AKP, darbe iddianamesinden 'siyasi ayak' kısmını ayıkladı

15 Temmuz’un en önemli iddianamesinin Adalet Bakanlığana gittiği, burada Bekir Bozdağ'ın "rötuşu" sonrası darbenin siyasi ayağı kısmının çıkartıldığı öğrenildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin yönetildiği Akıncı Üssü’nde yaşananlara ilişkin soruşturmasını tamamlayarak, 481 kişi hakkında dava açtı.

Cumhuriyet'ten Alican Uludağ'ın haberine göre iddianamede darbe girişimini yapan Fethullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) “üst aklın” taşeronu olduğu belirtildi.

Bir numarası Fethullah Gülen, iki numaranın ise firari Adil Öksüz olan iddianamede, daha önceki Çatı ve Karargâh iddianamelerinde FETÖ’nün siyasi ayağına/sorumluluğuna işaret eden bölümlerinin “temizlendiği” görüldü.

Bu temizliğin de önceki gün Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman’la birlikte 3 savcının, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a yaptıkları Akıncı iddianamesi sunumundan sonra gelmesi dikkat çekti. 15 Temmuz çatı iddianamesinde siyasi ayağa işaret eden Başsavcı Vekili Necip Cem İşçimen, ardından görevinden alınmıştı.

Adil Öksüz’ün kaçışı ve yakalanamamasında ihmali olan kamu görevlilerinin rolüne yer verilmeyen Akıncı iddianamesinde, darbe girişiminin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın “liderliğinde” bastırıldığı övgüsü göze çarptı.

25 GENERAL SANIK

İddianamede, Akıncı’da darbeye katılan 1 Orgeneral, 6 Tümgeneral, 18 Tuğgeneral, 22 Albay, 26 Yarbay, 33 Binbaşı, 56 Yüzbaşı, 62 Üsteğmen, 115 Teğmen, 131 Astsubay, 1 Uzman Çavuş olmak üzere toplam 481 şüpheli yer aldı. İddianamenin ilk 6 sırasını darbenin sivil yöneticileri oluşturdu.

Bir numaranın Fethullah Gülen olduğu iddianamede, sırasıyda Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç, Harun Biniş şüpheli olarak bulundu. 7 numaralı sanık ise eski Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Akın Öztürk oldu. 6 sivil dahil 45 yönetici hakkında 303 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

ERDOĞAN’A ÖVGÜ

Cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, Adalet Bakanı ile Başbakanlık müşteki olarak iddianameye girdi. Erdoğan’ın avukatının şikâyet dilekçesi de iddianamede yer aldı.

Savcılık, bu dilekçede geçen bazı ifadeleri iddianameye taşıyarak, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın liderliğinde, iktidar ve muhalefet partilerinin desteğiyle darbeye teşebbüs eyleminin millet olarak, şehitler ve gaziler vermek suretiyle engellendiği” ifade edildi.

KİM BU ÜST AKIL?

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 6. maddesinde düzenlenen “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” kuralını hazmedememiş üst aklın, taşeronları vasıtasıyla, 2013 yılının bahar ve yaz aylarında İstanbul Gezi Parkı’nda ağaçların kesilmesini bahane edip sokak eylemleri gerçekleştirerek, milletin bağımsız yargı kontrolünde hür ve özgür seçimler ile seçtiği yönetimi değiştirmeye teşebbüs ettiği öne sürülen iddianamede, bu eylemler ile milletin seçtiği idarecileri değiştiremeyen üst aklın; 17-25 Aralık sürecinde bir başka taşeronu olan FETÖ/ PDY Terör Örgütü’nün Emniyet ve yargı kurumları içerisindeki elemanlarını kullanmak suretiyle; milletin seçtiği yöneticileri değiştirmeye yeniden teşebbüs ettiği kaydedildi.

17-25 Aralık sürecinden sonra seçimlerden istemedikleri sonucun çıkması, yargı ve emniyetteki örgüt elemanlarının deşifre olması ve devlet tarafından pasifize edilmeye başlanması nedeniyle son çare olarak; FETÖ/PDY terör örgütünün yıllardan beri TSK’nin içerisine sızarak oluşturdukları gücü kullanmaya karar verdikleri anlatıldı.

1 Kasım 2015 tarihinde yapılan genel seçim sonuçlarının kesinleşmesinin hemen sonrasında, FETÖ/ PDY terör örgütü kurucusu ve yöneticileri tarafından darbeye teşebbüs faaliyetini organize edecek kişilerin belirlendiği anlatılan iddianamede, bu kapsamda; sivil yönetici şüpheliler bölümünde detayları anlatılan Adil Öksüz, Kemal Batmaz, Hakan Çiçek, Nurettin Oruç ve Harun Biniş’in darbeye hazırlık faaliyetlerini Türk Silahlı Kuvvetleri içerisine sızmış örgüt elemanlarıyla irtibat kurmak suretiyle yürütmekle görevlendirildikleri kaydedildi.

ARALIK 2015’TE BAŞLADI

ABD’de Fethullah Gülen’den aldığı talimat sonrası Adil Öksüz’ün Ankara’da darbeye hazırlık toplantılarına 27 Aralık 2015 tarihinde başladığı belirtilen iddianamede, Öksüz’ün Ankara’da çeşitli tarihlerde yaptığı toplantılara örgüte bağlı rütbeli askerlerin katıldığı, darbe planlamasının yapıldığı ayrıntılarıyla anlatıldı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, 15 Temmuz darbe girişiminin Akıncı Üssü’ne ilişkin 4 bin 658 sayfalık iddianame hazırlayarak mahkemeye sundu. Ankara Başsavcısı Yüksel Kocaman, başsavcı vekili Ergün Şahin ve soruşturma savcısı Ramazan Dinç ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek, iddianamenin mahkemeye gönderildiğini açıkladı. Basın açıklamasının yapıldığı salonda, iddianamenin 570 klasörü de yer aldı.

BAKAN MI TEMİZLEDİ?

4 bin 658 sayfalık iddianamede, FETÖ’nün TSK’de yapılanması ve 15 Temmuz darbe girişimini yapacak gücü ulaşmasındaki siyasi iktidarın rolünün yer almaması dikkat çekti.

Sivillerin sanık olduğu FETÖ çatı iddianamesi ile Genelkurmay Karargâhı’nda yaşananları anlatan 15 Temmuz çatı iddianamesinde, siyasi sorumluluğa işaret eden bölümler yer almıştı. Özellikle bu iddianamelerde, FETÖ’nün TSK yapılanması ayrıntılarıyla anlatılmıştı.

FETÖ’nün AKP dönemini işaret eden yıllarda TSK içinde “yerleştiği” ve “yayıldığı”, son yıllarda TSK’yi ele geçirdiği, 2011’den bu yana albaylıktan generalliğe terfi ettirilenlerin yüzde 80’inin FETÖ üyesi olduğu, Haziran 2016’da FETÖ’nün siyasi otoriteye Atatürkçü askerleri tasfiye etmek amacıyla kanun değişikliği yaptırdığı vurgulanmıştı.

Karargâh iddianamesini yazan Başsavcı Necip Cem İşçimen, bu dosyanın mahkemeye sunulmasının ardından görevinden alınarak, pasifize edilmişti. İşçimen, darbe gecesi televizyona ilk çıkanlar arasında yer almış ve soruşturma başlattığı darbeciler ve FETÖ üyeleri hakkında gözaltı kararı verdiğini açıklamıştı.

Akıncı iddianamesinde ise “Fethullahçı Terör Örgütü” bölümünde sadece 18 sayfa anlatılırken, TSK’deki yapılanmasına hiç değinilmedi. Oysa son Karargâh çatı iddianamesinde bu bölüme yaklaşık 400 sayfa ayrılmıştı.

Ankara Başsavcılığı, Akıncı iddianamesini normalde perşembe günü açıklayacaktı. Ancak perşembe günü Başsavcı Yüksel Kocaman, yeni atanan başsavcı vekili Ergün Şahin ve soruşturma savcısı Ramazan Dinç’in, perşembe gün boyu, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a sunum yaptığı öğrenildi. İddianamede, siyasi sorumluluk bölümünün yer almaması, bu sunumda temizlendi mi sorusuna neden oldu. İddianamede, Adil Öksüz’ün kaçması ve telefonunun bir hafta boyunca açık kalmasına karşın yakalanamamasına ilişkin ihmallere değinilmemesi de dikkat çekti.