AKP'nin referandum korkusu büyüyor: 'Evet sonucu gayrimeşru' demek suç oldu

Büyük seçim usulsüzlüklerine sahne olan ve mühürsüz oyların damga vurduğu referandumun ardından sonuçları tanımadığını belirten milyonlarca yurttaş bulunurken, "Evet"i kabul etmeyen yurttaşlara yönelik gözaltılar başladı. Yaşanan gözaltılara ilişkin ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen soL'a açıklamalarda bulunurken, Sendika.org da bürolarına yapılan polis baskınına ilişkin bir…

Haber Merkezi

AKP'nin referandum sonrası ortaya çıkan şaibe iddialarına yanıtı gözaltı olurken, atılan bu adım şaibe iddialarını daha da güçlendirdi. Geçtiğimiz günlerde aralarında ÖDP üyelerinin de bulunduğu 38 kişi hakkında gözaltı kararı çıkarılırken, bugün de sendika.org'a polis baskını düzenlenerek site editörü Ali Ergin Demirhan gözaltına alındı. Gözaltılara ilişkin soL'a açıklamalarda bulunan ÖDP Başkanlar Kurulu Üyesi Önder İşleyen, "Gözaltı gerekçesi olarak, 'eveti meşru kabul etmemek' gösteriliyor. Böyle bir suç olabilir mi? Neredeyse HAYIR oyu kulanmış olmayı suç sayacaklar ki yapılan biraz da o" dedi.

'MIZRAK ÇUVALA SIĞMADI'

"Referandum sonuçları çok önceden tasarlanmış adımlarla YSK tarafından tayin edildi. Fiilen ilan edilen bir seçim sonucu, YSK tarafından resmileştiriliyor. Ancak, mızrak da çuvala sığmadı!" diyen İşleyen, "Bir yanda ortalığa saçılan açık usülsüzlükler var. Silahla sandık başında bekleyen de var 40 oy attım itirafında bulunan da var! İlk incelemelerde 961 sandıkta silme Evet oyunun çıktığı ve bu sandıkların yüzde 30'unda katılımın yüzde yüz olduğu ortalığa konuldu. Bunların her biri yeterince şüphe uyandırıyor zaten. Ama ispat edilebilen ve edilemeyecek pek çok usülsüzlüğün ötesinde temel mesele YSK'nın sayım aşamasında kanunu ve Anayasa Mahkemesi kararını da yok sayarak, mühürsüz zarf ve pusulalarla ilgili aldığı karardır. Bu kararın referandumun tekrarını gerektirdiği çok açık. İptal başvurularına bildiğiniz gibi 1 YSK üyesi olumlu tutum alarak, seçim yenilenmesini istedi. Onun gerekçesinde de YSK uygulamasının 'anayasa ihlali olduğu' açıkça ortaya konuyor" ifadelerini kullandı.

GÖZALTI GEREKÇESİ: EVET'İ MEŞRU KABUL ETMEMEK...

Oldu bittiyle sonuçların halka kabul ettirilmek istendiğini ve iki gündür bunun için gözaltılar yaşandığını belirten İşleyen, "Gözaltı gerekçesi olarak, 'eveti meşru kabul etmemek' gösteriliyor. Böyle bir suç olabilir mi? Neredeyse HAYIR oyu kulanmış olmayı suç sayacaklar ki yapılan biraz da o. En az 24 milyon insan bugün referandum sonuçlarını kabul etmiyor ve meşru görmüyor. Bu baskınlar aslında hakkını arayan, sokağa çıkan yüz binlere, milyonlara bir göz dağından başka bir şey değil. Daha önemlisi de AKP de en az bizim kadar yenildiğini biliyor. Devletin tüm imkanlarını sonuna kadar kullanmasına, YSK dahil tüm kurumlarını evet için seferber etmesine rağmen başaramadı. Bu referandum eşiği AKP'nin beklediğinin tersine bir kırılmayla sonuçlandı. Halkın yüzde 50'sinden fazlasının HAYIR dediği, bir kısmının da korkuya ve şantajla oy verdirildiği bir tablodan istikrarlı ve kalıcı bir yönetme imkanının çıkmayacağı çok açık. Dolayısıyla referandum AKP için krizden çıkış ve yeni bir yükselme döneminin başlangıcı değil aksine derinleşen krizle birlikte çöküş döneminin hızlanacağı bir başlangıç olacak" diye konuştu.

Ülkenin geleceği açısından umut verici olanın, toplumda bir dip dalgası olarak yükselen ilerici dalgalanma olduğunu dile getiren İşleyen, ""Referandum döneminde de HAYIR'ın ilerici bir toplumsal dalga olarak geliştiğini ve toplumdaki değişim arzusunun yön verdiği bir dip dalgasının geri dönüşü olmayan bir biçimde açığa çıktığını ifade etmiştik. İlk kez oy kullanan gençlerin büyük bölümüyle birlikte kent merkezlerindeki eğitimli kesimlerin, üretken ve sorgalayan insanların çoğunluğunun HAYIR verdiği görülüyor. Baskı ve zor dışında kırsal bölgelerdeki Evet aynı zamanda yoksul insanların çaresizliğini rüşvetle teslim almaya dayanıyor. Siyasal İslamcı blok tüm bu düzlem içinde azınlık durumuna düştü. Türkiye toplumu siyasal İslamcı karanlıktan çıkış için bir yol açtı. Şimdi  ilerici, aydınlanmacı, yurtsever, demokrat ve devrimci tüm toplum kesimlerinin sorumluluğu HAYIR'a sahip çıkmak ve onu çoğaltarak, ülkemizi bu cendereden tümüyle ve geri dönüşü olmayacak şekilde çıkartmaktan başka bir şey değil" dedi.

SENDİKA.ORG'A POLİS BASKINI: EYLEM ORGANİZE ETME...

Bu sabah saatlerinde bürosu basılan Sendika.org emekçileri ise konuyla ilgili yaptıkları açıklamayı soL'a iletti.

"Sabah saatlerinde büromuz polis tarafından basıldı. Editörümüz Ali Ergin Demirhan 'Kazandığımız bir referandumun göz göre göre çalınmasına neden razı gelelim? Neden son bulması gereken bir Tek Adam rejiminin, çalıntı bir referandumla yasal temel kazanarak devam etmesine izin verelim?' satırlarını yazmasının üzerinden 24 saat geçmeden gözaltına alındı" denilen açıklamada, "Editörümüze yönelik gözaltı kararının gerekçesi, 'Yapılan oylama sonucunu meşru göstermemeye çalışarak sosyal medya hesaplarından yapılan eylemleri organize etme, halkı kin düşmanlığa tahrik, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret'" bilgisi paylaşıldı.

Açıklamada, "Son 1,5 yılda 31 kez sitemiz hakkında erişim engeli kararı aldınız. Referandum sürecinde 17 günde 17 erişim engeli getirdiniz. Her seferinde halkın haber alma hakkını savunmaktan bir saniye bile geri durmadık. Faşizmin saldırısı karşısında, faşizme karşı mücadelenin gereğini yaptık; gerçekleri söylemeye devam ettik" denildi.