ÇETAŞ işçileri: Patrona kafa tutmayı öğrendik

Samsun’un Kavak ilçesinde 25 Eylül’den bu yana direnişlerini sürdüren ÇETAŞ cam işçileri, TKP Samsun il örgütünün düzenlediği dayanışma kahvaltısında buluştu. Direniş deneyimlerini paylaşan işçilerle Türkiye’de patronlara karşı ortak mücadelenin ihtiyaçları üzerine sohbet edildi.

soL - Patronların Ensesindeyiz

Samsun’un Kavak ilçesinde 25 Eylül’den bu yana direnişlerini sürdüren ÇETAŞ cam işçileri kahvaltılı etkinlikte buluştu. Atakum Semtevi ve Patronların Ensesindeyiz Dayanışma Ağı’nın hazırladığı ‘Bir Direniş Öyküsü’ adlı kısa film seyredildi. Cam işçisi olmanın zorlukları, patron Kazım Akbaş’ın ayak oyunları, direnişin daha başlangıcında PE’nin ziyareti, Kavak’ta Kristal-İş Sendikası’nın mitingi, gündemlerinin Samsun’a taşınması ve fabrika önünde devam eden direnişle dayanışmayı anlatan öykü alkışlarla karşılandı.

‘BİR DÖNÜM NOKTASI OLMASI LAZIM’

Sohbet sırasında işçiler işyerinde ve Kavak’ta karşılaştıkları baskıyı anlatırken her seferinde kararlılıklarını vurguladılar. Direnişlerinin organize sanayideki patronları korkuttuğunu ifade eden işçiler, organizede kendileriyle dayanışma göstermekten çekinen işçilerin ise aylardır maaşlarını alamadıklarının altını çizdiler. Bir işçi, “Bu firma olmasa başka bir firma diyecek ki ‘işçilerin damarına basınca böyle yapıyorlar’, ‘hakkını vereyim’ demek zorunda kalacak, bu işler sürekli kötüye gitmez, bir dönüm noktası olması lazım, onun inancındayız” dedi.

ÇETAŞ işçileri, eskiden patrondan izin istemeye bile korktuklarını, zoraki mesai yaptırıldığını ve sorgulamalarına izin verilmediğini, fakat örgütlendikten sonra patrona kafa tutmayı öğrendiklerini anlattılar. “Baskı yaparsan düzeliyor, güzellikle düzelmiyor” diyen işçiler, son aylarda patronun kendilerini parayla satın almaya kalktığını ifade ederek “İşçiyi parayla satın alamazsın. Kimse kişiliğini, karakterini parayla satmadı. O sayede buralara geldik” diye vurguladılar.

CAM PAZARINDAN MANZARALAR

Türkiye’de cam işinde Paşabahçe’nin rakibi olan Düzcecam’ın sahibi olan ÇETAŞ patronu, ilk başta işçilere sendikanın kendisini Paşabahçe karşısında bitirmek üzere geldiğini söylemiş. Buna karşılık işçiler, firmalar arası rekabetin değil iki firma sahibinin de aç gözlülüğünün mağduru olduklarını belirttiler. “Paşabahçenin Düzcecam’ı bitirmesi bize mi kaldı?” diye patronu alaya alırken Düzcecam’da sendika üyesi olduğu için işten atılan işçilerle direnişteki dayanışmalarına işaret ettiler.

Yaşadıkları süreçte devletin tutumu karşısında işçiler öfkeliydi. Soma katliamından sonra işyeri güvenliği müfettişlerinin geldiğini ve cam tozu solunan ortamda havalandırma açılmasına müfettişlerin ‘toz yok’ diyerek reddettiklerini anlattılar. Patronların Ensesindeyiz heyetinde bulunan bir sağlıkçı, müfettişlerin parasını fabrika sahiplerinin verdiğini ve bir danışıklı dövüş olduğunu hatırlatırken işçiler işini düzgün yapan iş güvenliği uzmanlarının görevlerinden alındığı gözlemini paylaştılar.

'PATRONUNUZU MU DÖVDÜNÜZ?'

İşten atıldıktan sonra İŞKUR’a işsizlik ödeneği için gittiklerinde “Patronunuzu mu dövdünüz?” diye sorulduğunu, çıkarıldıkları kod nedeniyle böyle anlaşıldığını ve “dövmedik” dediklerinde “dövseydiniz bundan iyiydi, ödenek alamazsınız mahkemeye gidin” dendiğini söylediler. “Biz de biliyoruz mahkemeye gitmeyi, fakat mahkeme yıllar sürüyor, bu arada ne yapacağımızı soran yok” diye isyan eden bir işçi “Bin yıl yaşamayacağız, her patronla önce sendikal yetki için birkaç yıl, sonra mahkemeyle birkaç yıl uğraşacaksak bittik biz” dedi.

‘İŞÇİLER BİRLİK OLSA... BÜTÜN DENGELER DEĞİŞİR’

Ziyarette Patronların Ensesindeyiz sözcüsü ve TKP Samsun İl Başkanı Belma Nur Kartal “Direniş zaferle sonlanıp başka bir işletmede çalışmaya başladığınızda da yine bir patron tarafından sömürülmek isteneceksiniz. Ama, burada sendika aracılığıyla örgütlenmeyi, patrona kafa tutmayı öğrendiniz. Sizi ilk ziyaretimizde İyi Parti Büyükşehir Belediye Meclis üyesi bana ‘Bacım bütün patronları hedef gösterirseniz bu işçiler patrona, zengine karşı diye diğer fabrika sahipleri de bu işçilere cephe alır.’ demişti. Ama, emek- sermaye çelişkisi dediğimiz işin mantığı budur.  Patron kar etmesi, sömürmesi için işçiye hakkını vermeyecektir. Sana 14 saat mesai yaptırıp oradan kar ediyor, resmi tatillerde çalıştırıp kar edecek. İşçiyi bu çarktan kurtaracak tek şey örgütlü gücüdür.” dedi.

Tekel direnişinden örnekler veren Kartal, “Ülkenin başına ne geliyorsa emeği sömürülenler yan yana gelmediği için geliyor. Sizin bir sloganınız var ya, ‘dünya yerinden oynar, işçiler birlik olsa...’ Gerçekten düşünün, Samsun genelinde işçiler örgütlense bütün dengeler değişir. Bize ne iş düşüyorsa yapmaya hazırız” şeklinde konuştu.