Antalya'da 'Küba'da ve Türkiye'de Emekçi Kadınların Durumu' paneli: Sosyalizm kadını böyle özgürleştirdi

Jose Marti Küba Dostluk Derneği ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği'nin düzenlediği 'Küba'da ve Türkiye'de Emekçi Kadınların Durumu' etkinliğinde, sosyalizmin Küba’da kadını nasıl özgürleştirdiği rakamlarla ortaya kondu.

soL - Antalya

Jose Marti Küba Dostluk Derneği ile Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği tarafından Antalya'da "Küba'da ve Türkiye'de Emekçi Kadınların Durumu" başlıklı bir panel düzenlendi.

Küba Cumhuriyeti Konsolosu Yaumara Williams’ın konuşmacı olarak katıldığı etkinliğe Antalyalılar yoğun ilgi gösterdi. Bülent Ecevit Kültür Merkezi’nde gerçekleşen etkinliğin açılış konuşmasını ise Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği Başkanı Av. Müjde Tozbey Erden yaptı. Erden, Türkiye’de son dönemde işlenen kadın cinayetlerinde dernek olarak sürdürdükleri mücadeleyi anlattı. Sevgilileri veya kocaları tarafından öldürülen Münevver Karabulut, Emine Bulut ve Şule Çet davalarındaki süreçleri örnek veren Erden, “Eğer derneğimizin ve kamuoyunun çabaları olmasaydı katilleri bugün aramızda geziyor alacaktı. Ancak biz yılmadık, peşini bırakmadık ve katillerin cezasız kalmasına engel olduk” dedi.

Ardından Doç. Dr. Mehtap Türkay’ın moderatörlüğünde devam eden söyleşide Küba Cumhuriyeti Konsolosu Yaumara Williams söz aldı. Kübalı kadınların, İspanyol sömürgeciliğine karşı verilen mücadeleden Batista diktatörlüğünün devrilmesine ve devrimin hayata geçirilmesine kadar her aşamada ön saflarda yer aldığını belirten Williams, devrimin başlangıcından itibaren kadının ilerlemesine büyük önem atfettiğini ve kadınların hakları ve özgürlükleri için çaba sarf ettiğini söyledi.

Küba’nın en büyük örgütlerinden biri olan Kübalı Kadınlar Federasyonu’nun 4 milyon 300 bin üyeye sahip olduğunu ifade eden Williams, bu rakamın, 18 yaş üzeri kadınların yüzde 90’ı anlamına geldiğini vurguladı.

“Kadınların heyecanı ve yurtseverlik duyguları olmasaydı, yıllar boyu süregelen bilimsel, kültürel ve politik başarılara imza atamazdık; vatanımızın egemenliğini koruyamazdık” diyen Küba Cumhuriyeti Konsolosu Yaumara Williams, Küba devriminin önderi Fidel Castro’nun, kadınların bu mücadelesi için “Gündelik hayatın işlerini birer kahramanlığa dönüştürdüler” ifadesini kullandığını hatırlattı.

Konuşmasında Küba’da kadınların bugünkü konumu hakkında bilgiler veren Williams’ın aktardığı bazı rakamlar dinleyenleri adeta büyüledi. Küba Ulusal Meclisi’nin yüzde 53.2’sini kadınların oluşturduğunu belirten Williams, dünyada kadın katılımının en yüksek olduğu ikinci parlamento olduklarının altını çizdi. Aynı zamanda devlet konseyinin de yüzde 50’sinin kadınlardan oluştuğunu ve Küba Devlet Başkan Yardımcılığı görevinde bir kadının bulunduğunu belirten Williams sözlerini şöyle sürdürdü:

“Kadınlar toplumun her alanında öncüdürler. Son istatistiklere göre devlet çalışanlarının yüzde 49’u, yüksek öğrenim almış kişilerin 60,5’i, teknik alanda çalışan kadınların yüzde 67,2’si kadınlardır. Öğretmenlerin, profesör ve bilim insanlarının yüzde 81,9’u kadınlardan oluşuyor. Maliye alanında çalışanların yüzde 80’i, il meclislerinin de yüzde 80’i kadınlardır. Bilim, teknoloji ve inovasyon alanında çalışanların yüzde 53’ü kadınlardır. Yine ülke genelinde kadın çalışanların yüzde 80’inden fazlası en az lise mezunudur.

Sosyalist sistemin meyvesi olarak kadınlar, eşit işe eşit ücret hakkına sahiptirler, dulluk maaşı hakları bulunmaktadır ve doğum öncesinden başlayarak bebek 1 yaşına girene kadar ücretli izin kullanırlar. Yine sosyalist sistemin Kübalı kadınlara kazandırdığı haklar arasında evrensel ve ücretsiz eğitim hakkı bulunmaktadır. Cinsel haklar; örneğin kürtaj ve doğurganlık konusunda özgür seçim tamamen kadınlara aittir.

Anayasamız kadınları her koşulda ve her alanda korumaya devam ediyor. Ancak daha yapacak çok işimiz var. Ev işlerinde kadın ve erkeğin üzerine düşen yükün eşit bir şekilde dağıtılması yönünde alınacak yolumuz var. Devlet nezdinde karar verme mekanizmalarında kadınları daha çok görmek istiyoruz.”

Küba’nın dünyanın birçok ülkesinde sağlık hizmeti verdiğini de anımsatan Konsolos Williams, “Bu hizmeti veren sağlık personelinin yüzde 64,2’si kadınlardan oluşuyor. Kadınların bugün Küba’da ulaştığı bu seviye, kotalarla veya yasal düzenlemelerle erişilmiş bir şey değil, tamamen kadınların mücadelesinin bir sonucudur. Ve tabii ki kadınları bu yönde teşvik eden devrimci hükümetimizin ve komünist partinin...” diye konuştu.

Kadınlara ve çocuklara yönelik şiddetin ortadan kaldırılması için aslında bütün tek yönlü zorbalıkların ortadan kaldırılması gerektiğini ifade eden Williams, şunları söyledi:

“ABD’nin Küba’ya uyguladığı ablukadan söz ediyorum. Bu bir soykırım niteliği taşır ve bütünüyle eksiksiz olarak uygulanıyor ABD tarafından. Doğrudan veya dolaylı şiddet biçimi olduğunu düşünüyoruz. Bizim kalkınmamızı yavaşlatıyor abluka. Temel haklarımızdan yararlanma yönünde büyük bir engel teşkil ediyor.”

Küba’nın sağlık hizmetine ihtiyaç duyan ülkelerde yürüttüğü dayanışmanın da ABD tarafından sabote edildiğini belirten Küba Cumhuriyeti Konsolosu Yaumara Williams, “Bilindiği gibi Küba, uluslararası dayanışma örneği göstermek adına bir çok ülkede sağlık hizmeti veriyor. ABD’nin bu hizmetlerimizi sabote etme konusunda sistematik çabaları var. Bunlar milyonlarca insanın sağlığını ilgilendiren çok önemli hizmetler. ABD, Küba’nın bu dayanışmacı faaliyetlerini, o ülkedeki hükümetlere baskı kurarak son vermeye zorluyor. Kadınlar olarak bunu her fırsatta kınıyoruz.”

Dinleyicilerden birinin “Küba’da kadın cinayetlerinin oranı nedir” şeklindeki sorusunu yanıtlayan Williams, “Bizde özel olarak kadına yönelik şiddet ve cinayetler yok denecek kadar azdır. Bu yüzden böyle bir istatistik tutmuyoruz” dedi.

Etkinlikte Kübalı kadınlarla ilgili belgesel gösterimi de yapıldı.