Saray futbolun başına geçecek patronu buldu: Demirören gitti Limak geldi

Spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, Haziran ayında yapılacak Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanlığı seçimi için Nihat Özdemir'in adının geçtiğini ileri sürdü. Limak Holding'in sahibi olan Özdemir, AKP iktidarında servetini katlayan patronlar listesinde üst sıralarda yer alıyor.

soL - Haber Merkezi

AKP'ye yakınlığıyla bilinen spor yorumcusu Rıdvan Dilmen, yeni TFF Başkanının kim olacağına ilişkin dikkat çeken açıklamalarda bulundu.

TFF başkanlığı için Nihat Özdemir'in adının geçtiğini belirten Dilmen, "Sanırım yönetimdeki arkadaşlar böyle bir karar aldı. Hayırlısı olsun" ifadelerini kullandı.

Dilmen'in TFF Başkanı olacağını iddia ettiği Nihat Özdemir, AKP iktidarında servetini katlayan patronlar listesinin üst sıralarında yer alan isimlerden biri.

CEMAAT'İ AKLAYAN FENERBAHÇE YÖNETİCİSİ

Bir dönem Fenerbahçe'de yönetim kurulu üyeliği görevinde de bulunan Özdemir, Fenerbahçe'ye yapılan şike operasyonu sonrası yaptığı açıklamalarla tepki görmüştü. Özdemir, "Cemaat Fenerbahçe’yi ele mi geçirmek istiyor" sorusuna, 11 aylık başkanvekilliği döneminde, bir cemaatin Fenerbahçe'yi ele geçirmek gibi bir hareketini görmediğini söyleyerek yanıt vermişti. Özdemir aynı programda, "Benim 20 milyon taraftarım varsa bu 20 milyon taraftarımın 2-2.5 milyonu da cemaat mensubu arkadaşlarımızdır. Onlar da Fenerbahçemizin başarılı olması için benim kadar iyi niyetli olarak onlar da dua etmişlerdir" demişti.

KÂRLI İHALALER, ÖZELLEŞTİRME FIRSATÇILIĞI, AKP DESTEĞİ...

Özdemir'i kamuoyunun yakından tanımasını sağlayan şey Fenerbahçe'de yöneticilik yaptığı dönem olurken, onu asıl parlatan ise AKP iktidarında aldığı "kârlı" ihaleler oldu.

2012 yılında sahibi olduğu Limak'ın nasıl bu kadar büyüdüğü yönündeki bir soruya yanıt veren Özdemir, "Limak’ın son 10 yılda hızlı büyümesinde ihalelerdeki başarımızdan ziyade altyapıya yönelik öngörülerimiz etkili oldu. Altyapıya yönelik yatırımları hedeflediğimiz için müteahhitlikteki birikimlerimiz bize çok önemli katkı sağladı. Sonuçta doğru yatırım kararları ve doğru konjonktür büyümemizi destekledi. Ancak en önemlisi, bizim yatırım yapmak için hızlı büyüyen sektörleri seçmemiz oldu. Baktığınızda son 10 yılda enerji, inşaat, çimento, havacılık ve turizm sektörleri hep yüksek büyüme gösterdi. Limak olarak bizim için en önemli dönüm noktası, 2000 yılında çimento sektörüne girmemiz oldu. Burada özelleştirmeleri çok iyi değerlendirdik. Bugün bünyemizdeki 70 şirkette 20 bin kişi çalışıyor. Ciromuz ise 2 milyar dolara yükseldi. Bu yıl da yeni yatırımlarla yüzde 20 büyüyerek 3 milyar doları yakalayacağız" ifadelerini kullanıyordu.

2012'den bu yana ihaleler ve özelleştirmelerle büyümeye devam eden Özdemir, krizin etkilemediği isimlerden birisi.

İŞÇİLERİ TAHTAKURUSUNA MAHKUM ETMİŞTİ

İşçileri tahtakurusu ve kurtlu yemeklere mahkum eden üçüncü havalimanı projesinin yürütücü firmalarından birisi olan Özdemir'in Limak'ı, aynı zamanda "1915 Çanakkale Köprüsü"nün yapımında yer alıyor.

Havalimanında işçilerin payına tahtakurusu ve ölüm düşerken, zenginliğine zenginlik katan Nihat Özdemir'in Limak'ının kısa hikayesi şöyle:

Nihat Özdemir ve Sezai Bacaksız’ın ortak olduğu Limak da AKP iktidarı döneminin özelleştirme vurguncularından. Daha önce ağırlıklı altyapı inşaatı yapan, tipik bir mühendis inşaat şirketi görünümündeki grup AKP iktidara geldikten iki kritik özelleştirmeden büyük vurgun vurdu. Tekel alkollü içkiler bölümünü 292 milyon dolara alan Mey İçki’nin ortakları arasında Limak da vardı. Mey İçki 2006 yılında 810 milyon dolara ABD’li TPG’ye satıldı. Tekel’in fabrikaları devredildiğinde stoklarda bulunan içkilerin özelleştirme bedeline yakın olduğu söyleniyordu. Limak’ın özelleştirme vurgunu Tekel’den ibaret değil. TMSF bünyesindeki çimento fabrikalarının alınması, elektrik üretim santralleri, elektrik dağıtım bölgelerine ek olarak Sabiha Gökçen Havalimanı’nın işletme hakkı da AKP dönemi kıyakları arasında yer aldı. 4 milyar doların üzerinde cirosu olan grup, söz konusu büyüklüğü çok büyük oranda AKP iktidarına borçlu.