Bursa'nın CHP'li belediyesinde 'sülale boyu' kadrolaşma skandalı

Bursa'nın Nilüfer Belediyesi'nin CHP'li Başkanı Mustafa Bozbey, bir belediye çalışanının tüm personele gönderdiği e-posta nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor. Paylaşılan metinde Bozbey'in belediyede nasıl kadrolaştığı isim isim, akrabalık ve yakınlık ilişkileri belirtilerek anlatılıyor.

Bursa'nın merkez Nilüfer Belediyesi'nde bir belediye çalışanının diğer tüm belediye çalışanlarına gönderdiği e-posta ortalığı karıştırdı.

E-postada Nilüfer Belediyesi Başkanı CHP'li Mustafa Bozbey'in belediyeye çok sayıda akrabasını ve tanıdığını yerleştirdiği iddiası isim isim yer aldı. E-postada yer alan içerik, yerel basına da yansıyınca, "sülale boyu" kadrolaşma skandalı Bursa'da günün konusu oldu.

Odatv'de yer alan habere göre, olay bir belediye çalışanının, kadrolaşma iddialarıyla ilgili bir metin hazırlamasıyla başladı. Belediye çalışanı, "Sayın Nilüfer Belediye Başkanı Mustafa Bozbey; Bursa’nın Nilüfer İlçe Belediyesini 4 dönemdir başarıyla yönetiyorsunuz ancak  yönetici körlüğüne yakalandığınızı düşünüyorum" sözleriyle başlayan o metni, tüm Nilüfer Belediyesi çalışanlarına e-postayla gönderdi.

E-postanın yayılmasının ardından olay Bursa'nın yerel medyasına da yansıyınca, iddialar Bursa'da günün tek konuşulan konusu haline geldi.

Belediye yönetimi, e-postayı atan personeli bulmak için soruşturma başlattı. 

OLAY YARATAN E-POSTA

CHP'li Belediye Başkanı Mustafa Bozbey'e hitaben yazılan ve "Başta siz olmak üzere bir çok yöneticiniz; akrabalarını ve yakınlarını, kamu etiğine aykırı olarak, herhangi bir sınava tabi tutmadan işe aldınız" ifadeleriyle başlayan metnin devamında şu cümleler kullanıldı:

"Sizin eşiniz Seden Bozbey, eşinizin kardeşi Sezen Baştimur, yeğeniniz Serhat Bozbey, yeğeniniz Osman Demirtaş ve yeğeninizin eşi Merve Demirtaş,

Başkan Yardımcınız Turgay Erdem'in kardeşi Semih Atlı ve kardeşinin eşi Melahat Atlı (Semih Atlı’nın soyadına aldanmayın; Turgay Erdem’in öz kardeşidir, evlatlık verilmiştir.)

Başkan Yardımcınız Adil Kayaoğlu’nun oğlu Samet Kayaoğlu ve yeğeni Uğur Karacan,

Başkan Yardımcınız Nazlı Yazgan'ın kardeşi Bekir Sargın,

Başkan Yardımcınız Ahmet Çakıcı'nın gelini Azize Karaca (oğluyla nişanlı),

Başkan Yardımcınız Yalçın Işıkyıldız'ın akrabası Gülşah Yıldızışık Büyükçetin,

Yazı İşleri Müdürünüz Nurşen Yakın'ın yeğeni Fatma Soyugüzel,

Örnekler daha da sayılabilir… Yaptığınız işe almalar, etik olmadığı gibi belediyenizin 'VİCDAN' ve 'EŞİTLİK' değerlerine de aykırı düşmektedir.

Ayrıca Yalçın Işıkyıldız’ı henüz daha 20'li yaşlarda ve çok tecrübesiz olmasına rağmen sırf kızınızın sevgilisi olduğu için Başkan Yardımcısı yaptınız.

Sayın Başkan, başkanı olduğunuz kurumun belediye olduğunu unutup, aile şirketi zannetiniz galiba. Sadece yönetim kademedesinde bu kadar çok aile ve akraba ilişkisi olması sizce ETİK mi?

İHTİYACI OLMAYANLARA NEDEN İŞ VERİLDİ?

Aşağıda sayacağım kişileri sırf oy uğruna sınava sokmadan; kimisinin babası, kimisinin kayınbabası, kimisinin yazar eşi nedeniyle, işe hiç ihtiyaçları olmamasına rağmen belediyenize işe aldınız.

Yasemin Konuk Yiğitoğlu'nun babası çok zengin bir müteahhit.

Cansu Pınar Hayırlıoğlu'nun ailevi durumu çok iyi işe Mini Cooper marka arabasıyla gidip geliyor.

Gülce Güngör'ün ailevi durumu çok iyi, son model arabasıyla işe işe gidip geliyor.

Derya İyici'nin ailevi durumu çok iyi, işe Audi marka arabasıyla işe gidip geliyor.

İnsan Kaynakları Müdürlüğünüzde çalışan Rahime Yılmaz’ın hiçbir vasfı olmamasına rağmen sırf eşi Mehmet Ali Yılmaz’ın gazeteci olması sebebiyle belediyenizde çalıştırmaktasınız.

Bu örnekler daha çok verilebilir; sırf oy kaygısıyla yaptığınız bu işe alımlar sizce ETİK midir?

Eşiniz Seden Hanım'ın sizce belediyede çalışması hatta müdür olması ETİK mi?

Eşinizin kardeşi olan Sezen Baştimur’un belediyede çalışması normal olmadığı gibi bir de eşinizin müdürlüğünde görev yapmaktadır. Sizce bu  ETİK midir?

Turgay Erdem’in gelini olan Melahat Atlı görevine genelde mesai başlangıcı olan sabah 08:00’de gelmek yerine Başkan Yardımcıları gibi 9-10 gibi gelmektedir. Melahat Hanım diğer çalışanlar gibi verilen görevi yapmak yerine, Neslihan Arslan, Derya Özgök ve Öznur Alan gibi yalakalarıyla dedikodu yaparak belediyeyi akıllarınca yönetmeye çalışmaktadırlar. Bu zatlar böyle bir görevi kimden almaktadırlar?

Görevde yükselme sınavı açmadan, Nurşen Yakın ve Bircan Uysal’a müdür kadrosu, Zuhal İskender ve Yeşim Özgan’a ise uzman kadrosu vermeniz belediyenizin değerleri olan 'VİCDAN' ve 'EŞİTLİK' ile ne kadar uyuşmaktadır?

TEK TEK SIRALADI

Yöneticilerinizi ve diğer kadrolara atamaları Görevde Yükselme Sınavı açmadan, kanunların istisnalarını kullanarak neden yapıyorsunuz? Bu yaptığınız 'EŞİT' mi, 'ETİK' mi?

Hizmet alımı yoluyla çalıştırdığınız personel sırf 'TORPİLLİ' olması sebebiyle, anayasanın 'Devlet İşleri Memurlar eliyle yürütülür' maddesine ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanunun ilgili maddelerinde Şeflik olarak tanımlanan idari yapılanmaya  aykırı olarak, 'BÜRO SORUMLUSU' kadrosu uydurarak, bu 'TORPİLLİ' kişilere anayasaya ve kanunlara aykırı olarak yetki ve sorumluluk veriyor ve hak etmemelerine rağmen son derece yüksek maaşlar ödüyorsunuz. KPSS gibi çeşitli sınavlara girerek memur olan çalışanlarınızın emeğini neden görmezden gelip ADİL olmayan, EŞİT olmayan ve ETİK olmayan personel politikası yürütüyorsunuz."