'Bu şehre ihanetten sorumluyum' diyen Erdoğan samimi değil: Yeni gökdelenlere izin verildi!

Mimarlar Odası Başkanı Eyüp Muhcu, "İstanbul'a ihanet ettik, bundan ben de sorumluyum" diyen Tayyip Erdoğan'ın samimi olmadığını söyledi. Muhcu, İstanbul’da yeni gökdelenler için ruhsat verildiğini hatırlattı.

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Şehir Zirvesi'nde söylediği, "İstanbul'a ihanet ettik ben de bundan sorumluyum" sözlerine Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu'dan tepki geldi. Muhcu, İstanbul’da yeni gökdelenler için ruhsat verildiğini söyleyerek, "Erdoğan açıklamalarında samimi değil" dedi.

Evrensel'de yer alan habere göre “Biz bu şehre ihanet ettik, hâlâ da ihanet ediyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın samimi olmadığı ortaya çıktı.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Maslak, Mecidiyeköy, Şişli, Ataşehir, Fikirtepe ve Ümraniye’de yeni gökdelenler yapılması için inşaat şirketlerine ruhsat verildiğine dikkat çekti.

Erdoğan önceki gün İstanbul’daki dikey mimari ve İstanbul’un tarihi dokusunun yok olmasını kast ederek “Biz bu kente ihanet ediyoruz, hâlâ da ihanet ediyoruz. Ben de bundan sorumluyum” demişti. Bu sözler kamuoyunda olumlu karşılansa da meslek örgütleri aynı görüşte değil.

Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, İstanbul’da yeni gökdelenler için ruhsat verildiğini, Erdoğan’ın açıklamalarının samimi olmadığını söyledi.

AYRICALIKLI GÖKDELEN İZİNLERİ

Yeni gökdelenlerin hızlı bir şekilde yapılmaya devam ettiğine vurgu yapan Muhcu, “AKP hükümetleri döneminde İstanbul’un her yerine gökdelenler yapılmaya başlandı. Bunların hepsi merkezi hükümetin kararıyla yapıldı. Bütün gökdelenler ayrıcalıklı imar izinleriyle gerçekleştirildi. Bunlar, mutlak yapı yasağı olan, yeşil alan yada kısmı imarı olan yerlerde yapıldı. Maslak, Mecidiyeköy,  Şişli’de gökdelenler yoğunlaştı. Avrupa yakasında ise Zeytinburnu gökdelenler bölgesi haline gelmeye başladı. Ataşehir, Fikirtepe, Ümraniye bölgelerine çok sayıda gökdelen yapıldı. yapılmaya devam ediyor” dedi.

"ERDOĞAN SAMİMİ DEĞİL"

Erdoğan’n "ihanet ettik" sözünün samimi olmadığını ifade eden Muhcu, “İstanbul’a çok büyük bir ihanet ettik derken yeni ihanet kararları aldıklarını üzülerek görüyoruz. Bir daha yapmayacağız sözleri yerine getirilmiyor. Son yıllarda hükümet kentler üzerinden siyaset yapmayı bir gelenek haline getirdi. Bu kapsamda Kanal İstanbul, nükleer santraller, büyük altyapı projeleri uluslararası sermaye gruplarına görücüye çıkarılıyor.  ‘Bizim iktidarımızı desteklerseniz bu büyük pastadan pay sahibi olabilirsiniz’ denmektedir. Dolayısıyla bu yöntemle iktidarlarını kurtarmak için bu sözleri söylemektedirler” dedi.

AKP DÖNEMİNDE YOK EDİLEN YERLER

Cumhurbaşkanı Erdoğan 1994 yılında Refah Partisinden İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi. 2002 yılından bu yana da tek başına iktidar olan AKP hem TOKİ hem de 1994’ten beri yönettiği belediye aracılığıyla İstanbul’da birçok kent suçuna imza attı. İşte onlardan bazıları:

  • İstanbul’un silueti bozuldu: Gökkafes, Şehrazat Konakları gibi yapılar silueti katlederken, Edirnekapı’daki Mihrimah Sultan Camii’nin siluet etkisini kaybettiği açıklandı.
  • Taksim yayalaştırma projesiyle, meydana büyük mücadelelerle kurtarılan Gezi Parkı dışında tamamen beton döküldü; meydan insansızlaştırıldı.
  • Emek Sineması, Maksim Gazinosu ve İstanbul’un ilk sineması olan Majik Sineması yıkılarak yerlerine AVM’ler inşa edilmeye başlandı. Maksim Gazinosu ve Majik Sineması’nın alanında inşa edilen AVM’ye ruhsat iptali çıktıysa da inşaat yükselene kadar mühürleme gerçekleşmedi.
  • Haliç Metro Köprüsü’nün ve Marmaray’ın yarattığı tahribat, Aksaray’daki yıkımlar, Fener-Balat’taki acele kamulaştırma, Sulukule’deki yerinden edilme ve Yenikapı’da yapılan dolgu miting alanı sonucunda Tarihi Yarımada’da yaratılan tahribatlar, UNESCO ve ICOMOS tarafından kültürel miras ve evrensel değer kabul edilen İstanbul’u bu niteliğini kaybetmesi tehlikesiyle karşı karşıya bıraktı.
  • Haydarpaşa Garı’nın artık gar olarak kullanılmayacağının ilanından sonra, Haydarpaşa’da 2010 yılında yangın çıktı ve akabinde kaderine terk edilen bina çürümeye başladı.
  • Kuzey Ormanları Üçüncü Köprü ve Üçüncü Havalimanı inşaatlarıyla katledildi. Burada bulunan İstanbul’un önemli yeraltı ve yerüstü su kaynakları zarar gördü.
  • Dev Çamlıca Camii ve Külliyesi inşaatı nedeniyle Çamlıca Tepesi tahrip edildi.
  • Sulukule, Tarlabaşı ve Ayazma’da yaşanan kentsel dönüşümle buralarda yaşayanların yaşam alanlarına el konuldu.
  • Mecidiyeköy’deki Likör Fabrikası yıkıldı ve mahkemenin olumsuz kararına rağmen gökdelen inşa edildi.