FIFA'dan Lev Yaşin afişi: Burjuvazinin denkleştirme arayışı

​Gazeteci Andrew Jennings’in ifadesi ile "dünya çapında organize bir suç örgütü" olan FIFA’nın, 2018 FIFA Dünya Kupası’nın resmi afişine Sovyet kaleci Lev Yaşin’i "layık görmesi" sadece bir oldu bittiyle açıklanamaz. Bu, bilinçli bir şekilde yapılan kapitalist Rusya ile Sovyetler Birliği’nin bir arada gösterilme ve eşitlenme ritüellerine uygundur. Oysaki Sovyet spor emekçisi…

İsmail Sarp Aykurt

Bu bizi memnun etmeli mi? Sovyetler Birliği’nin efsane kalecisi Lev Yaşin’in yerküreyi sembolize ederek futbol topunu uçarak kurtardığı FIFA afişi bizi, sırf Lev Yaşin’i hatırlattığı için, etkilemeli mi?

Dünya çapında örgütlü, futbolu futbol olmaktan çıkaran ve ticari ilişkilere meze eden kapitalist zihniyetin en önemli ve "kurumsal" ayağı FIFA ile Sovyet sporcu Lev Yaşin’in bir araya, aynı kareye sıkıştırılması günümüz futbolunun en çirkin yüzlerinden birini daha göstermekte. Evet, futbol sadece futbol değil, aynı zamanda bitmeyen bir reklam ve pazarlama faaliyetidir, çoktandır. Ve buna bu kez alet edilmeye çalışılan ise büyük Sovyet sporcusu, işçi çocuğu Lev Yaşin’dir!

FIFA’nın yeni yayımladığı ve kamuoyunun görüşüne açtığı Lev Yaşin’li Dünya Kupası afişi çok kısa bir süre önce tanıtıldı. Igor Gurovich tarafından hazırlanmış olan afişte eski Sovyet kaleci Lev Yaşin’in görseli kullanılarak, hem Rusya’nın sözde ‘futbol tarihi’ resmedilmiş oldu hem de buna sanatsal bir kılıf uydurularak piyasacı Rusya’nın hiçbir zaman elde edememiş ve erişememiş olduğu Sovyet spor başarıları, Yaşin ismi kullanılarak Rusya’ya yedeklendi.

Afişe ilişkin bazı değerlendirmelerde bulunan FIFA genel sekreteri Fatma Samuora, “2018 FIFA Dünya Kupası’nın resmi afişi, Rusya’nın sanatsal ve futbol mirasını düzgün yansıtan bir çalışma oldu. Yeşil sahaların bu denli önemli bir figürünün afişte gösterilmesi ve Rusya topraklarında gerçekleşecek turnuvanın kutlanması, bizim için gurur verici diyerek, Rusya’nın asla mirası sayılamayacak 70 küsür yıllık Sovyet sosyalizmi dönemini, "Rusyalaştırarak" hasıraltı etme girişiminin güncelliğini koruduğunu göstermiş oldu.

Bu durum, birkaç açıdan değerlendirilmeye açık.  Bu ritüel, anti-Sovyetik bir içerik taşımaktadır. Görseller, afişler ya da öne çıkarılan istatistikler vb. Sovyet sporunun görkemli geçmişinin lağvedilmesi ve sisteme "retro" çağrışımlar yapma yolu ile meşru bir hava katabilmek amacıyla yapılmakta. Endüstriyel futbol düzeni, bunun için gerçekten biçilmiş kaftan demek mümkün. Bu bağlamı ile hedeflenen, Sovyet sporu bakiyesinin ilga edilmesi ya da yedeklenmesidir. Bu, diğer açıdan şunu da göstermiş olmaktadır. Günümüz sporunu anlatırken, "mecbur kalınarak" Sovyetler Birliği’ne başvurulmaktadır. Bu çaresizliğin sebebi, Post-Sovyet dönemde dahi olsa Sovyet spor anlayışının başarı, sürdürülebilir olma ve toplumsal fayda gibi başlıklarda aşılamamış oluşudur.

20. yüzyılın tüm otoritelerce en iyi kalecisi olarak gösterilen Lev Yaşin’in ise bu başarıları Rusya’dan çok daha öte olanda aranmalıdır. Ve bu, Rusya ya da FIFA’nın hayallerinin çok ötesinde bir uğraktadır. Lev Yaşin ismi gelince akıllara önce Dinamo Moskova gelmektedir. Kara Örümcek lakaplı bir işçi çocuğudur ve henüz 12 yaşında İkinci Dünya Savaşı’nda cephe gerisinde mücadele eden bir çocuktur Lev Yaşin. Sonrası, 18’inde keşfedilen yetenekleri ve 1960’da kendisine bahşedilen Lenin Nişanı’na kadar gitmektedir. O, kalecilik anlayışını topyekûn değiştiren bir mucittir de aynı zamanda. Avrupa’da yılın sporcusu seçilen tek kalecidir.

Bu anlamda Lev Yaşin ile FIFA’nın ve dolayımsız olarak da Rusya’nın tarihi üç uzlaşmazın bir araya getirilmeye zorlanmasından başka bir şey değildir. Bu da göstermektedir ki, nasıl Lev Yaşin ceza sahasına hükmeden ilk modern kaleci ise, Post-Sovyet dönemde de SSCB hala başvurulan ve bir türlü "kurtulunamayan" bir gerçekliktir. Lev Yaşin’in de dediği gibi, “Yuri Gagarin’i uzayda görmenin hazzını geçebilecek tek şey, belki bir penaltı kurtarmak olabilir”…

O penaltı, Lev Yaşin tarafından defalarca (150 kez) kurtarılmıştır ve bu Sovyet toprağında, FIFA ve şimdiki kapitalist Rusya’nın algılayabileceğinin çok ötesine ulaşmıştır.