Doğum günün kutlu olsun Çizgi Metin!

Bugün Devrimci Spor Emekçileri Sendikası’nın kurucusu, spor emekçilerinin örgütlenmesi için büyük mücadele veren Metin Kurt’un doğum günü. Metin ağabeye, Sportmence dergisi editörü Alev Doğan’dan mektup var.

Alev Doğan - soL

İnsan yitirdiği birini en çok kalabalıklar içinde arıyor. Sandalyesi boş kaldığında ya da ne bileyim, aynı fotoğraf karesine bir daha gülümseyemeyeceğini anladığında, sesi diğer seslere karışmadığında mesela... Haziran Direnişi’nin başladığı günlerden birinde söylemişti Yavuz, o kalabalıklar arasında seni çok aradığı belli bir tavırla “Metin abi” demişti, “yaşasaydı taraftarların omuzlarında girerdi Taksim’e” .

Önce yaz geldi. Bütün dünyaya yetecek kadar güzel bir Haziran’dı, AKP’nin ipini çeken o güzel ay. Sportmence’nin emekleme zamanlarıydı aynı zamanda sabahları dergi tasarımında, akşamları alanlarda. Senin inanmaktan asla vazgeçmediğin o spor emekçileri öyle bir sahip çıktılar ki memlekete, görsen gurur duyardın. Arada çürükler çıktı elbet, onları da inanmadığın her şeyi attığın yedek kulübene gönderdik. Taraftarlar renklerini naftalinleyip dolaba kaldırdılar, renksizlikleri ile o tertemiz direnişin en renklileri oldular. Eğlenmeyi bilenler mutlaka kazanırmış, bir yerlerde okumuştum, gerçekliğine inandım ezcümle. Biber gazı kadar, duvarda gördüğüm zeka dolu bir yazılama de nefesimiz kesti. Kendimize inanmayı yeniden öğrendiğimiz o harikulade yaz geçti...

Sonra sonbahar... Dikta, halk olmayı hatırlayan o güzel insanlar sayesinde çatırdamaya başladı Metin abi. İstanbul’a daha da bir yakıştı sonbahar. Ağaçların hiçbiri yaprak dökmedi inanır mısın. Sonbaharın pastel tonları kimsenin canını sıkmadı. Ligler başladı, statlar “hükümet istifa” sloganları ile sallandı. Olimpiyatları alamadılar, bunun faturasını yine bize çıkardılar. Türkiye çocuk dopinginde rekor kırdı, 150’ye yakın sporcu dopingli çıktı. Spor tesislerini yıkıp yerine AVM yapmak istediler, sonrada pişkince “olimpiyatları Geziciler yüzünden alamadık” dediler. Sonbahar bitti.

Ardından kış... Kardeş Suriye halkına karşı yürüttükleri savaşı kaybettiler. Ardından yolsuzluk kasetleri çıktı ortaya. Geçimini sağlamak için inşaatlarda çalışan ve göçük altında kalarak hayatını kaybeden milli atlet Murat Karabaş’ın alamadığı ayakkabıların kutusunda bizden çaldıkları paraları saklamışlar. Bu sefer “her yer rüşvet, her yer yolsuzluk” sloganları ile inledi statlar. Ardından kış sona erdi...

Sana bu satırları yazarken, dağlarına bahar geldi memleketimin Metin abi. Şimdi seçimleri beklemekteyiz. Sosyalizmin bu ülkeye, bu ülkenin de sosyalizme çok yakışacağından artık eminiz.

Korumak için öldükleri o ağaçların gölgesinde uyuyan gencecik evlatlar gönderdik yanına. Ethem, Mehmet, Ali İsmail, Abdocan, Ahmet, Medeni, Hasan Ferit... Bir kere bile selamlaşmadılar ama aynı ekmek, aynı hasret, aynı hürriyet için ölebilen dostlar onlar. Ben doğum gününü kutlamak için sana bu mektubu yazarken de yemyeşil bir dal koptu ağacından. 16 kg’lık bedeni ile haramilerin saltanatını yıktı çocuk. Şimdi kapında duruyor. Kapkara gözlerinden, çocuk bakışlarından tanıyacaksın sen onu. Adı Berkin. Ona iyi bak Metin abi...

Bize gelince, iyiyiz. Bir yanımız yaprak dökerken, bir yanımız çiçek açıyor. Umutluyuz ama bu da iyi bir şey sanırım. Biliyoruz ki daha iyi sabahlara uyanacağız ve kazanacağız, mutlaka kazanacağız!

Doğum günün kutlu olsun Metin abi! Kirpiklerinin ucundan hasretle öperim...