İTÜ’de Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi kadrosunda bulunan Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezinin kabul edilmemesi ve Elmas’în kadrosunun geri alınması, tartışmaları beraberinde getirdi. Okulda yüzde yüz İngilizce eğitime geçilmesine karşı kampanya yürütenler arasında bulunanlardan Nihan Elmas’ın üyesi olduğu Üniversites Konseyleri Derneği, kararın siyasi sebeplerle alındığını savundu.
ÜKD’den yapılan açıklama şu şekilde:
Basına ve kamuoyuna,
İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi’nde araştırma görevlisi kadrosunda bulunan ve İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü İleri Teknolojiler Anabilim Dalı Uçak ve Uzay Mühendisliği Programı’nda yüksek lisans öğrencisi olan üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezi, 4 Haziran 2009 tarihinde girdiği tez savunmasında yetersiz bulunmuş ve düzeltme süresi verilmeksizin reddedilmiştir.
Yüksek lisans tezinin reddiyle birlikte üyemiz Nihan Elmas’ın önce İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından öğrenciliği sona erdirilmiş, bunu müteakiben Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanlığı tarafından 2457 Sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun 50/D maddesi uyarınca araştırma görevliliğine son verilmiş, bu karar İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü tarafından da onaylanmıştır.
Bu süreç içerisinde üyemiz Nihan Elmas’ın kurum içi yaptığı tüm yazılı itirazlar reddedilmiştir. Üyemizin verilen kararlara karşı başlattığı hukuksal süreç devam etmektedir. Bu çerçevede, Üniversite Konseyleri Derneği olarak aşağıdaki hususları başta İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü olmak üzere kamuoyu ile paylaşma gereği hissediyoruz:
1- Üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezinin reddi ve bunun ardından işten çıkartılmasının gerekçesi, yazdığı tezin bilimsel açıdan yetersiz olması değildir.
2- Üyemiz Nihan Elmas’ın işten çıkartılması konusundaki karar, derneğimizin bir üyesi olarak, çalışanı olduğu üniversitede yürüttüğü ve üniversite yönetiminin kendi görüşlerine uygun bulmadığı faaliyetler sonucunda alınmıştır. Bu faaliyetlerin başında, İstanbul Teknik Üniversitesi’nde yüzde 100 İngilizce eğitime geçilmesine karşı başlatılan imza kampanyası bulunmaktadır. Bu kampanyanın ardından İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekanı Fevzi Ünal, idaresi altında bulunan fakültede çalışan ve söz konusu kampanyaya imza veren tüm araştırma görevlilerine normal şartlarda uzun ve sıradışı sayılabilecek bir idari yazı yazmış ve kampanyaya imza vermelerinin nedenini “açıklamalarını” istemiştir. Yazılan yazının, tehditkâr tonuna rağmen resmi bir soruşturma olmaması, tarafımızdan bir idari göz korkutma çabası olarak değerlendirilmektedir. Nitekim, kendi fakültesinde söz konusu imza kampanyasından imzasını çekmeyen tek araştırma görevlisi üyemiz Nihan Elmas olmuş, onun da işine son verilmiştir.
3- Üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezi, temel kaygısı bilimsel olan herhangi bir jüri önünde, kabul edilmese dahi en azından düzeltme süre ve hakkı tanınacak içeriktedir. Dolayısıyla üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezi konusunda alınan red kararı, bilimsel değil, siyasi içeriklidir.
4- Ayrıca, bu süreç içerisinde, üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tez danışmanı ve aynı zamanda İstanbul Teknik Üniversitesi Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Dekan Yardımcısı olan Aydın Mısırlıoğlu’nun, akademinin gelenekleri ve ilgili yönetmeliklerde belirlenen tez danışmanlığı görevlerini yerine getirmediği konusunda görüş oluşturmaya yetecek delil mevcuttur. Bu delillerden en önemlisi, tez çalışmasını hocasının onayı ile bir yıllığına uzatan Nihan Elmas’ın tezinin, aynı hocanın başkanlığını yaptığı jüride düzeltme olanağı tanınmaksızın reddidir.
Bu çerçevede Üniversite Konseyleri Derneği olarak İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’ne, üyemiz Nihan Elmas’ın yüksek lisans tezinin, bilimsel nesnelliği tartışma konusu haline gelmiş olan mevcut danışman ve tez jürisinden farklı bir danışman ve jüri tarafından değerlendirilmesi dolayısıyla üniversitedeki görevine iade edilmesi yönünde çağrıda bulunuyoruz.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin, bir öğrencinin tez savunması gibi kritik bir bilimsel konuda, bilimsel kriterlerin yerine bilimle alakası olmayan siyasi saiklerin ikame edilmesine izin vermeyecek derecede köklü geleneklere sahip olduğunu düşünüyoruz. Ayrıca bir araştırma görevlisinin fikirlerini açıklaması ve kamuoyuyla paylaşmasının, bu fikirlerin üniversite yönetiminin fikirleriyle çelişiyor ve hatta çatışıyor olması durumunda dahi idari bir suç teşkil etmediği, dolayısıyla açık ya da örtük cezalandırmalara tabi tutulmaması gerektiği kanısındayız.
Yaşanan süreç hepimizi, bilhassa da içimizdeki İstanbul Teknik Üniversitesi mezunu ve çalışanı olan arkadaşlarımızı şaşırtmış ve şaşırtmaktadır. İstanbul Teknik Üniversitesi Rektörlüğü’nün, bu süreç sonucunda İstanbul Teknik Üniversitesi’nin adına leke sürecek herhangi bir kararı bilinçli olarak almayacağı, gözden kaçan kimi konular olduysa da bu konuları önerilerimiz doğrultusunda bir kez daha gözden geçireceğini düşünüyoruz. Şiarı “Asırlardır Çağdaş” olan bir üniversitede bilimsel değerlendirme kriterlerinin hakim olduğuna, öğrencilerin bilim dışı saiklerle değerlendirmeye tabi tutulmadığına, dolayısıyla yaşananın münferit bir hata olduğunu inanıyor, bu hatanın düzeltilmesini istiyoruz.
Tüm ilgililere saygıyla duyurulur,
Üniversite Konseyleri Derneği
18.08.2009