Büyükşehir çalışanlarından deprem dilekçesi: Yeni bina talep ettiler

İzmir Büyükşehir Belediyesi çalışanları, belediyenin ana hizmet binasının depreme dayanıklı olmadığına dair endişe taşıdıklarını belirterek önlem alınmasını talep etti. 250'den fazla çalışanın imzaladığı dilekçe Tunç Soyer'e verildi. Belediye binasının doldurma alanda bulunduğu biliniyor.

soL - Haber Merkezi

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin ana hizmet binası çalışanları Başkan Tunç Soyer’e bir dilekçe yazarak, binanın depreme dayanıklı olmadığına ilişkin endişe taşıdıklarını belirtti ve önlem alınmasını talep etti. Şu ana kadar 250'den fazla belediye çalışanının imzaladığı dilekçede, ''Belediye çalışanları olarak can güvenliğimizden endişe duyuyoruz'' denildi.

Son günlerde ülke genelinde meydana gelen depremler akıllara "İzmir’deki yapılar ne kadar güvenli?" sorusunu getirdi. İnşaat mühendisleri ise İzmir’de olası bir depremde 75 bin binanın kullanılmaz hale geleceği ve olası 7 ve üzerindeki bir depremde kentte 30 bin can kaybı olacağını vurguladı.

Kentlerdeki yapıların depreme karşı ne kadar dayanıklı olduğu konusu tartışmaya açılırken İzmir Büyükşehir Belediyesi ana hizmet binasında çalışanlar da Belediye Başkanı Tunç Soyer’e bir dilekçe yazarak ana binanın depreme dayanıklı olmadığına dair yaşadıkları endişeyi dile getirdiler.

RİSKLİ YAPI

2006 yılında Dokuz Eylül Üniversitesi ile ortaklaşa yapılan bir çalışma neticesinde bilimsel bir rapor hazırlandığı bilgisi de verilen dilekçede, “Söz konusu bilimsel raporda, ana hizmet binasının riskli yapı niteliği taşıdığı bilgisi basına yansımıştır. Söz konusu raporun şimdiye kadar tüm ayrıntılarıyla, personel ile paylaşılmamış olması nedeniyle, ana hizmet binasında çalışan personel, yapının güvenli bir yapı niteliği taşıyıp taşımadığına dair endişe duymakta, her bir deprem sonrasında çalışma yaşamına geri döndüklerinde, can güvenliğine dair kaygı ve tereddütleri artmaktadır. Durum öyle bir hal almıştır ki, özellikle depremden sonraki günlerde, en ufak bir rüzgâr ya da esintide oluşan sesler deprem anını çağrıştırdığı için, deprem korku ve paniğini yaratmaktadır. Yapı güvenliğinin yanı sıra, kurumumuzda düzenli aralıklarda, acil durum tatbikatları yapılmasına karşın, deprem durumunda, söz konusu uygulamaların hiçbirinin hayata geçirilemediği, binanın güvenli ve toplu bir şekilde boşaltılması, risklerin ve hasarın denetlenmesi gibi uygulamaların yapılmadığı, tahliyelerin kontrollü bir şekilde gerçekleştirilmediği görülmektedir” denildi.

CİDDİ ZARAR GÖRECEK

İzmir'in birinci derece deprem bölgesinde kalması ve meydana gelecek 6,5 ve üzeri büyüklükteki depremlerde sahil şeridinde yer alan binaların ciddi hasar göreceği vurgulanan dilekçede, "Hasara yönelik bilimsel tespitlerin bulunması, İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binası ile ilgili alınan bilimsel rapor verileri, 6331 sayılı Kanun ve ilgili mevzuattan kaynaklanan işveren yükümlülükleri ve depremin İdare için beklenmeyen hal olmadığı gerçeği dikkate alındığında yaşanacak bir deprem felaketinde en az 1500 çalışanın yüksek derecede ölüm riskinin bulunduğu, çalışanların ailelerinin ve o esnada binada bulunan vatandaşların da bu durumdan doğrudan etkileneceği tartışmasız bir gerçektir” açıklaması yapıldı.

Çalışanlar tarafından Tunç Soyer'e iletilen dilekçe şöyle:

İZMİR BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞI

BAŞKANLIK MAKAMINA

''Tüm bu bilimsel veriler dikkate alınarak Belediye Binamızın halihazır durumunu incelediğimizde;

İzmir Büyükşehir Belediyesi Ana Hizmet Binasının bulunduğu alan deniz kenarında yer almakta ve önünde dolgu zemin bulunmaktadır. Dolayısıyla Belediye binasının depremden en az şekilde etkilenebilmesi için binanın depreme dayanıklılığa en etkili yöntemler kullanılarak inşa edilmiş olması gerekmektedir. 2006 yılında Belediyemiz Dokuz Eylül Üniversitesi ile ortaklaşa bir çalışma yürüterek mevcut hizmet binamızın durumuyla ilgili bazı raporlar hazırlatılmıştır. Bu raporlarda binanın çürük olduğu, can ve mal güvenliği açısından riskler barındırdığı bilimsel verilerle kanıtlanmıştır.

Bu kapsamda, İzmir'in birinci derece deprem bölgesinde kalması, İzmir'de meydana gelecek 6.5 ve üzeri büyüklükteki depremlerde sahil şeridinde yer alan binaların ciddi hasar göreceğine yönelik bilimsel tespitlerin bulunması, Belediyemiz Ana Hizmet Binası ile ilgili alınan bilimsel rapor verileri, 6331 sayılı Kanun ve ilgili mevzuattan kaynaklanan işveren yükümlülükleri ve depremin İdare için beklenmeyen hal olmadığı gerçeği dikkate alındığında yaşanacak bir deprem felaketinde en az 1500 çalışanın yüksek derecede ölüm riskinin bulunduğu, çalışanların ailelerinin ve o esnada binada bulunan vatandaşların da bu durumdan doğrudan etkileneceği tartışmasız bir gerçektir.

Sayın Başkanımızın da bu husustaki hassasiyetini birçok kez dile getirmiş olmasına istinaden, Deprem Yönetmeliğine uygun inşa edilmiş yeni bir binaya taşınmamız konusunda gerekli çalışmaların ivedilikle yapılması, yapılan çalışmalarla ilgili olarak tarafımıza bilgi verilmesi saygılarımızla arz ve talep olunur.''