Berkin Elvan'ın Ailesi: Bu dava sadece Berkin'in değil, tüm çocukların davasıdır

1270 gün sonra 7 Aralık'ta tamamlanan iddianamenin ardından Berkin Elvan davasının ilk duruşması 6 Nisan Perşembe günü başlıyor. soL'a açıklamalarda bulunan Elvan Ailesi ise, Berkin davasının öldürülen, şiddete maruz kalan ve istismara uğrayan tüm çocukların davası olduğunu söylüyor.

Ercan Bekçi

Haziran Direnişi'nin yaşandığı günlerde, evden ekmek almaya çıktığı sırada kafasından gaz kapsülü ile vurulan ve yoğun bakıma kaldırılmasından 269 gün sonra yaşamını yitiren Berkin Elvan için hazırlanan iddianame, geçen 7 Aralık'ta tamamlanmış, 20 Aralık'ta da kabul edilmişti.

Berkin Elvan'ın hayatını kaybetmesinin üzerinden geçen 3 senede tamamlanan iddianamede, 6 savcının değiştirildiği bilinirken, 6 Nisan'da başlayacak olan ilk dava tek sanıkla yapılacak... 

Öte yandan Berkin Elvan dosyasında daha önce isimlerine, görüntülerine yer verilen polislerin iddianameden çıkarıldığı ve tek sanık sayılan polis memuru F.D.'nin davaya getirilmek yerine SEGBİS ile ifade vereceği de ortaya çıktı.

6 Nisan Perşembe günü gerçekleşecek dava için soL'a açıklamalarda bulunan Elvan Ailesi, Berkin'in davasının Gezi'de hayatını kaybeden tüm gençlerin, öldürülen, şiddete ve istismara maruz kalan tüm çocukların davası olduğunu ifade ediyor.

Elvan Ailesi, Türkiye'deki bütün çocuklara sahip çıkmak adına, 6 Nisan'daki Berkin Elvan davası için tüm yurttaşlardan destek bekliyor.

Bize davanın detaylarından biraz bahseder misiniz? 1270 günde tamamlanan iddianame, suçluluğu iddia edilen tek sanık...

SAMİ ELVAN: Bizim için tabii ki bu iyi bir şey değil. Biz bunu basında devamlı gündeme getiriyoruz ama hukuksal bakımdan avukatlarımız zaten o konunun üzerinde duracaklardır. Tabii ki biz bütün sorumluların yargılanmasını istiyoruz. En altından tutun da en üstüne kadar kimlerin bu işte emirleri varsa veya emirleri yerine getiriyorsa bunların da tetiği çeken kadar suçlu olduğunu düşünüyoruz. Onların da hesap vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Umarım mahkeme süreci öyle seyreder.

Bu kaçıncı savcıydı değiştirilen?

SAMİ ELVAN: Bildiğim kadarıyla altıncı savcı.

Bu kadar suçlunun olduğu davada bir sanık var… Peki bunu savcıya söylediğiniz zaman tepkisi ne oldu?

SAMİ ELVAN: Benim savcıyla ilk konuşmamda, Berkin’i öldüren “gerçek kişiyi bulma” yönünde hareket ettiğini söyledi. İki tane ZET’çi (Gaz fişeklerini ateşleyen polis) ve onların gaz fişeklerini dolduran bir polis olduğunu söylediler görüntülerde. Daha önce de bunların başlarında amirlerinin olduğunu ve amirlerinin de bunlar kadar suçlu olduğunu defalarca söylemiştim. Hatta bu kişinin daha önce basında ismi de çıkmıştı, “H.Y.” diye. Ama bu kişilerin şu anda iddianamede isimleri yok, tek bir kişi var iddianamede adı geçen. Zamanla, ileriki duruşmalarda diğer suçluların da dosyaya gireceğini, bunların da isimlerinin yer alacağını, gerçek kişilerin de yargılanacağını umuyorum.

Bu ülkenin gördüğü en kalabalık cenazelerden biri Berkin’in cenazesiydi. Öte yandan ülke 16 Nisan’da yapılacak olan bir referanduma da gidiyor. 6 Nisan’da yapılacak olan duruşmaya katılımın yoğun olması bekleniyor. Sizce bu iktidar cephesinde bir korku yaratmış mıdır?

SAMİ ELVAN: Berkin’in cenazesindeki kalabalığı herkes çok iyi biliyor. Ben kitlenin tamamını göremedim ama sayısal olarak yüzbinlerce insanın orada olduğunu bize söylediler. Tabii biz basından da sonra gördüğümüzde gerçekten çok kalabalık bir kitlenin orada olduğunu gördük. Mahkeme günü o kadar kişinin olacağını tabii ki düşünmüyoruz. Ama bizim için önemli olan sahiplenmek. Oraya bir kişi de, bin kişi de, 10 bin kişi de gelse sahiplenmek adına… Sadece adliye önüne değil, bize de desteklerini sunabilirler. Yaşanan bir OHAL dönemi var Türkiye’de, sıkıyönetim var. İnsanların baskı altında olduğunu da biliyoruz, ama gelenlerin de başımızın üstünde yeri var. Umarım bir sıkıntı olmaz, yaşatmazlar. Biz Elvan ailesi olarak, bu davanın adilane bir şekilde yürümesini istiyoruz. Kimsenin burnunun kanamasını istemiyoruz. Bunu STK’larla, kanaat önderleriyle, hukukçularımızla, herkesle konuşuyoruz. Umarız sorunsuz ilerler.

Ali İsmail’in davası Eskişehir’den “güvenlik” gerekçesiyle Kayseri’ye alınmıştı. Yine Abdullah Cömert’in davası da Balıkesir’e… Berkin’in davasında da öyle bir şey olur mu sizce?

SAMİ ELVAN: Kimsenin niyetini bilemem şu an. Ancak bu durumun bir gerçeklik payı var. Güvenlik bakımı iddiasıyla yaparlarsa, İstanbul’daki güvenlik hiçbir yerde yok. İstedikleri zaman, istedikleri kuşu bile uçurmuyorlar. Bu davanın da başka ile gitmesinin, ne ileri sürerlerse sürsünler hiçbir mantığı yok. Ayrıca güvenliği ilgilendiren bir durum da yok. Biz bu yargılamanın burada olmasını istiyoruz. Çünkü olay İstanbul’da meydana geldi, evimin 100- 150 metre arkasında intikal etti. Ayrıca evimle adliyenin arası bilemedin 5 kilometre, adliyeye çok yakın. İsterse fizanda olsa ben davamı takip edeceğim ama davanın başındaki ailenin perişan edilmesinin de bir anlamı yok. Çünkü Abdullah Cömert’in davası Hatay’dan Balıkesir’e gönderildi; o ailenin yollarda neler çektiğini biz çok iyi biliyoruz.

GÜLSÜM ELVAN: BU DAVA HEPSİNİN DAVASI

GÜLSÜM ELVAN: Gezi’de bütün Türkiye ayaklandı. Gezi’de 8 tane çocuğumuzu kaybettik. Bizim bir davamız da biliyorsunuz 6 Nisan Perşembe günü ama bunun birini dahi unutmayalım. Ahmet Atakan’ın daha iddianamesi dahi yazılmamış. Biz Berkin’in davasını birlikte mücadele ederek yürütürsek aynı zamanda Ahmet Atakan için de yol açılmış olur. Ben hep bunu söylüyorum, yine tekrar ediyorum; tamam, bu dava benim oğlumun davası ama bu dava hepsinin davası. Bizim çocuklarımızdan sonra nice çocuklar öldürüldü. Yani saymaya kalksak sayamayız, isimlerini ortaya çıkaramayız. O kadar çok çocuk öldürüldü ki, savunmasız, günahsız, masum; o kadar çocuk istismar edildi ki… Biz bu davayı alırsak o çocukların da davasını almış oluruz.