Çavuşoğlu-Gabriel görüşmesi: Uzlaşma mı, siyasi manevra mı?

Almanya'da devam eden koalisyon krizine bir de Mevlüt Çavuşoğlu faktörü eklendi. Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in Çavuşoğlu ile yaptığı görüşme eleştiri konusu oldu.

Tevfik Taş

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Almanya Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel'in konuğu olarak Goslar kentine gelmesi Alman siyasetinde gerilime yol açtı.

İki bakan arasında ''samimi bir görüşme'' yapıldığı haberleri nedeniyle Alman siyasetinde sert tartışmalar yaşanıyor.

KOALİSYON GERİLİMİNE EK

Almanya'da üç ayı aşkın bir zamandır bir türlü kurulamayan yeni koalisyon hükümeti görüşmelerine bir de ''Gabriel gölgesi'' düştü.

Mevcut geçici koalisyon hükümetinin bileşenleri arasında gizlenemeyen gerilim bu görüşme ile yine alevlendi. 

Hükümetin büyük bileşeni Hristiyan Sosyal Birlik Partisi (CDU) Dış İlişkiler Uzmanı Norbert Röttgen, Süddeutsche Zeitung'a verdiği demeçte Gabriel'e verdi veriştirdi.

Norbert Röttgen Türkiye-Almanya ilişkilerine dönük olarak, ''Yapısal bir değişiklik yok. Sorunlar çözülmedi, çünkü sorunların kaynağında bir değişiklik yok'' diye konuştu. 

'GABRİEL'İN KEYFİ VE ÇELİŞKİLİ SİYASETİ'

Daha da ileri giden Merkel'in sözcüsü, Gabriel'i kendi parti içi meselelerini Alman dış politikasına yansıtmakla suçladı. ''Gabriel'in keyfi ve çelişkili siyaseti aylardan beri sağa sola yalpalıyor. Esasında mesele parti içi faaliyetlerle ilişkilidir. Bir gün Alman yurttaşlarının siyasi rehine olarak Türkiye'de tutulduğu sürece silah satışı yok diyeceksin, bir başka gün silah ihracatı ile Alman rehineler meselesi apayrı konulardır diye açıklama yapacaksın'' diye tepkisini dile getirdi.

24 Eylül seçimlerinde tarihinin en ağır yenilgisini alan Almanya Sosyal Demokrat Partisi (SPD) içinde seçim sonrasında ciddi bir kriz ortaya çıktı. Çiçeği burnunda yeni Genel Başkanı Martin Schulz'un ayağının altındaki zeminin kaymasına yol açan seçim sonuçları, SPD içindeki iktidar mücadelesine de yansıdı. 

Uzun süredir ''başına buyruk tavırları'' ile hem partisi içinden hem de koalisyon ortaklarının diğer bileşenlerinden tepki alan Gabriel'in, Çavuşoğlu ile kendi evinde buluşup, ''ikili ilişkilerde normalleşme'' sinyalleri vermesi hiç de Alman siyasetinin genel tercihleri ile örtüşmüyor.

SPD içindeki konumunu güçlendirme manevrası olarak okunabilecek olan Çavuşoğlu buluşmasını, silah üreticisi Rheinmetall ile olan akçeli ilişkilerin çıktısı olarak okumak da mümkün. Gabriel'in Çavuşoğlu çıkışı, biri diğerinin karşısına konulamayacak kadar geçişken bir düzleme işaret ediyor.

Alman emperyalizminin insan hakları söylemini ikili ilişkilerde şantaj vesilesi yaptığının yüzlerce örneği var. Tıpkı Erdoğan'ın ekonomik sıkışma ve siyasi yalıtılmaya karşı Fransa ve Almanya kartını yine dolaşıma sokması gibi. Malûm, emperyalistler ve onların muhatapları arasında dostluk olmuyor.

Kaynak