AKP'nin 'sağlıkta dönüşüm' dediği: Bıçak parası, sömürü, mobbing...

AKP'nin 'sağlıkta dönüşüm' adı altında sağlık alanını piyasalaştırmasının örnekleri hemen her gün her yerde karşımıza çıkıyor. Edirne'de Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesi de piyasalaşmanın, bıçak parası iğrençliğinin, intörnlere uygulanan mobbingin adreslerinden biri... Bu hastanede çalışan sağlık emekçileri yaşadıklarını soL'a anlattı...

soL-Edirne

AKP’nin “sağlıkta dönüşüm” dediği uygulama, aslında insanın en temel hakkı olan sağlığın piyasalaştırılmasından başka bir şey değil.

Bugün gelinen noktada, bu piyasalaşmanın sonuçlarını yaşıyoruz.

Hastalara "müşteri" gözüyle bakan sistem hastaneleri adeta şirketlere dönüştürürken, sağlık emekçilerini de daha fazla para kazanma hırsıyla birer şirket çalışanına çeviriyor.

Edirne’de Trakya Üniversitesi Sağlık Araştırma ve Uygulama Hastanesinde hastaların ve sağlık emekçilerinin durumunu, sağlığın AKP eliyle piyasaya teslim edilmesinin sonuçlarını konuştuk.

Bu hastanede çalışan sağlık emekçileri sorularımızı yanıtladı...

Merhaba, özel olarak siz hastanenizde sağlığın piyasalaşmasına dair neler gözlemlediniz?

AKP’nin kural tanımaz ve piyasacı anlayışı tüm ülkede olduğu gibi burada da kendini gösteriyor. Mesela üniversitenin genel cerrahi bölümü buna iyi bir örnek... Hastaların "müşteri" gibi görüldüğü ve sağlıklarının önemsenmediği bir sistem var.

Buna örnekler verebilir misiniz?

Nereden başlasak ki? Mesela bıçak parası almak cerrahlar arasında alışkanlık olmuş durumda. Öyle ki, hastalar bunun yasadışı olduğunun farkında bile değiller, bunu standart bir uygulama olarak görüyorlar. Hatta bir keresinde bir hasta, bir genel cerrahi intörnünün cebine 100 lira koymaya çalışmış. Sonuçta "hoca alıyorsa, öğrencisi de alıyordur" diye düşünmüş.

4-5 BİN LİRA ALAN DA VAR 20-30 BİN LİRA ALAN DA...

“Bıçak parası"nın miktarı ne kadar oluyor?

En az 4 ya da 5 bin lira civarı, ama hocasına göre değişiyor tabii... 20-30 bin lira alan da var. Hatta, belki inanmayacaksınız ama ev parası alan bile var!

Hastalar bu parayı ödeyemezse ne oluyor?

Hocalar ameliyatlarına girmemekle tehdit ediyorlar. İşin komik tarafı, parayı verenlerin de ameliyatlarına çoğu zaman onlar girmiyor. Çoğu ameliyatı asistanlar yapıyor. Hasta uyuyana kadar ameliyathanede duruyorlar. Ameliyat başladığında gidiyorlar. Hastalar ne olduğunu fark etmiyor bile...

HASTALARIN ÇOĞU 'BIÇAK PARASI'NI KURAL SANIYOR

Hastalar bu bıçak parasından şikayetçi değil mi?

Hastalar bıçak parasını kural sanıyor zaten. Ayrıca hocalar da o kadar güleryüzlü yaklaşıyorlar ki, hastalar hocaların kendilerini düşündüğünü sanıyorlar. Bırakın şikayet etmeyi, nerdeyse hocaların ayaklarına kapanacaklar.

YATAK SAYISINA ALDIRMADAN HASTA YATIRIYORLAR, ÇEKYATTA YATANI BİLE GÖRDÜK

Tek mesele bu bıçak parası mı?

Tabii ki değil. Mesela en uç örnek, bir hocanın ameliyatlık evreyi geçmiş kanser hastalarını para alabilmek için ameliyat etmesi... Zaten birkaç ay ömrü kalmış insanları ameliyat ve onun komplikasyonlarıyla uğraştırıyorlar. Sadece para için… Ameliyatlarda hata sonucu damar ya da sinir kesme çok sık oluyor ve bu durum dosyalara ameliyat komplikasyonu olarak yansıyor.

Ayrıca serviste bir düzen yok. Hocalar yatak sayısına aldırmadan hasta yatırıyorlar. Ne kadar hasta, o kadar para sonuçta. Ben serviste yatak olmadığı için çekyatta yatan hasta bile gördüm. Mesela serviste sterilizasyona da önem vermiyorlar. Asistanlar pansuman yaparken eldiven takmıyorlar, bir hastadan diğerine geçerken ellerini yıkamıyorlar, hatta bazen kendi yapmaları gereken pansumanları intörnlere yaptırıyorlar. Üstelik bunu çok kaba bir dille yapıyorlar.

İNTÖRNLERE UYGULANAN MOBBİNGİN HADDİ HESABI YOK

Bu oluşan ortamda çalışma koşulları ne durumda?

Öncelikle bütün bölüme katı bir hiyerarşi hakim... Hocalar ve asistanlar bunu devamlı hissettiriyorlar. İntörnlere uygulanan mobbingin zaten haddi hesabı yok... Mesela asistanlar ayak işlerini hep intörnlere yaptırıyorlar. Özel eşyalarını almak için arabaya yollamaktan markete sigara almaya kadar ne ararsanız var... Devamlı intörnlere küfür ediyorlar, küfür günlük konuşma dilleri olmuş durumda. İntörnlere verdikleri iş kağıdında bile utanmadan küfür ediyorlar. Unutmadan söyleyeyim burada bahsi geçen ıslak pansuman, asistanların yapması gereken pansumanlardan biri... Hepsinden de önemlisi kavgaya kadar giden olaylar yaşanabiliyor. Daha bir-iki ay önce bir kavga meselesi oldu. Bir genel cerrahi asistanı az daha bir intörne yumruk atacaktı.

Bahsedilen kağıtta yazılan o küfür

AKP YÜZSÜZLÜĞÜ SAĞLIĞA DA YANSIYOR

Söylemek istediğiniz son bir şey var mı?

Sonuç olarak AKP iktidarının sınır tanımayan yüzsüzlüğü, hastanelerimize ve dolayısıyla insan sağlığına da böyle yansıyor. Sağlık çalışanlarının kötü koşullarda çalışması ve piyasacı anlayış tüm ülkede olduğu gibi sağlıkta da kendini böyle gösteriyor.