Avrupa Parlamentosu: Türkiye modeli tekrarlanmasın

Avrupa Parlamentosu, Türkiye ile Avrupa Birliği arasında mülteciler konusunda varılan anlaşmanın başka ülkelerle yürütülen benzer müzakerelere model oluşturmamasını istedi.

AP'nin Strasbourg’daki genel kurul oturumlarında bugün oylanan “Sığınmacı ve Göç Akımının Yönetimi: AB Dış Politikasının Rolü” başlıklı kararda Türkiye ile AB arasında 2016 yılında varılan anlaşmaya da değinildi.

Deutsche Welle Türkçe'nin haberine göre genel kurulda 310’a karşı 333 oy farkıyla kabul gören kararda, "siyasi” olarak nitelenen 18 Mart 2016 anlaşmasının Türkiye üzerinden AB ülkelerine göç akımını azalttığı, ancak “uluslararası hukuk ve insan haklarına saygı konusunda uluslararası insani yardım kuruluşları tarafından açıkça eleştirildiği” not edildi.

Kararda, Türkiye’deki durum ve bu durumun Türkiye’nin güvenli ülke olarak kabullenilmesi üzerindeki olası etkisi konusunda “kaygı” dile getirildi. Türkiye ile vize serbestîsinin, “göç konusunda işbirliği karşılığında bir ödül değil, AB tarafından belirlenmiş referans kriterlere tamamıyla uyumun sonucu olarak görülmesi gerektiği” görüşü ifade edildi. AP, sığınmacılar konusunda Türkiye ile yapılan anlaşma modelinin, her ülke veya bölgeye has nitelikler nedeniyle, "yenilenmemesini”  istedi.

TÜRKİYE'DE İNSAN HAKLARI

Karar metnine “Türkiye’de insan haklarının durumuna” ilişkin bir paragraf da eklendi. Bu paragrafta Türkiye’de “ifade ve toplantı özgürlüğünün daimi biçimde çiğnendiği, Güneydoğu halkının kendi hükümetinin saldırılarına maruz kaldığı, siyasi nedenlerden ötürü 30 binden fazla devlet memurunun işten çıkarıldığı ve 130 medya kuruluşunun resmi makamlar tarafından kapatıldığı” görüşlerine yer verildi.  

Dünyanın geçmişte olmadığı ölçüde göç hareketleriyle karşı karşıya olduğuna dikkat çekilen kararda, uluslararası göç akımlarının yönetimi için çok taraflı bir çerçeveye gereksinim olduğu savunuldu. AB’nin bu alanda uluslararası uzman kurum ve kuruluşlarla işbirliğini arttırması talep edildi.

AB İÇİN ORTAK GÖÇ POLİTİKASI

AB'nin “gerçek anlamda ortak bir göç politikası” oluşturmasını isteyen AP, bu politikanın “insan hakları ve üye devletler arasında dayanışma ilkesi üzerine kurulması” çağrısında bulundu. İklim değişikliği nedeniyle yerlerinden olan kişilerin de “uluslararası koruma statüsü” elde edebilmelerine imkan yaratılması yönünde görüş belirtildi.

AB’nin göçmenler ve sığınmacılar konusunda şu anda Ürdün ve Lübnan gibi ülkelerle yürütmekte olduğu ortaklık anlaşması müzakerelerine AP’nin de dahil edilmesinin istendiği kararda, bu anlaşmaların bugüne kadar “saydam” biçimde gerçekleştirilmemiş olması eleştirildi. 

Kararda, AB’nin sığınmacılar ve göç konusundaki işbirliği ve yardımlarının “üçüncü ülkelerin kalkınma ve büyümelerini kolaylaştırıcı biçimde oluşturulması” da istendi. AB desteğinin “üçüncü ülkelerin kaçak göçmenleri geri alma, güç kullanarak insanları göç etmekten caydırma veya Avrupa’ya göç akınını durdurma konularında işbirliğine teşvik amaçlı kullanılmaması” konusunda da uyarıda bulunuldu.