Taraftarlar: Şikenin nedeni futbolun endüstrileşmesi

Şike ve teşvik primi soruşturması devam ederken geçen sezondan itibaren sokağa çıkmaya başlayan taraftarlar da kendi iletişim kanallarından soruşturmaya ilişkin tutum, yorum ve önerilerini dile getiriyor.

Futbolun piyasasının asıl muhatabı olan tribünler hali hazırda tutuklamalarla devam eden Türkiye futbol liglerinde şike ve teşvik primi soruşturmasına dair tutum ve görüşlerini kendi iletişim kanallardan duyuruyor. Hakim olan tavır, soruşturtma sürecinin taraftarları tam anlamıyla ikna etmediği, Türkiye’de futbolun geleceğine dair umut gözükmediği ve taraftarların endüstriyel futbola karşı mücadele etmesi gerektiği yönünde. Ayrıca taraftarlar soruşturmanın özellikle politik yönüne vurgu yapmayı ihmal etmiyor. Belirtmek gerekir ki her takımın birçok taraftar grubu bulunuyor ancak süreç hakkında en kapsamlı değerlendirme yapan gruplar Türkiye’nin siyasi politik gündemine sessiz kalmayan, geçen sezondan başlayarak emek mücadelesine ve kendi hakları için sokağa çıkan taraftar grupları oluyor.

“AKP sporu da kendine bağımlı hale getiriyor”
Fenerbahçe taraftarı Sol Açık grubunun Facebook sayfasından yaptığı değerlendirmede "Şike iddialarının hukuksal sonuçları ne olur bilemeyiz, ancak politik sonuçlarına bu açıdan yaklaşmamızda yarar var” denilerek AKP iktidarının salt devlet kurumlarını değil, tüm popüler kurumları kendine bağımlı hale getirmeye çalıştığı vurgulanıyor.

Soruştuma sürecinde adı sık sık dile getirilen Eskişehirspor'un, geçmişe göre daha solcu bir yapıya sahip taraftar topluluğu Eskişehirspor Kızılcıklı taraftar grubu, şike soruşturmasına dair “soL Portal” için açıklama yaptı. Açıklamada taraftarların, ismi şike ve teşvik iddialarına karışan başta Bülent Uygun ve Ümit Karan olmak üzere futbolcuları şehirlerinde dahi görmek istemedikleri belirtildi. Amigo Orhan geleneğinden gelen Eskişehirspor taraftarlarının kulübün esas unsuru olduğunu ifade eden Kızılcıklı grubu, açıklamada soruşturmanın takipçisi olacaklarını, süreçten anlaşıldığı ve “bilindiği” üzere futbolun sadece sahada oynanmadığına böylesine şahit olmanın üzücü olduğunu ifade etti. Açıklamada “Türkiye’de futbol, şike ve teşviğin, ülkedeki sporun ana unsuru haline gelen bahis, transfer piyasası ve şirketleşmeden ayrılamaz” denildi.

Tek Yumruk: Düzen yeni isimler bulacaktır
Türk Telekom Arena Stadyumu’nun açılışında Başbakan Erdoğan başta olmak üzere AKP’li bakanlara ve zamanın TOKİ Başkanı ve şimdi Şehircilik Bakanı olan Erdoğan Bayraktar'ı protesto eden Galatasaray taraftarlarından Tek Yumruk taraftar grubu ise futbol piyasasında burjuva hukukuyla adalet sağlamanın mümkün olmadığını belirtti. Tek Yumruk, grubun internet sitesinden yapılan açıklamada, “Bugünlerde yaşadığımız süreç, bizim bu düşüncelerimize daha da sıkı bağlanmamıza vesile oldu. Yaşananlar gösterdi ki paraya endekslenen oyunda, kazanmak için her yol mübah sayılmaya başlanmış, bu da futbolu sahada oynanan bir oyun olmaktan çıkartmıştı. Bir takım isimler çok ciddi suçlamalarla gözaltında, bazı çok önemli delillerden bahsediliyor. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki, paranın futbolla bu kadar iç içe geçtiği bu düzende, bir operasyon bazı isimleri ortaya çıkartabilir ancak, düzen bu isimlerin yerine yenilerini bulmakta zorlanmayacaktır.”
Açıklamada, yaşanan bu çirkinliklerin temelinde para ve endüstriyel futbol olduğu vurgulanarak “Bir kaç ismin ortaya çıkartılması bu düzeni yıkmaya yetmeyecektir, futbol yeniden ve sadece "güzel oyun" için oynana kadar, bu tür olaylar ne yazık ki yaşanacaktır. Umarız Türkiye futbolunu yönetenler bunun farkına varır.” denildi.

Halkın Takımı: Taraftarlar mücadele etmeli
Beşiktaş “Halkın Takımı” taraftarları ise şike ve teşvikin günümüzdeki toplumsal düzendeki yerine ve taraftarların kulüp yönetimleri tarafından nasıl görüldüğüne değinildiği açıklamada “En kaba haliyle endüstriyelleşmenin ve kapitalist ahlakın tüm çirkef özelliklerinin had safhada kullanılması sonucu elde edilen yapay büyüme, adalet anlayışının tüm ilkelerinin üzerindeki en hoyrat tepinme ile ortaya çıkan sözde başarı tablosu ile tüm rakipleri ötekileştirme, “kazanmak için her yol mübahtır” makyavelist anlayışıyla kazanmanın en yüce değer haline getirilmesidir, bu nefret tarlasını sulayan ve irinli ekinlerin boyu geçmesine yol açan…” denildi.

Açıklamada tüm takım taraftarlarının hedefinin ne olması gerektiğine dikkat çekilerek “Bizim taraftar olarak mücadelemiz, kendi takımımız dahil tüm bu çirkinliklerin içerisinde olanların ele geçirdiği Beşiktaş’ımızın, Galatasaray’ın, Fenerbahçe’nin, Altay’ın, Sivasspor’un, Trabzonspor’un vd… çirkefe bulanmış güç mücadelesinde taraf olmak mıdır yoksa asıl büyük güç ve tüm bu kulüplerin gerçek sahibi olan bizlerin takımlarımızı bunların elinden kurtarma mücadelesi midir?” diye seslenildi.

(soL - Spor)