Tersaneler çöktü işçiler altında kaldı

Tersane patronları ucuz işgücü ve ağır çalışma koşullarıyla kârlarına kâr ekledikleri tersanelerini, cepleri dolu şekilde geride bırakarak oteller ve tatil köyleri yaptırıyor. Tersane işçileri ise işsizlikle pençeleşiyor.

soL (İstanbul) Yükselme süreci AKP iktidarıyla 2001 yılında başlayan tersane sektörü, bir daha doğrulmamak üzere çöküşe geçti. Sektörde bir geminin satışı üzerinden yüzde 150 kâr eden, ucuz işgücü yığını, güvenliksiz ve güvencesiz çalışma koşullarının hakim olduğu tersanecilik sektöründe işler krizle birlikte bıçak gibi kesildi. Bu süreçte asıl "zarar görenler" ise işçiler oldu. Muhabirimizin tersanelerde çalışan mühendislerle yaptığı görüşmede, tersanelerin içinde bulunduğu ekonomik ve toplumsal boyut gözler önüne serilirken, tersane işçileri yapılan söyleşide her durumda faturanın kendilerine çıkarıldığını ifade etti.

Patronlar sektörden çekiliyor
Mühendislerle yapılan görüşmede, kriz öncesinde tersanelerde armatörler gemi satarken, "semirme" sürecinde tersanecilerin gemilerini satmaya başladığı vurgulandı. Süreç şöyle ifade edildi:

-Tersaneciler aynı zamanda armatör oldu. Ekonomik krizle birlikte işler bir günde bıçakla kesilmiş gibi sekteye uğradı.

-40 bin kişilik işçi havzasında yaşandı bu süreç. Tersanelerde sıcak parayla değil kredilerle iş yapıldı. Krizle birlikte bankalar kredilerde de sınırlamalar getirdi.

-Tuzla Tersanelerinin taşınacağı yerler arasında gösterilen Cide tersaneleri battı, Yalova bölgesinde siparişler durdu. Tersane patronları kazandıkları paraları taşınmazlara yatırdı. Yazlık mekanlarda oteller, tatil köyleri gibi yatırımlarda bulundu.

-Şu anda yeni gemi siparişleri alınmıyor. Milyon dolarlarla yaptırılan tersaneler boş... Şu an bazı tersanelerde bitirilmeyen gemiler var. Sipariş iptalleri gerçekleşiyor. İptallerle birlikte taşerona para verilmiyor, para verilmemsi gerekçesi ile de taşeron işçi çıkarıyor.

Mühendisler Tuzla Tersaneler Bölgesi'ndeki Yardımcı ve Sedef Tersaneleri'nin krizle karşısındaki dönüşüm ve sektördeki tutumları açısından durum hakkında betimleyici olduğuna dikkat çekerken, Yardımcı Tersanesi'nin sahip olduğu iki tersane alanından birini kapattığı, işçilerin üç buçuk aydır maaşlarını alamadığı ifade edildi.

"İş cinayetlerine ses çıkarmayın" dedikleri işçiler bu defa krizle atıldı

Tuzla'da işsizlik kol geziyor. Bu zamana kadar yoğun olarak çalışan bir tersanede 1600 işçi çalıştıysa, krizle birlikte bu sayı 200 işçiye kadar düşmüş durumda. Mühendislerin de işten çıkarıldığı belirtilirken, tersaneciliğin yükseliş döneminde 20 saati bulan çalışma saatleri yerine, işçiler bir hafta içerisinde ancak aralıklarla çalıştığına dikkat çekiliyor.

İşçiler Tuzla'da çoğunlukla köy derneği lokallerinde ya da kıraathanelerde zaman geçiriyor. Bir köy derneği lokalinde kendisiyle söyleşi yaptığımız, iki aydır işsiz olduğunu belirten Cemal, kendisinin "sıfır" durumda olduğunu ekliyor. Tersanecilerin yıllardır büyük paralar kazandığını ifade eden Cemal, ekonomik kriz dışında bakıldığında her durumda işçilerin kaybettiğini, bütün patronların krizi bahane ederek işlerine son verdiğini belirtiyor. Cemal kendi patronunun içeride kalan ücretlerini veremeyeceğini söylediğini ifade ediyor.

Bir başka tersane işçisi Halil, kendisiyle yaptığımız söyleşide, tersanede iş alan taşeronların sadece çevreleriyle irtibattaki işçileri işe aldığını söyledi. Ne zaman iş bulabileceklerinin belli olmadığını belirten Halil, uzun soluklu çalışma devrinin kapandığını vurguladı. İşçi Mehmet ise iş bulmak umuduyla İstanbul'a geldiğini, bu zamana kadar tersanede çalıştığını, iş bulamaması halinde de çalışma umudu kalmadığı memleketine tekrar döneceğini ifade etti.

Şu an iş bulabilenlerin eskiden 50 TL'ye çalıyorsa artık 30 TL'ye çalıştığını söyleyen Mehmet, tersane patronlarının kâr edebildikleri kadar ettiğini, şimdi kadroluların ve "tersane işçisi diploması" olanların çalıştırıldığını ifade etti. Mehmet diploma için, Tuzla'da Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı sertifikalı bir kurs tarafından tersane işçisi diploması verildiğini vurguladı.