5 maddede Trump döneminde ABD-Türkiye ilişkileri

Donald Trump'ın ABD Başkanı seçilmesiyle birlikte, AKP yanlıları eski başkan Barack Obama döneminde gerilen ABD-Türkiye ilişkilerinin düzeleceğini umuyordu. Fakat Trump döneminde istenen alınamadı.

Tulga Buğra Işık

ABD Başkanlık Seçimleri sırasında AKP yanlıları eski başkan Barack Obama döneminde bozulan ilişkilerin düzelebileceğini umarak Donald Trump'tan yana tavır alıyordu. Buna karşın Trump yönetimi AKP'ye istediğini vermedi.

Suriye'den Gülen cemaati meselesine kadar pek çok başlıkta ABD, Türkiye ile ilişkileri daha da gerecek adımlar attı. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın Trump ile görüşmesinde bu meselelerin çözüme kavuşturulmasıysa güç görünüyor.

1. SURİYE'DE YPG'YE DESTEĞE DEVAM

AKP'nin Trump yönetiminden beklentileri arasında YPG ve YPG'nin ana unsurunu oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri'ne desteğin azaltılması yer alıyordu. Buna karşın ABD, YPG'ye verdiği desteği daha da artırarak örgüte ağır silah yardımında bulunmaya başladı.

Erdoğan'ın Rakka harekatının Türkiye'yle yapılması yönündeki taleplerine karşın, harekat YPG ile gerçekleştirildi ve ABD'nin "eğit-donat" faaliyetlerini ve ÖSO'ya desteğini giderek azaltmasıyla birlikte Suriye'deki ana "ortağı" YPG haline geldi.

Türkiye'nin ABD desteğine karşı açıklamaları ve Suriye'ye askeri müdahale tehditleri karşılık bulmazken, Trump mevcut politikadan geri adım atılacağına dair bir sinyal vermiyor.

ABD yönetiminin Suudi Arabistan ve İsrail'e verdiği yoğunluk da, bölgede Türkiye'yi yanına almadan adım atmaya hazır olduğunu gösteriyor.

2. GÜLEN'İN İADESİNDE GELİŞME YOK

Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminin ardından AKP, Fethullah Gülen'in iadesi yönündeki talepleri artırmıştı. Bu amaçla üst düzey diyaloglar gerçekleştirilirken, kanıtların ABD'ye gönderildiği fakat yanıt alınamadığı bildirilmişti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da aralarında olduğu pek çok isim, bu konuda girişimlerde bulunurken, bu girişimlerin tamamı sonuçsuz kaldı. Clinton'ı Gülen cemaatiyle bağları sebebiyle eleştiren AKP, Trump yönetiminden de beklediğini bulamadı.

Gülen yanlılarının ABD'de serbest kalmayı sürdürmesi, ABD-Türkiye ilişkilerinde bir gerilim unsuru olmaya devam ediyor.

3. SARRAF DAVASI BÜYÜYOR

AKP ile bağları bilinen Rıza Sarraf'ın ABD'de tutuklanması AKP'ye yönelik bir mesaj olarak yorumlanmıştı. Her ne kadar Trump, Sarraf davasının savcısı Preet Bharara'yı görevden alsa da, bu durum davanın seyrini değiştirmedi.

Eski Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın da aralarında bulunduğu isimler için ABD'de yakalama kararı çıkarken, ABD'li yetkililer açıkça "Türk yetkililer suç ağının parçası" dedi.

Tutuklama kararıyla birlikte AKP'li isimlerin ABD'ye gitmekten korkar hale geldiği konuşulmaya başlandı. 

4. KORUMA KRİZİ VE 'ÖZÜR' İDDİASI

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın korumalarının ABD'de Erdoğan karşıtı eylem yapanlara saldırması ülkede büyük tartışma yarattı. Korumalar hakkında soruşturma başlatılırken, Erdoğan ABD'ye korumalarını yanına alamadan gitmek zorunda kaldı.

Bununla birlikte Erdoğan'ın korumalarına silah satışının yasaklanması da yeni bir gerginlik unsuru haline geldi. Erdoğan, "Bu kararı veren savcının kimliğini gayet iyi biliyoruz" diyerek ABD'li savcıyı tehdit etti.

Basına konuşan Tayyip Erdoğan, Trump'ın koruma kriziyle ilgili kendisini aradığını ve özür dilediğini öne sürdü. Fakat Beyaz Saray konuyla ilgili açıklama yaparak Erdoğan'ı yalanladı ve özrün söz konusu olmadığını söyledi.

5. S-400 VE 'NATO' TARTIŞMALARI

Bir NATO üyesi olan Türkiye'nin, Rusya'dan S-400 hava savunma sistemi alacak olması ABD ile gerilimi yükseltti. 

Rusya-ABD ilişkilerinin gergin olduğu, Rusya üzerindeki NATO kuşatmasının giderek daraldığı bir dönemde alınan karar, ABD'de Türkiye'ye yönelik yaptırım çağrılarına yol açtı.

Trump'ın mevcut NATO yapısından memnun olmadığı ve örgütü ABD için daha avantajlı olacak biçimde yeniden tasarlamak istediği bilinirken, Türkiye'nin Rusya'dan alacağı milyarlarca dolarlık silahın Erdoğan-Trump ilişkilerinde sorunlara yol açmaması mümkün değil.