıma yapmak üzere anlaştık bunların yarısı kız yarısı erkekti. Hepimizin tanıdığı arkadaşa sen bunu yöneteceksin dedim. Son hafta kızlar Başkanım biz artık yevmiye almayacağız biz ücretsiz olarak bize verdiğiniz görevi yapacağız dediler. Son hafta yoğun bir çalışma yaptılar. 1,3 gibi değişik oyunlarla oyun farkı ile seçimi kaybettim. O gece seçim koordinasyon merkezinde o hanım kardeşlerimiz nasıl ağlıyorlar. Emek vermek başka bir şey onunla başlayan süreç genişleyerek hakkaten arttı ve mensubu bulunduğum partinin kadın hareketini çok geliştirdik. Ak Partide buna çok önem verdik. En güçlü potansiyele AK Parti sahip. Dolayısıyla iktidarımızda bizler kadınlara istihdamda çok ciddi kapılar açtık. Mesela babaanne ücretleri veiliyor oralara geldik. Bir de tabi eğitim öğretimde onların önünü açtık"