Geçtiğimiz günlerde Çanakkale'de polisin önce "tutuklamaya karar verip" sonra "suç uydurduğu" ancak tam da uyduramadığı için beraatle sonuçlanan trajikomik bir dava hikayesi yaşandı.
Terörle Mücadele Şubesi'ndeki polisler Çanakkale Üniversitesi'nde okuyan dört öğrenciyi tutuklamak için uzun süre suç aradı, öğrencilerin önce telefonlarından iletişim kurduğu kişiler tespit edildi ancak öğrencilerin telefonda konuştuğu kişilerden hiçbirinin terör örgütleri ile bağı olan kişiler olmadığı anlaşıldı.
Ancak öğrencileri tutuklamaya karar veren polis yılmadı, "şüpheli" olarak kabul ettiği öğrencilerin sosyal medya hesaplarını araştırdı. Sonuç yine aynı çıktı. Buna göre 3 öğrencinin sosyal medya hesabında "sorun" olabilecek bir paylaşım tespit edilememiş, onlar hakkında silahlı terör örgütüne üye olma suçundan ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmişti.
Bu "operasyondan" elleri tamamen boş dönmek istemeyen polis bir öğrencinin "Che Guevara, Mahir Çayan, Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan, Yusuf Aslan'ın fotoğraflarını, videoları beğenilerini, Redhack ve Sakine Cansız" hakkında haber paylaşımlarını "terör örgütü propagandası" malzemesi olarak topladı, dava açılmasını sağladı.
En az polis kadar öğrencilere ilgi gösterdiği anlaşılan Savcının hazırladığı iddianamede hukukun nasıl bizzat devlet eliyle yerlerde sürüklendiğini gösteren şu ifadelere yer verildi:
"Biga İlçe Jandarma Komutanlığınca Biga ilçesinde Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C) Terör Örgütü ile iltisaklı oluşumlar içerisinde yer aldıkları değerlendirilen şüpheli şahıslar hakkında yapılan araştırmada; Biga İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrenci toplulukları bünyesinde kurulan ve DHKP/C Terör Örgütü güdümünde faaliyet gösteren Halk Bilim Topluluğu içerisinde yer alan ve örgütün üniversite yapılanmasına yönelik 05/01/2017 tarihinde Biga ilçesinde yapılan operasyonda gözaltına alınarak mahkeme tarafından adli kontrollü olarak serbest bırakılan öğrencilerle irtibat kurdukları, sol terör örgütleriyle iltisaklı bazı oluşumlar ile bağlatılı oldukları, sosyal medya hesaplarından örgüt mensuplarına destek sağlamak amacıyla çeşitli paylaşımlar yaparak örgüt propagandası yaptıkları belirlenen yukarıda açık kimlik bilgileri yazılı şüpheli hakkında düzenlenen evrakın Biga Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesi üzerine soruşturma başlatıldığı, Biga Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen Yetkisizlik Kararı ile dosya Cumhuriyet Başsavcılığımıza gönderildiği,
Şüphelinin kullanmakta olduğu sosyal medya hesabında yapılan incelemede;
1-)5 Kasım 2015 tarihinde "Direnişteyiz! RedHack: Beklenmedikleri anda beklemedikleri yerlerden vurduk/vuracağız!" şeklinde yazılı olan terör örgütlerinin güdümünde hareket eden ve kamu kurum ve kuruluşlarının resmi sitelerini hedef alarak kamu düzenini bozan Redhack isimli grup ile ilgili haberi paylaştığı,
2-)10 Ekim 2015 tarihinde "Ya Özgür Vatan, Ya Ölüm!", "Kızıl Dayanışma", "Che Guevaa'nın Birleşmiş Milletler Konuşması" yazılarını içerir Küba ve Enternasyonalist gerillaların devrimci lideri Che Guevara'nın fotoğrafının yer aldığı paylaşımı yaptığı,
3-)7 Mayıs 2013 tarihinde siyah beyaz şeklinde resmedilmiş Yusuf ASLAN, Deniz GEZMİŞ ve Hüseyin İNAN'ın fotoğraflarının yer aldığı paylaşımı yaptığı,
4-)11 Ocak 2013 tarihinde "Sakine Cansız'ın dilinden ilk mücadele yılları" şeklinde başlayan paylaşımı yaptığı,
5-)15 Ağustos 2012 tarihinde "Mahir ÇAYAN 67 yaşında! İyi ki Doğdun Büyük Lider!" şeklinde yazılı Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP/C) Terör Örgütünün liderlerinden olan Mahir ÇAYAN'a ait fotoğrafı paylaştığı,
6-)1 Ağustos 2012 tarihinde Devrimci Halk Kurtuluş Partisi/Cephesi (DHKP/C) Terör Örgütü adına faaliyette bulunan Grup Yorum'a ait şarkıları eşliğinde, Türkiye Halk Kurtuluş Partisi Cephesi (THKP/C) Terör Örgütünün liderlerinden olan Mahir ÇAYAN'ın katıldığı sokak eylemlerinin videosunu paylaştığı,
7-)Şüphelinin Facebook giriş sayfası kapak fotoğrafında, 1972 yılında idam edilen (THKO) Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu Terör Örgütünün kurucularından Deniz GEZMİŞ, Hüseyin İNAN ve Yusuf ASLAN'ın resimlerini profil fotoğrafı yaptığı,
8-)6 Mayıs 2013 tarihinde 1972 yılında idam edilen (THKO) Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu Terör Örgütünün kurucularından Hüseyin İNAN ve Yusuf ASLAN'ın resimlerini paylaştığı,
9-)1 Ağustos 2012 tarihinde Mahir ÇAYAN Silahlı Eylemleri yazılı video paylaşımı yaparak terör örgütünün propagandasını yaptığı,
Yürütülen soruşturma kapsamında şüphelinin 667 sayılı KHK ile kapatılan sendika, dernek ve yurt dışı çıkış kaydının bulunmadığı" tespit edilmiş.
"Şüphelinin yukarıda açıklandığı üzere yapmış olduğu paylaşımları ile bir suç işleme kararının icrası kapsamında değişik tarihlerde terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek, övecek ya da bu yöntemlere başvurmayı teşvik edecek şekilde propagandasını yapmak suretiyle atılı suçu işlediği sosyal paylaşım sitesindeki tüm görüntü ve çıktılar, tutanaklar ve tüm soruşturma evrakı kapsamından anlaşılmakla" cezalandırılması istenmiş.
İşte böyle... Türkiye tarihine verdikleri mücadele ile adını yazdırmış, halkın geniş kesimleri tarafından ülkenin değerleri olarak kabul edilen isimlerin fotoğraflarını paylaşmak, bir müzik grubundan şarkı paylaşmak, dünya tarihine geçmiş CHE gibi bir ismin fotoğrafını paylaşmak suç diye iddianamelere girebiliyor hala.
Hakimin öğrencinin beraatine karar verdiği duruşmada savcı da son mütalaasında, daha önce saçma sapan delillerle doldurduğu iddianamesinin aksine öğrencinin beraatini şu sözlerle istedi:
"Sanığın yaptığı paylaşımların terör örgütünün cebir, şiddet veya tehdit içeren yöntemlerini meşru gösterecek veya övecek ya da teşvik edecek nitelikte olmadığı, sanığın eyleminin ifade özgürlüğü kapsamında olduğu, bu itibarla sanığın üzerine atılı suçun unsurlarının oluşmadığı tüm dosya kapsamından anlaşılmakla sanığın atılı suçtan CMK'nun 223/2-a maddesi uyarınca beraatine karar verilmesi kamu adına talep ve mütalaa olunur"
Yeni Türkiye'de bir hukuk faciasının eşiğinden işte böyle dönüldü...