Basın 'şike'de pozisyon kaçırmıyor

Ülkenin gündemini belirleyen şike, teşvik primi ve organize suç örgütü soruşturması, “gizli” yürütülmesine rağmen yazılı ve görsel yayın organlarında tüm içerik ve detayları ile yer aldı. Yanlış ve etik dışı haberlerin yanında soruşturma siyasi gündemin de konusu oldu.

Sporda şike, teşvik primi ve organize suç örgütü soruşturması olarak başlayan süreç bir haftasını doldururken basın, "gizli" yürütülen soruşturmaya damgasını vurdu. Halkı bilgilendirmekten çok “skandal habercilik” peşinde koşan basın, soruşturmada sürecinde sızdırılan tüm detayları gizli polis fotolarına kadar yayımladı. Bu yayıncılık anlayışıyla gelişmeler verilirken “Adalet yerini bulsun”, “izleyelim, görelim”, “ Şike aydınlanıyor” başlıklarının manşetlerde yer alması dikkat çekti.

Asparagas sadece bir futbolcu ismi değilmiş...
Türkiye'de önemli siyasi operasyonlarda olduğu gibi şike soruşturması sırasında da soruşturma sürecinin gizliliği ilkesi alenen çiğneniyor. Aziz Yıldırım’ın polislerle gözaltına alınırken hangi takımı tuttuklarını sorduğu bilgisi dahi basında yer aldı. Basın, polisten de hızlı davranarak, Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören’in de şüpheli sıfatıyla ifadesinin alınacağını duyurdu. Ancak bu yöndeki haberler İstanbul Emniyet Müdürü Çapkın tarafından yalanlandı. Fenerbahçe Spor Kulübü’nün zaten gizli yürütülmesi gereken soruşturmaya ilişkin Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığı yayın yasağı talebi de reddedildi. Yasağın reddedilmesinin hemen ertesinde Aziz Yıldırım’ın sadece poliste bulunan fiş fotoğrafını Habertürk gazetesi sızdırdı. Fotoğrafı sızdıran polis gözaltına alındı.

Soruşturma mı, reality show mu?
Spor basını ise sanıkların ifade sürecini “reality şov” şeklinde değerlendiriyor. Futbol kulüplerinin transfer gündeminin neredeyse bittiği süreçte flaş haber eksikliğini, soruşturmaya ilişkin çarpıcı gelişmelerle gideren Ntvspor, soruşturmayı 7/24 canlı sundu.

Geçtiğimiz dönem Demirören ve Karacan Grubu’nun ortak şirketi DK Gazetecilik ve Yayıncılık tarafından alınan Milliyet gazetesi ise, soruşturma sürecinde poliste var olduğu ileri sürülen bilgileri şikenin kanıtı olarak gösterdi. Milliyet, “İşte ‘tarlanın sürüldüğü’ 14 maç” başlığıyla verilen haberde, poliste olduğu ileri sürülen ve şike yapıldığı iddia edilen 14 maça ilişkin ses kayıtlarını yayımladı. Gazete, Aziz Yıldırım’ın yakınlarına “konuşursam herkes yanar” dediğinin belirtildiği bir haberle adeta soruşturmayı sonuçlandırdı. Haberde şu ifadeler yer aldı:

“Yıldırım, ya hakkındaki iddiaları reddedecek ya da kabul edip konuşma yoluna gidecek. Basında çıkan iddialara bakılırsa Yıldırım’ın işi zor! Her ne kadar Yıldırım bu haberlere çok kızmış olsa da teknik takip sonuçları ve deliller, savcının elini güçlendiriyor.”

Yorum programlarında da şike soruşturması en çok tartışılan konu oldu. Çoğunlukla gazetecilerin konuk olduğu programlarda şike iddialarının yıllardır var olduğu ve yürütülen soruşturmanın geçmişteki iddiaları da kapsaması gerektiği savunuldu.

Yandaş basın ise soruşturmayı AKP iktidarı cephesinden “güç odaklarının bertaraf oluşu ” bakış açısıyla ele aldı. Soruşturmanın ideolojik girdisinin yapıldığı köşe yazılarında Zaman, Radikal ve Yeni Şafak gazetelerinde şike soruşturması ile futbol kamuoyunun yakından tanıdığı isimlerin tutuklanması “dokunulmazlara dokunulması” olarak ele alındı. Fehmi Koru, Akif Beki, Ali Bayramoğlu gibi isimler AKP iktidarının seçimlerden sonra daha güçlü hale geldiğini, artık sporda da Aziz Yıldırım gibi koltuk sahibi ve kitleleri sürükleyen patronlara “dokunulacağı”nı belirttiler.

(soL - Spor)