Av. Müjde Tozbey Erden 'çocuk istismarcısına evlilik affı'nı anlattı: Af değil insan ticareti yasası!

Çocuk yaşta evlilik rezaletine af yine Türkiye'nin gündeminde. Tepkiler üzerine üç yıl önce geri çekilen 'çocuk istismarcısına evlilik affı' düzenlemesi Meclis yolunda... Hukukçu Müjde Tozbey Erden, soL'a yaptığı açıklamada, 'Bu durum sadece tecavüzün toplum ve devlet eliyle korunmasına yol açmayacak, insan/kadın ticaretine de neden olacaktır' dedi.

Haber Merkezi

Türkiye üç yıl aradan sonra yine, çocuklara cinsel istismar suçlarında mağdur ve failin evlenmesi halinde cezanın ertelenmesini ya da hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını öngören düzenlemeyi konuşuyor. 

AKP, “erken yaşta evliliklerden kaynaklanan cezaları affedecek” düzenleme ile cezaevindeki yaklaşık 10 bin kişi tahliye edecek. Diğer partilerin desteğinin de alınması halinde, teklif yerel seçimler dolayısıyla Meclis tatile girmeden yasalaşacak.

Konu üç yıl önce de gündeme gelmiş, kadınların ve kamuoyunun tepkisi üzerine geri çekilmişti. 

'ÇOCUĞU İSTİSMAR EDENLER TEHDİTLE YA DA BAŞLIK PARASIYLA CEZADAN KURTULMA YOLUNA GİREBİLECEK'

Görüşüne başvurduğumuz hukukçu Av. Müjde Tozbey Erden, "Artık isteyen istismarcı istediği çocuğu istismar ettikten sonra tehditle veya başlık parasıyla satın alabilecek ve cezadan kurtulacaktır. Ya da aileler kız çocuklarını okutmak yerine, istismara uğradığını gerekçe göstererek 'namusu kurtarmak' bahanesiyle kızlarını çocuk yaşta istismara uğramalarına göz yumacaklardır" dedi. 

'İSTİSMARI YASAL HALE GETİRMEKTİR BU'

Av. Müjde Tozbey Erden'in soL'a yaptığı açıklamalar şöyle: 

  • Bildiğiniz üzere bundan üç yıl önce yeniden gündeme geldiğinde, kamuoyu baskısından dolayı geri çekilen af teklifinin yerine Türk Ceza Kanunu’nun 103'üncü maddesinde değişiklik yapılmıştı. Önceki yasaya göre 15 yaş ve altındaki çocuklara yönelik her türlü istismar suçu aynı hapis cezası ile cezalandırılırken, yapılan değişiklik ile 12 yaş ayrımı getirilmiştir. 
  • Şöyle ki Anayasa Mahkemesi’nin 2016 yılında verdiği bir kararda, çocukların uğradığı her istismarda yüksek ceza verilmesi uygun görülmemişti. Çünkü örneğin 13 yaşındaki bir kız çocuğunun isteyerek cinsel ilişkiye girmesi halinde, cezanın daha uygun ve az olması gerektiği belirtilerek, cezaların hakkaniyete aykırı bir şekilde yüksek olduğu belirtilerek Türk Ceza Kanunu’nda değişiklik yapılması gerektiği konusunda ihtar yapılmıştı. 
  • Bu durum üzerine de 2016 yılında TCK 103'üncü maddede 15 yaşın altındaki çocuklara uygulanan cezalarda değişiklik yapılmış, 12 yaşın altındaki çocuklara uygulanan istismarın cezası ile 12 yaşın üstündeki çocuklara uygulanan istismarın cezasının farklı olması gerektiğine ve daha az ceza verilmesi gerektiğine dair bir madde konulmuştur. 
  • Tabii ki Anayasa Mahkemesi’nin 2016 yılındaki kararını, 2015 yılında verdiği “dini nikah özgürlüktür, isteyen istediği zaman dini nikah kıyabilir, resmi nikah şart değildir” kararından bağımsız düşünmemeliyiz. Bugünkü “çocuk istismarcılarına evlilik affından” bağımsız düşünmememiz gerektiği gibi. 
  • Şöyle ki af ile birlikte getirilmek istenen şey, 12 yaş üstündeki çocuklara uygulanan istismar üzerine, istismarcının gidip aile ile anlaşması, çocuğu satın alması üzerine de dini nikah yapması ile birlikte istismar artık yasal hale geleceği gibi, toplum nezdinde de meşru hale getirilecektir. Bu durum sadece tecavüzün toplum ve devlet eliyle korunmasına yol açmayacak, “insan/kadın ticaretine” de sebep olacaktır.
  • Artık isteyen istismarcı istediği çocuğu istismar ettikten sonra tehditle veya başlık parasıyla satın alabilecek ve cezadan kurtulacaktır. Ya da aileler kız çocuklarını okutmak yerine, istismara uğradığını gerekçe göstererek “namusu kurtarmak” bahanesiyle kızlarını çocuk yaşta istismara uğramalarına göz yumacaklardır. 
  • Ancak bizler çocuklarımızın bu şekilde ellerimizden alınmasına izin vermemeliyiz. Hayatımızın her alanında yaygınlaşan gericiliğin, çocuklarımıza bulaşmasına izin vermemeli ve gericiliğe karşı mücadele ederek “çocuk istismarcılarına evlilik affı”na geçit vermemeliyiz.